Mısır ve Türkiye ilişkilerinde herhangi bir gelişme var mı?

Mısır ile Türkiye arasında geçen yıl Kahire’de yapılan görüşmelerin ilk turu (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır ile Türkiye arasında geçen yıl Kahire’de yapılan görüşmelerin ilk turu (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır ve Türkiye ilişkilerinde herhangi bir gelişme var mı?

Mısır ile Türkiye arasında geçen yıl Kahire’de yapılan görüşmelerin ilk turu (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır ile Türkiye arasında geçen yıl Kahire’de yapılan görüşmelerin ilk turu (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısırlı ve Türk yetkililerin bir araya geldiği, Eylül 2021’de Ankara’nın ev sahipliğinde gerçekleşen son istikşafi görüşmelerin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen kayda değer bir gelişme olmadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ile ilişkilerin karşılıklı çıkar temelinde gelişeceğini söylerken, Mısır eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi ‘bu bağlamda gözlemlenen bir gelişme yok’ açıklmasında bulundu.
Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’in 27. Dönem 6. Yasama Yılı’nın açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine hitap ettiği konuşmada şu ifadeleri kullandı;
“Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail ile ilişkilerimiz karşılıklı çıkar temelinde gelişiyor, Mısır ile de benzer bir süreç işliyor.”
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler, 2013 yılında Ankara’nın Müslüman Kardeşler yönetimine müdahaleye karşı duruşu nedeniyle gerginleşirken, karşılıklı büyükelçilerin çekilmesine rağmen iki ülkenin büyükelçilikleri kapılarını kapatmadı. Geçtiğimiz yıllarda Maslahatgüzar düzeyinde ve düşük bir temsille çalışmaya devam edildi. Ticari ve ekonomik düzeyde ise iki ülke arasında ilişki devam etti.
Türkiye’de son iki yılda ‘ilişkileri yeniden başlatma’ arzusuyla ilgili belirtiler ortaya çıktı. Bunu, Ankara’nın Müslüman Kardeşler’e bağlı veya yakın olan bazı televizyon kanallarının çalışmalarını durdurma girişimleri izledi. Kahire bu adımları ‘olumlu’ olarak nitelendirdi.
Kahire ve Ankara, iki ülkenin dışişleri bakan yardımcılarının başkanlığında ‘iki taraf arasındaki ilişkileri ve bir dizi bölgesel dosyayı’ tartışmak üzere iki istikşafi görüşmeye ev sahipliği yaptı.
Mısır eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Mısır-Türkiye ilişkileri bir süredir yeni bir şey olmadan aynı hızda ilerliyor ve şu an keşif görüşmelerinin bir yıl önce durduğu noktada” dedi.
Urabi açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Özellikle iki taraf arasındaki merkezi konularda önemli bir gelişme olmadığı için herhangi bir gelişmeyi izlemek mümkün değil. Bunlar Doğu Akdeniz’deki çatışmaların yanı sıra, Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’taki faaliyetleriyle ilgili. Bunlar, Türkiye’nin daha fazla çaba göstermesi gereken, Mısır’ın güvenliğini bu belge üzerinden izlediğini teyit eden konulardır.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Kahire’nin Ankara’nın Mısır’ın çıkarlarıyla ilgili politikalarına ilişkin görüşlerini de göz önünde bulundurarak, Haziran 2021’de ülkesinin Türkiye ile ‘yaklaşımı değiştirerek’ ‘ilişkileri normalleştirme’ yolunu taahhüt etti.
Şukri, istikşafi görüşmeler sırasında Türkiye’nin politikalarına ilişkin tüm görüşlerini ve ilişkiler yeniden normalleşene kadar bir yaklaşım değişikliğinden ne beklediklerini dile getirdi.
Urabi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu dönemde Mısır ile ilişkileri normalleştirme konusuna yeniden dönme nedenine değinerek, “Bölgeyle ilgili sorunları azaltma konusunda dış politikasının başarısını ülke içinde vurgulamak için Körfez ile ilişkilerinin gelişmesinden faydalanmaya ve bazı Arap ülkeleriyle ayrılık noktalarını çözmeye çalışıyor olabileceğine inanıyorum” diye konuştu.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.