Somali Cumhurbaşkanı iş dünyasını uyardı: Terörü finanse etmeyin

Somali Cumhurbaşkanı Mahmud iş dünyasına terörizmi finanse etmeye son verme çağrısında bulundu

Somali Cumhurbaşkanı Mahmud önceki gün bir polis şefinin cenazesine katıldığı sırada (Somali Cumhurbaşkanlığı Ofisi)
Somali Cumhurbaşkanı Mahmud önceki gün bir polis şefinin cenazesine katıldığı sırada (Somali Cumhurbaşkanlığı Ofisi)
TT

Somali Cumhurbaşkanı iş dünyasını uyardı: Terörü finanse etmeyin

Somali Cumhurbaşkanı Mahmud önceki gün bir polis şefinin cenazesine katıldığı sırada (Somali Cumhurbaşkanlığı Ofisi)
Somali Cumhurbaşkanı Mahmud önceki gün bir polis şefinin cenazesine katıldığı sırada (Somali Cumhurbaşkanlığı Ofisi)

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, iş insanlarını eş-Şebab terör örgütünü finanse etmeye son verme çağrısında bulunurken, diğer yandan ordu güçleri, ülkenin güneybatısındaki Jubaland Eyaleti’nde eş-Şebab  kalıntılarını ortadan kaldırmak için kapsamlı bir askeri operasyon başlatmaya hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, önceki gün federal hükümet yetkililerinin katılımıyla, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki eş-Şuheda Camii’nde Benadir Bölgesi Polis Şefi’nin cenazesinde “İş adamlarının, Somali halkının katledilmesini finanse ederek varlıklarını terörist eş-Şebab milislerine bağışlaması ahlak dışı bir durumdur” ifadelerini kullandı ve hükümetin bu durumu kabul etmediğini vurguladı.
Somali resmi haber ajansı SONNA’ya göre, Cumhurbaşkanı “Bugün Somali halkının gücünü ve bilgeliğini birleştirerek karşında durması gereken bir düşmanı var. Onların vahşetini kabul etmenin bizim için mantıklı bir yanı yok. Tüm Somali vatandaşları teröre karşı mücadelede üzerine düşeni yapmalı” ifadelerini sözlerine ekledi.
SONNA Jubaland Eyaleti Başkan Yardımcısı Mahmud Siad Adem’in başkanlığında, güvenlik yetkililerinin katılımıyla bir toplantı yapıldığını ve toplantıda devletin bölgelerinin kurtarılması için askeri operasyon başlatılması konusunda anlaşıldığını belirtti. Ayrıca, Jubaland Eyaleti Başkanı Ahmed İslam’ın talimat verdiği harekat planını yönetmek ve hazırlamakla ilgili komitenin, savaşın ön saflarında konuşlanmış güçleri denetlediğini aktardı. Şarku’l Avsat’ın SONNA’dan aktardığı habere göre, Deniz Kuvvetleri Komutanı İsmail Sahardiid ve Jubaland Polis Şefi Muhammed Şeyh Hucali adlı iki generalin operasyona katılacak. Bu noktada, Jubaland, Somali’nin özerkliğe sahip 5 eyaletinden biri olduğunu da hatırlatmak gerekiyor.
Hirshabelle Eyaleti Başkan Yardımcısı Yusuf Ahmed dün, Hiran’da devam eden askeri operasyonların, teröristleri etkisiz hale getirmede ve eyalete bağlı bölgelerdeki faaliyetlerini durdurmada başarılı olduğunu açıkladı. Ahmet son dönemde eyaletin çeşitli bölgelerine yönelik yapılan askeri operasyonların ordunun kontrolü altında olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, orduyu ve yerel halkı teröre karşı savaşlarında destekleme sözü vererek, “Ülkemizi teröristlere karşı savunmak için şerefimizle ölmeye hazırız” ifadelerini sözlerine ekledi.
Somali’nin bazı bölgeleri, hükümet güçlerinin silahlı aşiret milisleriyle iş birliği ile, Eş-Şebab hareketinin savaşçılarına karşı yürütülen güvenlik operasyonlarına tanık oluyor. Operasyonlar genellikle ülkenin güneyinde ve merkezinde yürütülüyor.
Somali yıllardır, 2004 yılının başlarında kurulan ve ideolojik olarak el-Kaide ile bağlantılı olan silahlı eş-Şebab hareketine karşı bir savaş yürütüyor. Eş-Şebab hareketi, hükümet kurumlarına, güvenlik noktalarına ve Başkent Mogadişu da dahil olmak üzere sivil bölgelere yönelik yüzlerce cana mal olan terör saldırılarını ve intihar saldırılarını üstlendi. El-Kaide bağlantılı eş-Şebab militanları 2011’de Mogadişu’dan kovuldu ve ardından kalelerinin çoğunu kaybetti ancak hareket hala geniş çaplı kırsal alanları kontrolü altında tutuyor.



Sidney saldırısının failleri geçen ay Filipinler'de askeri eğitim almış

Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
TT

Sidney saldırısının failleri geçen ay Filipinler'de askeri eğitim almış

Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)

Güvenlik kaynakları, Avustralya Yayın Kurumu’na (ABC) yaptıkları açıklamada, Bondi Plajı’nda Hanuka Bayramı kutlamasına düzenlenen saldırıyı gerçekleştiren silahlı kişiler Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram’in geçen ay yoğun bir askerî eğitim almak üzere Filipinler’e gittiğini doğruladı.

Bondi saldırısının failleri ile DEAŞ arasındaki bağlantı

Şarku’l Avsat’ın ABC’den aktardığına göre, Bondi Plajı saldırısını soruşturan ortak terörle mücadele ekibindeki üst düzey bir yetkili, Avustralya Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı’nın (ASIO) 2019 yılında Naveed Akram ile ilgili bazı şüpheleri araştırdığını belirtti.

Pazar günü gerçekleşen ve yaklaşık 30 yıldır Avustralya’daki en ölümcül toplu silahlı saldırı olarak kayda geçen olayda 15 kişi hayatını kaybetti. Saldırının Yahudileri hedef alan bir terör eylemi olduğu yönünde soruşturma yürütülüyor.

Yetkili bir güvenlik kaynağı, o dönemde 18 yaşında olan Naveed’in DEAŞ ile ‘endişe verici bağlantılar’ sergilediğini ve bunun ASIO tarafından soruşturulduğunu, ancak o sırada daha fazla incelemeye gerek görülmediğini bildirdi.

Soruşturmayı yürüten yetkililer, Sajid Akram ve oğlunun uluslararası bir terör ağıyla bağlantılarını araştırıyor. Bu kapsamda, ikilinin kasım ayı başında Manila’ya yaptıkları seyahatin tespit edildiği kaydedildi.

Filipinler Göç Bürosu bugün yaptığı açıklamada, Sidney’deki saldırıyı gerçekleştiren Sajid Akram ve oğlu Naveed’in 1 Kasım’da Filipinler’e seyahat ettiklerini duyurdu. İkili, Philippine Airlines’ın PR212 seferiyle Sidney’den Manila’ya, oradan da terörist grupların aktif olduğu Davao şehrine gitmiş; bu gruplar arasında DEAŞ bağlantılı unsurlar da bulunuyor.

Göç Bürosu Sözcüsü, Avustralya’da ikamet eden 50 yaşındaki Hint vatandaşı Sajid Akram’in Hint pasaportu, 24 yaşındaki oğlu Naveed Akram’in ise Avustralya pasaportu kullandığını belirtti. Baba-oğul birlikte uçuş yaptı ve 28 Kasım’da aynı güzergâhla Davao’dan Manila’ya oradan da Sidney’e geri döndü.

Avustralya’dan isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir terörle mücadele yetkilisi, ikilinin Filipinler’in güneyinde askeri eğitim aldığını doğruladı.

Filipinler, 1990’ların başından itibaren, Pakistan-Afganistan sınırında faaliyet gösteren terör yapılanmalarının yeniden oluşturulmasıyla birlikte aşırıcılığın merkezi haline geldi.

2017’de DEAŞ etkisindeki silahlı gruplar, Filipinler’in güneyindeki Marawi kentinin bazı bölgelerini ele geçirerek beş ay boyunca ellerinde tutmuştu. Ordunun kara ve hava operasyonlarına rağmen süren bu çatışma, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ülkedeki en büyük savaş olarak kayda geçti ve yaklaşık 350 bin kişinin yerinden edilmesine, bin 100’den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, saldırının DEAŞ ideolojisi tarafından yönlendirildiğini söyledi.

Avustralya polisi, saldırıda kullanılan araçta DEAŞ’a ait iki bayrak ve bombaların bulunduğunu açıkladı.

Sajid Akram ve oğlu Naveed, pazar akşamı gerçekleştirilen saldırıda 15 kişiyi öldürdü.


Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.