Değeri 2 bin euro olarak tahmin edilen vazo 9 milyon euroya satıldı

Çin vazosu (Müzayede evi Osenat)
Çin vazosu (Müzayede evi Osenat)
TT

Değeri 2 bin euro olarak tahmin edilen vazo 9 milyon euroya satıldı

Çin vazosu (Müzayede evi Osenat)
Çin vazosu (Müzayede evi Osenat)

Değeri 2 bin euro olarak tahmin edilen Çin vazosu 9 milyon eurodan daha fazla bir tutara satıldı.
Müzayede evinin açıklamasına göre vazonun değeri en fazla iki bin euro olarak tahmin ediliyordu.  
Söz konusu vazo, Fransa’nın başkenti Paris yakınlarındaki Fontainebleau’daki Osenat Müzayede Evi’nde çeşitli eserler ile satışa sunuldu.
Osenat Müzayede Evi Sanat Departmanı Müdürü Cedric Laborde, AFP’ye verdiği demeçte vazonun sahibinin, vazoyu Fransa’nın deniz aşırı bölgelerinde yaşayan annesinden miras aldığını belirtti. Vazonun ilk sahibi olan kadın, 21. yüzyılda Paris’in önde gelen koleksiyoncularından bir tanesiydi.
Vazo, vazo sahibinin annesinin Brittany’de bulunan Saint-Briauc-sur- Mer’deki dairesinde vefat ettiğinde evdeki diğer eşyalar ile kendisine miras kaldı.
Müzayede sahibi Jean Pierre Osenat, “Vazonun miras kaldığı kadın, annesi vefat edene kadar vazoyu görmedi. Bu oldukça çılgın bir hikaye” dedi.
Ejderha ve bulut figürleri ile süslenmiş personelden yapılma mavi ve beyaz renkli Tianquiping vazosu, 54 santimetre uzunluğunda ve 40 santimetre genişliğinde.
Uzmanlar, vazonun değerinin bin 500 ile 2 bin euro arasında değiştiğini ifade ediyor. Ancak vazo, masraflar ve ücretler dahil toplamda 9 bin 121 milyon euroya satıldı. Vazonun değeri ise 7,7 milyon euro.
Vazonun yaşı ise belirlenemedi. Vazonun 20. yüzyıla mı yoksa 18. yüzyıla mı ait olduğu bilinmiyor. Uzmanlar, vazonun 18. Yüzyıla ait olduğunu kabul ederse 7,7 milyon euroluk değeri, oldukça tutarlı bir fiyat olacak ancak vazonun 20. yüzyıla ait olduğu açıklanırsa oldukça değersiz bir parça olacak.
Laborde, “Vazo, satılık ürünler listesine girdiği anda Çinli insanlar vazoya çok fazla ilgi göstermeye başladı ancak vazonun tarihi olduğuna inanmıyorum” dedi.
Vazo için 20 ile 30 kişi, telefon ile teklif sundu. Birkaç kişi müzayede evine gelerek teklif verdi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre vazonun yeni alıcısının Çinli olduğu belirlendi. Laborde, “Çinliler, tarihleri konusunda oldukça tutkulu. Miraslarından gurur duyuyorlar. Bu vazo bence gözden kaçan bir parça değil, aksine müzede sergilenmeli” açıklamasında bulundu.
Vazo sahibi, vazonun hikayesini duyunca şaşkınlığını gizleyemedi. Laborde, “Bu vazoyu yerel bir antikacıya satabilirdi. Vazonun sahibi hanımefendi ve müzayede sektörü için bu olay, harika bir hikaye” dedi.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters