Avrupa'daki Çinli şirketler, 'ekonomik bağların koparılmasından' endişeli

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Avrupa'daki Çinli şirketler, 'ekonomik bağların koparılmasından' endişeli

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde faaliyet gösteren Çinli şirketler, kıtada Çin ile ekonomik bağların koparılmasına yönelik çağrıların ve ticari korumacılık eğilimlerinin artmasından kaygılı olduklarını bildirdi.
AB Çin Ticaret Odası, yayımladığı raporda, iş dünyasında güvenin son 3 yıldır gerilediğine dikkat çekildi. Avrupa'da faaliyette olan 150 Çin şirketi ile yapılan anketin sonuçlarına yer veren rapora göre, katılımcıların yüzde 53'ü, 2021'in son 6 ayı ile 2022'nin ilk 6 ayını kapsayan dönemde iş ortamının kötüye gittiği görüşünü dile getirdi.
Şirketlerin yüzde 38'i "düşmanlığın hakim olduğu siyasal ortamın iş faaliyetlerini olumsuz etkilediğini" ifade ederken, yüzde 80'i "jeopolitik dinamiklerin", "Kovid-19 salgınının" ve "tedarik zincirlerindeki kesintilerin" olumsuz etkisinden yakındı.
AB'nin yüksek teknoloji ve bilişim sektörlerinde yabancı yatırımlar üzerindeki kontrolleri ve engelleri artırdığına işaret edilen raporda, "Yüksek teknoloji ve telekom sektörlerinde örülen duvar, Avrupa'da faaliyet gösteren Çin işletmelerinin işini zorlaştırıyor" ifadesine yer verildi.
Tek taraflı yaptırım ve denetimlerin, teknoloji alanındaki "ekonomik bağların koparılmasına" ve "uluslararası standartların dağılmasına" yol açabileceğinin vurgulandığı raporda, şunlar kaydedildi:
"Avrupa'da bazıları AB'nin 'benzer fikirdeki ülkelerle' yol alması gerektiğini söylüyor. Böyle bir söylem, tedarik ve değer zincirlerinde kopuş riskini artırmaktan başka işe yaramayacaktır. Çinli şirketler, böyle bir riskin gerçekleşmemesini diliyor. Maliyetleri yükseltecek ve verimliği düşürecek bu türden adımlardan kaçınılacağını umut ediyor."
AB, son dönemde stratejik önemdeki yüksek teknoloji ve bilişim sektörlerinde Çin'in artan etkisine karşı yabancı yatırımların denetlenmesine ve bağımlılık ilişkisinin azaltılmasına yönelik tedbirlere yönelmişti.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters