İsrail: Netanyahu'nun hükümet kurmak için son bir şansı var

Netanyahu'nun 13 Eylül seçimlerinden bir kare (AP)
Netanyahu'nun 13 Eylül seçimlerinden bir kare (AP)
TT

İsrail: Netanyahu'nun hükümet kurmak için son bir şansı var

Netanyahu'nun 13 Eylül seçimlerinden bir kare (AP)
Netanyahu'nun 13 Eylül seçimlerinden bir kare (AP)

İsrail’de Likud Partisi’nin üst düzey yöneticileri, sağcı bloğun Kasım ayı başlarında yapılması planlanan seçimlerde çoğunluğu elde edememesi halinde, dört yıldan az bir sürede altıncı tur seçimlerden kaçınmanın tek yolu olarak parti lideri Benjamin Netanyahu'yu devirmeyi planlıyor.
Şarku’l Avsat’ın The Times of Israel haber sitesinden aktardığı habere göre üst düzey parti yetkilileri siteye “Netanyahu'nun bir sonraki seçimlerde başarısız olursa, partinin neredeyse tam kontrolünün kendisine verileceğini, ancak hükümetin bir parçası olamayacağını” ifade etti. Parti yetkilileri Likud'un merkez sağ partiler ve eski Başbakan Netanyahu ile ittifak kurmayı reddeden mevcut partilerden bir koalisyon hükümeti kurulmasına izin vereceğini belirtti.
Likud ile ittifak yapmaktan çekinmeyen, ancak Netanyahu ile ittifak yapmayan parti liderlerinin var olduğu biliniyor.
Netanyahu’nun arkasından hazırlanan plana göre, Netanyahu Likud partisinin başında kalacak ve İsrail meclisinin önde gelen bir üyesi olacak, ancak Benny Gantz, Gideon Sa'ar ve diğer potansiyel ortaklarla oluşturulacak hükümetin bir parçası olmayacak.
Bu senaryoda Netanyahu, Gantz'ın da onayladığı bir Likud üyesini vekil başbakan olarak seçecek.
Plan, İsrail'deki kamuoyu yoklamalarının yaklaşan seçimlerde olası bir siyasi çıkmaza işaret ettiği bir zamanda hazırlandı.
Netanyahu'nun İsrail genelinde aktivistlerle buluşmayı, mitingler düzenlemeyi ve popüler videolar yayınlamayı içeren güçlü seçim kampanyasına rağmen, Cuma günü Maariv gazetesi tarafından yayınlanan bir anket, iki rakip kampın da yaklaşmakta olan meclis seçimlerini kendi lehlerine çözemeyeceğini gösterdi. Çünkü ikisi de 61 meclis üyesi barajını aşamadı.
Netanyahu liderliğindeki sağ parti kampı 59 üyeye sahipken, İsrail Başbakanı ve Yeş Atid partisi Yair Lapid liderliğindeki koalisyonu oluşturan partilerin kampı 57 sandalye aldı.
The Times of Israel'e verdiği demeçte, planı destekleyen ismi açıklanmayan kıdemli bir Likud üyesi, "Kimse altıncı bir seçim istemiyor. Netanyahu başka bir seçimin nedeni olarak görülmek istemiyor. En iyi çözüm bu. Netanyahu'nun meclisin Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi'nin başkanlığını yapmasına, Likud partisinin liderliğini sürdürmesine, seçimleri kazanmış gibi bakanları seçmesine olanak sağlayacak bir anlaşmaya varacağız. O kendi yolunda yine davasına devam edebilecek. Biz buna mani değiliz” diye belirtti.
Geçmişte, buna benzer planları reddeden Netanyahu'nun böyle bir adımı kabul edip etmeyeceği belli değil. Ayrıca Netanyahu yakın zamanda, bir hükümet kurmayı başaramasa bile sağcı bloğa liderlik etmeye devam edeceğine dair anlaşmaya vardı.
Yetkili, böyle bir anlaşmanın, önceki iki partili koalisyonda başbakanlık görevinden alındıktan sonra Netanyahu ile bir daha asla masaya oturmayacağına söz veren Gantz ile Netanyahu'yu tatmin edeceğini umduklarını söyledi.
Yetkili, Netanyahu'nun bakan olarak görev yapmasına izin verilmediğinde Aryeh Deri'nin yaptığı gibi hükümet dışından bakanların çalışmalarını izleyeceği bilgisini verdi.
Burada asıl soru, Gantz ve arkadaşlarının Netanyahu'nun yolundan gitmeyi kabul edip etmeyecekleri ve tekrar aldatılma endişesi yaşayıp yaşamayacakları sorusu. Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre yetkili bu soruya, “Sanırım yapabilirler. Onları ikna edebilecek şey, Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir'in bu hükümetin bir parçası olmamasıdır” şeklinde yanıt verdi.
Ancak yetkili, diğer Likud üyelerini, rakiplerinden birini başbakan olarak görebilecekleri bir senaryoyu kabul etmeye ikna etmenin zor olabileceğini söylüyor. Bu da başka engellerin de varolduğunu gösteriyor.
Yetkili, "Tek çekişme noktası, alternatif başbakanın kimliği üzerinde olacak. Yariv Levin parti ön seçimlerini kazandığı için kabul edilebilir bir aday olabilir, ancak geçici bir görevden bahsediyor olsak bile, Nir Barkat veya Yisrael Katz gibi üst düzey yetkililerin buna izin vereceğinden emin değilim" şeklinde açıklama yaptı.
Rapora göre, Likud partisinden bazıları bu girişime şimdiden karşı çıktı. Nir Barkat'ın ortakları, Netanyahu'nun 61 sandalyeye ulaşamaması durumunda Likud liderliği için ön seçim yapılması çağrısında bulundu.
Barkat'ın ismi bildirilmeyen bir siyasi yardımcısı, bu hafta başında Zman Yisrael'e şunları söyledi: "Likud liderliği altıncı seçimlerle ilgilenmiyor. Bu olmayacak. Netanyahu çoğunluğa ulaşamazsa, yeni bir ön seçim talep edeceğiz. Bu, bayrağın varisine devredildiği bir monarşi değil. Böylesi bir ön seçimde Barakat herkesi büyük bir farkla geçecek”.
Yetkili, Netanyahu'nun böylesi bir ön seçimde rekabete girip kazanırsa ne olacağıyla ilgili soruya yanıt olarak, "Netanyahu, hükümeti kuramazsa, Likud ön seçimlerinde başka bir tura katılmayacak" dedi.
Yeni girişimden haberdar olan bir Likud yetkilisine göre, İsrail partilerindeki üst düzey yetkililer, olası senaryoları tartışmak için geçen Perşembe günü bir araya geldi. Toplantıya Likud Partisinden Levin, Ulusal Birlik Partisinden Ze'ev Elkin ve Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisinden Yitzhak Pindros katıldı. Ancak üçü, böyle bir toplantının yapıldığı bilgisini yalanladı.



Ronaldo ve Elon Musk, Trump'ın Veliaht Prens için Beyaz Saray'da verdiği yemeğe katıldı

Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
TT

Ronaldo ve Elon Musk, Trump'ın Veliaht Prens için Beyaz Saray'da verdiği yemeğe katıldı

Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için Beyaz Saray'da verdiği görkemli akşam yemeğine, Portekizli futbol yıldızı Cristiano Ronaldo ve milyarder Elon Musk da katıldı.

Suudi Arabistan'ın el Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)Suudi Arabistan'ın el Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)

Suudi Arabistan kulübü el Nasır ile sözleşmesi yaz sonunda sona erecek olan 40 yaşındaki oyuncu, ABD Başkanı ve Suudi Veliaht Prensi içeri girmeden saniyeler önce, Trump'ın oturduğu masanın başında oturuyordu.

Trump, yemek öncesi yaptığı açıklamada, "Bildiğiniz gibi oğlum Ronaldo'nun büyük bir hayranıdır," dedi ve futbol tutkunu 19 yaşındaki oğlu Barron'un efsanevi oyuncuyla tanıştığını belirtti.

Ronaldo'ya dönerek, "Sanırım babasına biraz daha saygı duyuyor, çünkü sizi onunla tanıştırdım" diye devam etti.

Ronaldo'nun yanı sıra, FIFA Başkanı Gianni Infantino da yemeğe katıldı ve ABD'nin ev sahipliği yaptığı 2026 Dünya Kupası öncesinde Beyaz Saray'ı bir kez daha ziyaret etti.

Elon Musk, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde diğer konuklarla sohbet ediyor (Reuters)Elon Musk, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde diğer konuklarla sohbet ediyor (Reuters)

Etkinliğe katılanlar arasında en dikkat çeken isimler arasında SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk da yer alırken, Musk, ABD Başkanı ile dünyanın en zengin adamı arasındaki anlaşmazlığın sona erdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Musk, beş ay boyunca hükümetin verimlilik bakanlığının başında bulunmuş ve mayıs ayında Trump'a Suudi Arabistan seyahatinde eşlik etmişti.

Ancak Musk'ın Trump'ın önerdiği harcama tasarısını eleştirmesinin ardından temmuz ayında ikili arasındaki ilişki bozuldu.


Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
TT

Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)

Ukrayna'nın doğusundaki Harkiv bölgesinin valisi, bu sabah yaptığı açıklamada, Rus yapımı bir insansız hava aracının (İHA) üçüncü gece üst üste saldırısının ardından, kentte en az 32 kişinin yaralandığını duyurdu.

 Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)

Son iki gecede bölgede Rus füze saldırıları sonucu en az dört kişi hayatını kaybetmişti; bunların arasında 17 yaşında bir kız çocuğu da vardı.

Bölge Valisi Oleg Sinegubov, Telegram'da "Harkiv'e en az 11 düşman İHA’sı tarafından büyük bir saldırı düzenlendiğini" ve dokuz katlı bir binanın vurularak alev aldığını bildirdi.

Bu sabah erken saatlerde "Harkiv'de yaralı sayısının 32'ye ulaştığını" yazdı.

Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)

Daha önce, Rusya sınırına yakın olan Harkiv Belediye Başkanı İgor Terekhov, kentinin "düşman İHA’larının saldırısına" maruz kaldığını ve birkaç patlama sesi duyulduğunu açıklamıştı.

Moskova, kış yaklaşırken Ukrayna enerji altyapısına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Kiev ise düzenli olarak Rusya'daki petrol depolarını, rafinerileri ve diğer enerji tesislerini hedef alıyor.

Ön cephede ise Rus ordusu, özellikle Harkiv bölgesinde ilerlemesini sürdürüyor.


Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
TT

Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)

ABD'nin Teksas eyaleti dün, Müslüman Kardeşler de dahil olmak üzere iki İslami örgütü terör örgütü olarak ilan ettiğini duyurdu.

Teksas Valisi Greg Abbott, Müslüman Kardeşler'in yanı sıra Müslüman haklarını savunan bir kuruluş olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'ni (CAIR) de Teksas'ın terör örgütleri listesine ekledi.

Abbott, X platformunda yaptığı açıklamada, bu kararın "Teksas'ta arazi satın almalarını veya mülk edinmelerini engellediğini" ve eyalet yetkililerinin "kendilerini kapatmak için yasal işlem başlatmalarına olanak tanıdığını" söyledi.

Tweet

Ülke genelinde yaklaşık 30 şubesi bulunan ve bunlardan üçü Teksas'ta olan CAIR, kararı "iftira niteliğinde ve herhangi bir olgusal veya yasal dayanaktan yoksun" olarak nitelendirdi.

ABD'nin Gazze savaşı politikasına şiddetle karşı çıkan kuruluş, Abbott'ı ayrıca İsrail yanlısı bir gündemi savunmak ve "İsrail hükümetini eleştiren Amerikalı Müslümanları itibarsızlaştırmak için aylarca Müslüman karşıtı histeriyi körüklemekle" suçladı.

Teksas valisi, İsrail'e sarsılmaz desteğini dile getirdi ve 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana Teksas'ta devam eden Filistin yanlısı öğrenci protestolarını Yahudi karşıtı olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kurumları terör örgütü olarak nitelendirmek genellikle eyaletlerin değil, federal hükümetin yetkisindedir.

Ancak Abbott, müttefiki Donald Trump'ın Şubat 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra federal düzeyde ilan etmesinden aylar önce, Eylül 2024'te Venezuela'daki Tren de Aragua kartelini yabancı terör örgütü ilan etmişti.

Müslümanlar için cami inşasını da içeren bir gayrimenkul projesine yanıt olarak, eylül ayında Teksas'ta Şeriat'a uygun komplekslerin inşasını yasaklayan bir yasayı da imzaladı.