Marri: Arap Medya Forumu sektör için bir gelecek haritası çizmeye çalışıyor

Dubai Basın Kulübü Başkanı ve Arap Medya Forumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mona Ghanem el-Marri
Dubai Basın Kulübü Başkanı ve Arap Medya Forumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mona Ghanem el-Marri
TT

Marri: Arap Medya Forumu sektör için bir gelecek haritası çizmeye çalışıyor

Dubai Basın Kulübü Başkanı ve Arap Medya Forumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mona Ghanem el-Marri
Dubai Basın Kulübü Başkanı ve Arap Medya Forumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mona Ghanem el-Marri

Dubai Basın Kulübü (DPC) Başkanı ve Arap Medya Forumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mona Ghanem el-Marri, bu yılki oturumun medya ortamını ve bunun birçok önemli sektör ve yaşam ekseni ile ilişkisini analiz edeceğini söyledi.
Şarku’l Avsat’a röportaj veren Marri, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai şehrinde yarın başlayacak olan iki günlük forumda, Arap ve uluslararası arenadaki en önemli gelişmeler, bunların medya üzerindeki etkileri ve medyanın bölgeyi çevreleyen zorluklarla yüzleşmedeki rolünün tartışılacağını dile getirdi.
Ayrıca Arap Medya Forumu ve Arap medyasının genel durumu hakkında birçok konuya değindi.
Röportajın tam metni şöyle;

-Arap medya hareketinin başlamasından bu yana geçen 20 yılı Arap Medya Forumu’nu düzenleyerek kutluyorsunuz. Bu yılki forumun sunacağı farklı ve yeni neler var?
Bu oturumda, küresel medya liderlerinin huzurunda, bölgedeki medya üreticileriyle birlikte Arap Medya Forumu’nun kuruluşunun 20. yıl dönümünü ve bölgede faaliyet gösteren medya kuruluşlarının katıldığı bir diyalog kurma başarısını kutluyoruz. Forum, başkanlığını yapmaktan onur duyduğum Dubai Basın Kulübü ile olan güçlü bağlarına dayanarak yaptığı katkılardan gurur duyduğumuz bir konum oluşturmayı başardı. BAE Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Hükümdarı Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, 20 yıldan fazla bir süre önce bölgedeki türünün bu en büyük profesyonel toplantısını başlatmamız için bizi görevlendirdi. Forum o günden beri, Arap medyasının ilerlemesini sağlamak ve küresel düzeyde rekabet gücünü artırmak için gerekli adımları ve mekanizmaları belirlemek amacıyla medya ortamını analiz etme misyonunu sürdürdü. Forum bu yılki 20. oturumunda, medyanın geleceğini öngörerek ve tüm teknik, politik, ekonomik ve sosyal düzeylerde çevreleyen küresel değişimlere ayak uydurmak için medya kurumlarının ne yapması gerektiğini düşünerek bu çabayı sürdürecektir.

-2022 Arap Medya Forumu’nda ele alınacak en öne çıkan konular nelerdir?
Forumun gündemini belirlerken, Arap dünyasının dört bir yanından yaklaşık 3 bin medya profesyonelinin katılımıyla bir dizi ana oturum, tartışma oturumu ve çalıştay düzenlenmesiyle, sektördeki tüm paydaşları ilgilendiren çok çeşitli önemli konuların ele alınmasını gerektiğini dikkate aldık. Arap ve uluslararası arenadaki en önemli gelişmeler, bunların medya üzerindeki etkileri ve medyanın bölgeyi çevreleyen zorluklarla yüzleşmedeki rolü tartışılacak. Ana oturumların en önemlilerinden biri, BAE Devlet Başkanı’nın Diplomatik Danışmanı Dr. Enver Karkaş’ı ağırlayacağımız oturumdur. Bunda medyanın bölge ve dünyadaki siyasi, ekonomik ve güvenlik dönüşümleriyle ilişkisi gözden geçirilecek. Ayrıca CNBC International Başkanı John Casey, dünyada medya sektöründe yaşanan büyük gelişmeye değinecek. Tartışmalar ayrıca, Arap dünyasında gazeteciliğin geleceğine ve çocuk medyasının yokluğuna ve bunun toplum üzerindeki etkileri konusuna da uzanacak. Arap draması, spor medyası ve Metaverse dünyası da dahil olmak üzere muazzam teknik gelişme, Forum’un ele alacağı çok sayıda önemli konu arasında yer alacak. Arap medyasının Körfez perspektifini tanımaya çalışmanın yanı sıra Lübnan medya sahnesini etkileyen dönüşümleri belirleme girişimi ve Mısır’ın öncü gazetecilik deneyimi ve gelişimi hakkında bir tartışma da yapılacak. Arap medyasına yeni başlayanları bekleyen fırsatlar için özel bir tartışma konusu olacak. Yeni medya ve dijital platformları da, onları farklı açılardan ele alacak birçok oturumda güçlü bir şekilde yer alacak.

-Forum, Arap medyasının durumu ve sektörün gelişmesi için sunulabilecek çözümlerin teşhis edilmesine nasıl katkıda bulunabilir? Forum, Arap medyasının karşılaştığı zorluklarla yüzleşmeye ne katkı sunabilir?
Bölgede medyadan sorumlu kişilerin ortak kaygısını oluşturan konularda diyalog ve fikir alışverişi yapılması gerektiğini düşünüyorum. Arap dünyamızda medyanın karşılaştığı tüm zorlukları belirlemenin en iyi yolu budur. Forum, okyanustan Körfez’e kadar organizatörlerin en büyük buluşması olacak. Bu, bölge medyasını ilerletmenin gereksinimleri ve yöntemine ilişkin farklı bakış açılarını belirlemek ve karşılaştığı zorlukları ele almak için başlı başına büyük bir avantajdır.

-Medya araçlarının yaygınlaşmasıyla, Arap Medya Forumu’nun bu yılki oturumunun gündemine hazırlanırken bu bir zorluk teşkil etti mi?
Aksine, bu çeşitlilik forumun bölgedeki toplum ve medya yapımcılarını ilgilendiren acil sorunlarla çok olumlu bir şekilde ilgilenme yeteneğini artıran ek bir özelliktir. Forum’un gündemi, her yıl medya endüstrisinin liderleri ve çeşitli Arap ülkelerindeki öncüleri ile işbirliği ve istişare çerçevesinde belirleniyor. Tartışmalar yoluyla, analiz için mikroskop altına alınması gereken en önemli konuların kapsamlı bir resmini oluşturmaya ve medyanın toplumda istenen olumlu rolü oynamasını sağlamak için en iyi yöntemi belirlemeye çalışıyoruz.
-Sizin bakış açınıza göre, Arap Medya Forumu genel olarak Arap ülkelerinde ve özel olarak BAE’de medya sektörünün gelişimine katkı sağlayabildi mi?
Arap Medya Forumu’nun, bölge ülkelerinden her yıl binlerce uzman kadroya ev sahipliği yaparak, ‘her ne kadar bu etki farklılık gösterse, etkisinin boyutu bir ülkeden diğerine ve bir medya kuruluşundan Arap dünyasındaki diğer muhatabına, her biri kendi koşullarına, ihtiyaçlarına, planlarına ve bütçelerine göre değişse de’, medya geliştirme sürecinin ilerlemesine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu düşünüyorum. Dubai Basın Kulübü tarafından benimsenen yoğun bir araştırma çabasının bir parçası olarak hazırlanan ‘Arap Medyasına Bir Bakış’ raporunun, Forum’un uzun yıllar boyunca yaptığı, bölgedeki medya geliştirme sürecine hizmet ettiği en önemli katkılardan biri olmasından gurur duyuyoruz. Prestijli Arap ve uluslararası araştırma kurumlarıyla ortaklaşa olarak, Arap Medya Forumu’nun organizatör olarak pozisyonuna dayanan rapor, Arap dünyamızdaki medya ile ilgilenen herkes için kapsamlı bir profesyonel referans oldu. BAE düzeyinde ise, 2013’teki lansmanından bu yana fikirleri ve girişimleri teşvik etmeye devam eden ‘BAE Medya Forumu’ tarafından düzenlenen Arap Medya Forumu’nun öncü deneyimini yeniden ürettik. Bu forum, ulusal kadronun yerel medya sahnesine katılımı için alanı artırmak ve BAE medyasının yaratıcı becerilerini geliştirmek amacıyla eğitim programları başlatmak için önemli bir katalizördü.

-Arap Medya Ödülü, gazeteciliğe adanmış bir ödül olmaktan çıkıp tüm medya sektörlerini kapsayacak şekilde genişledi, bunun amacı nedir?
Arap Medya Ödülü, gazetecilik alanındaki yaratıcı düşünürleri onurlandırmak için 20 yıllık sıkı çalışmanın ardından geldi. Ödül bu yıllar boyunca, Arap medya sahnesindeki büyük gelişmeye ayak uydurmak için kapsamı genişletme ihtiyacına yol açan birçok gelişme aşamasına tanık oldu. Ödülün kapsamını gazeteciliğin yanı sıra görsel ve dijital medya sektörlerini de içerecek şekilde genişletmek, ödülün 20 yılı aşkın bir süre önce lansmanından bu yana geçirdiği birçok gelişim aşamasının sürekliliğinde yeni bir bağlantıdır. Bugün, dijital medya, yeni medyayla sonuçlanan şaşırtıcı bir teknolojik ilerlemenin ışığında geniş çapta yayılıyor. Ödülü, yeni çerçevesinde, Arap medyasının mükemmelliğini kutlamanın bir uzantısı haline getirmek için çalışacağız.



Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu başkanlığına seçildi

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Abdulaziz Al-Wasil (BM fotoğrafları)
Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Abdulaziz Al-Wasil (BM fotoğrafları)
TT

Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu başkanlığına seçildi

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Abdulaziz Al-Wasil (BM fotoğrafları)
Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Abdulaziz Al-Wasil (BM fotoğrafları)

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu, üyelerinin oybirliğiyle, Komisyonun 2025 yılındaki altmış dokuzuncu oturum başkanlığına Suudi Arabistan Krallığını seçti.

Büyükelçi Dr. Abdulaziz Al-Wasel, 1946 yılında kuruluşundan sonra komiteye başkanlık eden ilk Krallık daimî temsilcisi oldu.

Kadının Statüsü Komisyonu, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin oluşturduğu teknik bir komite ve kadının statüsünü geliştirme konusunda çalışmalarda bulunuyor. Komisyon, bu alandaki gelişmeleri değerlendirmek, standartları belirlemek ve dünya çapında kadının statüsünü geliştirmeye yönelik politikalar oluşturmak için her yıl toplanıyor.

Krallığın komite başkanlığı, kadınların haklarını ve güçlendirilmesini artıracak her konuda uluslararası toplum çerçevesinde iş birliğine olan ilgisini teyit ediyor ve Krallığın bu alanda gerçekleştirdiği niteliksel başarılarla da uyumlu. Suudi kadınlar, Krallık'ta liderliğin ilgisi ile kendilerine yeni yetkiler sağlandı ve ülkenin ilerlemesi ve kalkınmasında aktif bir ortak haline gelerek, birçok alanda niteliksel başarılar elde ettiler.

Krallığın 2030 Vizyonu, kadınların her düzeyde toplumsal yaşama katılımına ve enerjilerini yetenekleriyle uyumlu olarak harcamalarına odaklanan öncelikleri ve hedefleri içeriyor.


Suudi Arabistan, İsrail'in Filistin'in Ürdün Vadisi bölgesindeki topraklara el koymasını ‘en güçlü ifadelerle’ kınadı

Suudi Arabistan, İsrail'in Filistin'in Ürdün Vadisi bölgesindeki topraklara el koymasını ‘en güçlü ifadelerle’ kınadı
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Filistin'in Ürdün Vadisi bölgesindeki topraklara el koymasını ‘en güçlü ifadelerle’ kınadı

Suudi Arabistan, İsrail'in Filistin'in Ürdün Vadisi bölgesindeki topraklara el koymasını ‘en güçlü ifadelerle’ kınadı

Suudi Dışişleri Bakanlığı, Krallığın “İsrail işgalinin, uluslararası yasaları ve ilgili kararları açıkça ihlal ederek ve İsrail işgalinin zorunlu yerleşim operasyonlarının acımasız uygulamalarının bariz bir uzantısı olarak, işgal altındaki Filistin topraklarındaki Ürdün Vadisi bölgesinden 8.000 dönümlük araziye el konulacağını duyurmasını en güçlü ifadelerle kınadığını” ifade etti.

Suudi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada ayrıca: “Krallık, uluslararası hukuk kurallarını ve uluslararası meşruiyet kararlarını caydırıcılık olmaksızın ihlal ederek devam eden İsrail işgalinin, uluslararası sistemin güvenilirliğini zayıflattığını ve iki devletli çözüme dayalı adil ve sürdürülebilir bir barış şansını baltaladığını teyit etmektedir. Krallık, uluslararası topluma el konulan Filistin topraklarının derhal iade edilmesi ve İsrailli yerleşimcilere yönelik sistematik ihlallerin durdurulması çağrısını yineliyor" ifadeleri yer aldı.


Suudi Arabistan’da göreve başlayacak büyükelçiler, Veliaht Prens’e güven mektuplarını sundu

Suudi Arabistan’da göreve başlayacak büyükelçiler, Veliaht Prens’e güven mektuplarını sundu
TT

Suudi Arabistan’da göreve başlayacak büyükelçiler, Veliaht Prens’e güven mektuplarını sundu

Suudi Arabistan’da göreve başlayacak büyükelçiler, Veliaht Prens’e güven mektuplarını sundu

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kral Selman bin Abdulaziz adına, ülkede göreve başlayacak olan bazı kardeş ve dost ülkelerin büyükelçilerinin güven mektuplarını Cidde’deki Selam Sarayı’nda kabul etti.

veliaht

Moğolistan Büyükelçisi Boubacar Goro Dial (yerleşik olmayan), Güney Afrika Büyükelçisi Mojobo David Majabe, Zambiya Büyükelçisi Duncan Molema, Finlandiya Büyükelçisi Anu Erika Villianen, Nepal Büyükelçisi Nava Raj Subedi, Brezilya Büyükelçisi Sergio Augio Auguno de Rossiosios Paz, Ukrayna Büyükelçisi Anatoly Gregory Peter Yenko, İsveç Büyükelçisi Petra Minander, Danimarka Büyükelçisi Lezalothe Plezner, Malezya Büyükelçisi Wani Ben Wan Abdullah, Slovakya Büyükelçisi Rudolf Michalca, Litvanya Büyükelçisi (yerleşik olmayan) Ramunas Davidonis, Güney Sudan John Samuel Bojo Kiir, Çad Büyükelçisi Hassan Saleh Al-Qad, İsviçre Büyükelçisi Yasmine Shatila Zalvin, Hindistan Büyükelçisi Suhail Ajaz Khan, Şili Büyükelçisi (yerleşik değil) Patrio Diaz Bruton, Polonya Büyükelçisi Robert Rostek, Malavi Büyükelçisi (yerleşik değil) Younis Abdul Karim Pew, ABD Büyükelçisi Michael Alan Ratney, Paraguay Büyükelçisi (yerleşik değil) Jose Rafael Aguero Avila, Pakistan Büyükelçisi Ahmed Farouk, Irak Büyükelçisi Safia Taleb Al-Suhail, Kanada Büyükelçisi Philippe Linto, Singapur Büyükelçisi Sadasivan Premjith ve Çek Büyükelçisi Pavel Kafka güven mektuplarını Veliaht Prens’e sundu.

veliaht

Veliaht Prens, büyükelçilere Suudi Arabistan ile ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirme görevlerinde başarılar dileyerek, büyükelçilerin ülkelerindeki liderlere kendisi ve Kral Selman’ın selamlarının iletilmesini istedi.

Büyükelçiler de, kendi ülkelerinden liderlerin Kral Selman ve Veliaht Prens’e selamlarını ve iyi dileklerini ileterek, gördükleri misafirperverlik için teşekkür etti.

Törene Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bir Ferhan ve Kraliyet Divanı Danışmanı Fahd el- İsa da katıldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Fransız mevkidaşı ile Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul Avsat)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Fransız mevkidaşı ile Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, Fransız mevkidaşı Stephane Ségournet ile Gazze Şeridi'ndeki gelişmeleri ve bu konuda yapılan çalışmaları değerlendirdi.

Suudi Haber Ajansı'nın (SPA) aktardığına göre dün (Salı), Prens Faysal bin Ferhan’ın Bakan Sigourney'den gelen, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Suudi Dışişleri Bakanlığı, Ramazan ayı boyunca Gazze'de derhal ateşkes yapılması çağrısında bulunan, kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkese ve tüm rehinelerin serbest bırakılmasını isteyen ve pazartesi günü yayınlanan Güvenlik Konseyi kararını memnuniyetle karşıladı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı, ülkesinin uluslararası topluma "İsrail işgalinin Gazze Şeridi'ndeki sivillere yönelik saldırılarını durdurma sorumluluğunu üstlenmesi, acılara son verilmesi, Filistin halkına umut sağlanması ve onların güvenlik içinde yaşama ve kendi kaderini tayin etme haklarını elde etmelerinin sağlanması" çağrısını yineledi.


Eski İstihbarat Başkanı Prens Turki Faysal yanıtladı: Suudi Arabistan'ın Gazze Savaşı'ndaki gerçek pozisyonu nedir?

Prens Turki, 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşının Filistin'deki durumun gerçekliğini dünyaya gösterdiğini söylemişti (AP)
Prens Turki, 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşının Filistin'deki durumun gerçekliğini dünyaya gösterdiğini söylemişti (AP)
TT

Eski İstihbarat Başkanı Prens Turki Faysal yanıtladı: Suudi Arabistan'ın Gazze Savaşı'ndaki gerçek pozisyonu nedir?

Prens Turki, 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşının Filistin'deki durumun gerçekliğini dünyaya gösterdiğini söylemişti (AP)
Prens Turki, 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşının Filistin'deki durumun gerçekliğini dünyaya gösterdiğini söylemişti (AP)

Suudi Arabistan'ın eski istihbarat başkanı Prens Turki el-Faysal, Suudilerin Gazze savaşını nasıl gördüklerini anlattı.

Suudi Arabistan'ın İngilizce yayımlanan gazetesi Arab News'ün "Frankly Speaking" adlı podcastine katılan Faysal, Riyad yönetiminin Gazze'de barışın sağlanmasında önemli rol oynadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Suudi Arabistan bunu yapmak için tüm imkanları seferber ediyor. Çatışmanın başından bu yana Krallık'ta düzenlenen zirveler, Suudi Arabistan'ın sadece İsrailliler değil herkes için barış ve güvenliği tesis etmeyi çok istediğini gösteriyor.

1977-2001'de Suudi Arabistan'ın dış istihbarat servisi Genel İstihbarat Direktörlüğü'nün başında olan Prens Turki, 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşından önce İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki normalleşme sürecine de değindi.

Faysal, ABD arabuluculuğunda gerçekleşen ve savaşın ardından askıya alınan görüşmelerde Riyad yönetiminin bağımsız Filistin devleti talebinden vazgeçmediğini vurgulayarak şöyle devam etti: 

Suudi yetkililerin, veliaht prensin ve dışişleri bakanımızın açıklamalarından gördüğüm kadarıyla İsrail'le sözümona normalleşme süreci, kendi ayakları üzerinde durabilen ve varlığını sürdürebilen bir Filistin devletinin kurulması adına gerekli tüm düzenlemeler yapılmadan gerçekleşmeyecektir. Suudi Arabistan'ın resmi pozisyonu başından beri bu olmuştur. Suudi Arabistan, İsrail ile Arap dünyası arasında tam barışın sağlanmasının tek geçerli yolu olarak Arap Barış Girişimi'ne bağlılığını yinelemiştir.

Arab News'ün sitesinde dün yayımlanan söyleşide Prens Turki, Gazze savaşının sonlanması için görüşmelerin dengeli ve kapsayıcı şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Eğer Filistin tarafındaki bazı partiler, örneğin Hamas 7 Ekim'de yaptıklarından dolayı dışlanacaksa, aynı şekilde İsrailli siyasi partiler de Gazze'de yaptıklarından dolayı sürece dahil edilmemelidir" dedi.

2005-2007'de Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi olarak görev yapan Faysal, "Bu temelde, eğer doğru ifade buysa, Filistinliler ve İsrailliler için adil bir suç dağılımı ya da temsiliyet olmalıdır. Dolayısıyla İsrailliler de Hamas'taki herhangi bir savaşçı ya da Filistin tarafındaki herhangi bir taraf kadar suçlu ve kötü niyetlidir" ifadelerini kullandı.

Söyleşide, Güney Afrika'nın ocakta Uluslararası Adelet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açtığı soykırım davası da gündeme geldi. UAD, İsrail'in Gazze'de soykırımı önlemek için tüm tedbirleri alması gerektiğine hükmetmişti.

79 yaşındaki Prens Turki, İsrail'in Gazze'deki operasyonunun Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi'ni ihlali ettiğini düşündüğünü belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: 

Buna inanan tek kişi ben değilim. Dünya halklarının tepkisini, Avrupa'da, Amerika'da, Asya'da, Afrika'da, Latin Amerika'da büyük şehirlerin sokaklarında yapılan gösterileri her yerde gördük. Nereye giderseniz gidin insanlar sokaklara dökülüyor, İsrail'in Filistin halkına ve Gazze'ye yönelik acımasız saldırılarını kınıyor. UAD'de de İsrail'in bu topraklarda soykırım yaptığına inanmak için gerekçeler olduğunu zaten söyledi. Yani buna inanan tek kişi ben değilim.

Faysal, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde 2020'de imzalanan İbrahim Anlaşmaları'na dair yorumlarını da paylaştı. Anlaşma kapsamında 2020-2021'de aralarında Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Fas ve Sudan'ın yer aldığı ülkeler İsrail'le ilişkileri normalleştirmeyi kabul etmişti. 

Ancak Prens Turki, İbrahim Anlaşmaları'nın Ortadoğu'ya barış getirmekte başarısız olduğunu savunarak şu yorumu paylaştı: 

Bu sadece İbrahim Anlaşmaları'nın başarısızlığı değil, İsrail'in Filistin'i işgalinden bu yana dünya toplumunun başarısızlığıdır. İsrail'in kuruluşundan bu yana 75 yıldan fazla süre geçti. Bizse halen Filistinlilerin haklarının korunacağı bir Filistin devletinin kurulması ve İsrail'le komşuları arasında barışın gerekliliği konusunda ilerleme kaydedemeden yerimizde sayıyoruz.

Faysal ayrıca Gazze Şeridi'ndeki yeraltı tünel ağının Hamas tarafından silah deposu ve karargah olarak kullanıldığına dair iddiaları destekleyecek kanıtlar bulunmadığını da savunarak, "İsrail'in bu tünellerin Hamas'ın komuta karargahı olarak kullanıldığı yönündeki iddialarına ilişkin somut bir kanıt görmedim" dedi.

Suudi Arabistanlı yetkili, İran destekli Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının ardından ABD'nin örgütü tekrar terör listesine almasını "ironik bir durum" diye niteledi. ABD'nin Husileri 2021'de terör listesinden çıkardığını ve Yemen'deki iç savaşla ilgili barış görüşmelerinde Suudi Arabistan'la birlikte hareket ettiğini hatırlatan Faysal, Gazze savaşının ardından durum değişince Washington'ın kendi çıkarlarını korumak için farklı pozisyon aldığını belirtti.

Faysal, ABD Başkanı Joe Biden'ın 2019'daki seçim kampanyasında Suudi Arabistan'ı "parya" diye tanımladığını hatırlatarak, gelinen noktada Washington'ın artık Riyad'ın önemli bir partner olduğunu anladığını söyledi.

ABD'de yaklaşan başkanlık seçimlerine işaret eden Prens Turki, hem Biden hem de Trump'ın Suudi Arabistan'ın dünya politikasındaki yerini tanıdığını belirtirken, seçim yarışının "çok zorlu geçeceğini" ifade etti. Faysal, söyleşisini şu sözlerle noktaladı: 

Söylediğim gibi tek dileğim, her iki tarafın da Suudi Arabistan'ı arada bir yumruklamaktan çekinmeyecekleri siyasi bir kum torbası olarak değil, dünyanın ekonomik refahının sürdürülmesi, bizim bölgemizde barışın sağlanması ve insanlığın daha iyiye gitmesi için önemli bir ortak olarak görmesidir.

 

Independent Türkçe, Arab News, CNN, NPR


Kuveyt, sosyal medya yoluyla çatışmayı körüklememe ve ulusal birliğe zarar vermeme konusunda uyardı

Kuveyt, sosyal medya yoluyla çatışmayı körüklememe ve ulusal birliğe zarar vermeme konusunda uyardı
TT

Kuveyt, sosyal medya yoluyla çatışmayı körüklememe ve ulusal birliğe zarar vermeme konusunda uyardı

Kuveyt, sosyal medya yoluyla çatışmayı körüklememe ve ulusal birliğe zarar vermeme konusunda uyardı

Kuveyt Bakanlar Kurulu dün düzenlenen toplantıda, sosyal medya yoluyla çatışmayı körüklememe ve ulusal birliğe zarar vermeme konusunda uyarıda bulunarak, bu ihlallere kararlı bir şekilde yanıt verileceğine dair söz verdi.

Hükümet Sözcüsü Amer el-Acmi dün yaptığı açıklamada, “Bakanlar Kurulu, sosyal medyada gündeme getirilen fitneyi ve ulusal birliğe zarar verme girişimlerini kınadı” dedi.

Acmi, “Bakanlar Kurulu, toplumun tüm kesimlerine ve çeşitli bileşenlerine saygı duyduğunu ifade ederek, söylem veya eylemlerde meydana gelen suiistimali, fitneyi, her türlü nefret ile ayrımcılığı kışkırtmayı veya bunları teşvik etme girişimini reddetti” diye ekledi.

Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanlığı’nın bu tür vakalarla sıkı bir şekilde ilgilenip, sosyal medya ve diğer yollarla tacizde bulunan herkesi sorumlu tutarak, kimsenin hukukun üstünde olmadığı ilkesini güçlendirmesine övgüde bulundu.

Kuveyt Başsavcılığı ise, Ulusal Birlik Kanunu’nu ihlal ederek, sosyal medya üzerinden aşiretlere hakaret ettiği iddiasıyla İçişleri Bakanlığı tarafından gözaltına alınan bir vatandaşın, soruşturma kapsamında tutuklanmasına karar verildiğini açıkladı.

Güvenlik İlişkileri ve Medya Genel Müdürlüğü de dün yaptığı basın açıklamasında, kimsenin hukukun üstünde olmadığını ve bu konunun kararlılıkla ele alacağını vurgulayarak, herkese söz ve eylemlere dikkat etme ve ulusal birliği koruyacak şekilde davranma çağrısında bulundu.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD'li temsilcilerle görüştü

Suudi Veliaht Prens, Cidde'de ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanını kabul etti (SPA)
Suudi Veliaht Prens, Cidde'de ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanını kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD'li temsilcilerle görüştü

Suudi Veliaht Prens, Cidde'de ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanını kabul etti (SPA)
Suudi Veliaht Prens, Cidde'de ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanını kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanı Temsilci Michael Rogers ve komisyon üyeleri Temsilci Adam Smith, Temsilci Salud ile görüştü. Carbajal ve Temsilci Veronica Escobar ile ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi konuyu görüştü.

Suudi Veliaht Prensi, bugün (Salı) Cidde'de gerçekleşen görüşmede Amerikalı temsilcilerle, ikili dostane ilişkileri ve iki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilme yollarını değerlendirdi.

Cidde'deki görüşmeye, Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman bin Abdülaziz, Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Prenses Reema bint Bandar bin Sultan bin Abdülaziz, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah ve bazı üst düzey yetkili katıldı.

Amerika tarafında ise Suudi Arabistan Büyükelçi Yardımcısı Alison Dilworth ve Riyad Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Richard J. Quirk görüşmede yer aldı.


Suudi Veliaht Prens, Irak Ulusal Hikmet Hareketi liderini kabul etti

Suudi Veliaht Prensi, Cidde'de Irak Hikmet Hareketi liderini kabul etti (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Cidde'de Irak Hikmet Hareketi liderini kabul etti (SPA)
TT

Suudi Veliaht Prens, Irak Ulusal Hikmet Hareketi liderini kabul etti

Suudi Veliaht Prensi, Cidde'de Irak Hikmet Hareketi liderini kabul etti (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Cidde'de Irak Hikmet Hareketi liderini kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz, Irak Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar El Hekim ile iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdi.

Dün (Pazartesi) gerçekleşen Cidde'deki görüşmeye Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah da katıldı.


Bahreyn Kralı, Kuveyt Emiri’ni Mayıs ayında yapılacak Arap Birliği Zirvesi’ne davet etti

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Bahreyn’in Kuveyt Büyükelçisi Salah El Maliki’yi kabul etti (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Bahreyn’in Kuveyt Büyükelçisi Salah El Maliki’yi kabul etti (KUNA)
TT

Bahreyn Kralı, Kuveyt Emiri’ni Mayıs ayında yapılacak Arap Birliği Zirvesi’ne davet etti

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Bahreyn’in Kuveyt Büyükelçisi Salah El Maliki’yi kabul etti (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Bahreyn’in Kuveyt Büyükelçisi Salah El Maliki’yi kabul etti (KUNA)

Bahreyn, önümüzdeki Mayıs ayında Bahreyn’in ev sahipliği yapacağı 33. Arap Birliği Zirvesi’ne katılmaları için Arap liderlere davetiye göndermeye başladı.

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife’nin Mayıs ayında başkent Manama’da düzenlenecek 33. Arap Birliği Zirvesi’ne davetini içeren yazılı mesajını bugün teslim aldı.

Söz konusu mesaj, bugün Beyan Sarayı’nda kabul edilen Bahreyn’in Kuveyt Büyükelçisi Salah El Maliki tarafından iletildi.

Son Arap Birliği zirvesi, 19 Mayıs 2023’te Suudi Arabistan başkanlığında Cidde’de düzenlendi.

Zirve, Suriye’nin Arap Birliği üyeliğinin 16 Kasım 2011’de askıya alınmasından bu yana ilk kez Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’ın katılımına sahne oldu.

7 Mayıs 2023’te Suriye’nin üyeliğine ve Arap Birliği’ne dönüşüne ilişkin kısıtlamalar kaldırıldı.

Bundan önce de 13 Nisan 2023’te Suudi Arabistan-Suriye ilişkilerinde yeniden canlanma yaşandı.

Cidde zirvesine Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de onur konuğu olarak katıldı.


Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prens Jood Eskan Kampanyası’na 150 milyon riyal bağışladı

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prens Jood Eskan Kampanyası’na 150 milyon riyal bağışladı

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Jood Housing platformuna bağlı Jood Eskan Kampanyası’na toplamda 150 milyon riyal (40 milyon dolar) değerinde iki cömert bağışta bulundu.

Bu katkı, ülke liderlerinin Suudi Arabistan’daki en muhtaç ailelere konut sağlamayı amaçlayan konut programlarına, ulusal çabalara ve girişimlere verdikleri destek çerçevesinde yer alıyor.

Suudi Arabistan Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Macid el-Hugail, Kral Selman’ın 100 milyon riyal, Veliaht Prens’in ise 50 milyon riyal değerindeki bağışına övgüde bulundu.

Bakan, bu bağışların uygun konut birimlerinin sağlanmasında muazzam bir etkiye sahip olacağını vurguladı.

Jood Eskan kampanyası, düşük gelirli ailelere konut sağlamayı amaçlıyor ve en çok ihtiyaç duyan kişileri desteklemek için hayırseverler ve kurumlardan gelen hayır tekliflerini harekete geçirmeye odaklanıyor.

Bakan, Kral Selman ve Veliaht Prens’in bağışlarının, toplum üyelerinin yanı sıra hükümet, özel ve kar amacı gütmeyen kurumların yer aldığı ulusal topluluk girişimlerine olan ilginin bir devamı olduğunu belirtti.

Toplumun katkılarıyla, en çok ihtiyaç sahibi olan ailelere 10 binden fazla konut sağlamayı amaçlayan Jood Eskan Kampanyası’nın hedeflerine ulaşacağını da sözlerine ekledi.