ABD’den Netanyahu’ya radikal bakan uyarısı

ABD, Netanyahu’yu ‘seçimleri kazanması halinde hükümetine radikalizm yanlısı bir ismi dahil etmemesi’ konusunda uyardı

Kudüs’te yandaşları tarafından Ben- Gvir’in seçim pankartı asıldı (EPA)
Kudüs’te yandaşları tarafından Ben- Gvir’in seçim pankartı asıldı (EPA)
TT

ABD’den Netanyahu’ya radikal bakan uyarısı

Kudüs’te yandaşları tarafından Ben- Gvir’in seçim pankartı asıldı (EPA)
Kudüs’te yandaşları tarafından Ben- Gvir’in seçim pankartı asıldı (EPA)

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Senatör Robert Menendez, İsrail’de muhalefet lideri Binyamin Netanyahu’ya bir uyarı mesajı gönderdi. Menendez, Netanyahu’ya ‘Itamar Ben-Gvir gibi aşırı sağ eğilimli partilerin yaklaşan Knesset seçimlerinin ardından kurabileceği bir hükümete dahil edilmesinin’, sonuçlara yol açacak ve ABD - İsrail ilişkilerine zarar verecek kötü bir durum olabileceğini bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın Walla internet sitesinden haberine göre Eylül ayında İsrail kongresinden bir heyeti ziyareti sırasında Menendez ile Netanyahu arasında bir görüşmeye katılan iki ABD’li kaynak, İsrail’in en büyük destekçilerinden biri olarak kabul edilen ABD’li Senatörün, Netanyahu’nun yol açtığı radikal sağın bozulmasına karşı öfkeli ve kararlı bir duruş sergilediğini belirtti.
Netanyahu yanlısı olarak kabul edilen Yisrael Hayom gazetesi, ABD yönetimindeki yetkililerin, Ben-Gvir’in Netanyahu tarafından kurulan bir hükümete dahil edilmesi olasılığından endişe duyduğunu yazdı. Gazeteye göre ABD’deki Yahudi örgütleri arasında ‘böyle bir senaryonun gerçekleşmesi’ ve ‘İsrail’i destekleyen örgütlerin Washington’da İsrail’i savunma yeteneği üzerindeki olumsuz etkisi’ hususunda bir korku mevcut.
Menendez’in İran ile nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasına karşı çıkma konusunda Netanyahu’nun yanında yer aldığı biliniyor. Kendisi, İsrail ile ilişkiler başta olmak üzere dış politika konusunda Kongre ve Beyaz Saray’da en etkili politikacılardan biri olarak kabul ediliyor. Demokrat Parti’nin sağ kanadının lideri olarak biliniyor.
Menendez, Senatör Lindsey Graham başkanlığındaki ABD Kongresi üyelerinden oluşan bir heyetle geçen ay İsrail’e ziyarette bulunarak, üst düzey İsrailli yetkililerle yapılan birkaç toplantının yanı sıra Netanyahu ile bir araya geldi. Muhalefet lideriyle yapılan görüşmenin başında ise toplantıyı adeta havaya uçuran utanç verici bir olay yaşandı. Öyle ki heyet, Netanyahu’nun, mevcut seçim savaşı sırasında propaganda olarak kullanmak için, heyet üyelerinin bilgisi ve rızası olmadan görüşmeyi video olarak kaydetmeye çalıştığını iddia etti. ABD heyeti üyeleri, kamera ve kayıt cihazı odadan çıkarılmadan toplantıya devam etmeyi reddetti.
‘Walla’ sitesinin 2 Ekim’de yayınladığı habere göre Kongre üyelerinin çoğu, Ben-Gvir gibi radikal bir ismin hükümette olması durumunda İsrail ve İsrail’e yönelik ABD ve Batı desteği hususunda endişelerini dile getirdi. Cumhuriyetçi Parti’de Ben- Gvir ile iş yapan ve onunla ilişkiler kuran aşırıcı bir kanat bulunmasına rağmen, İsrail’in Kongre’deki birçok dostu, ciddi bir kriz ve İsrail’in hükümetteki varlığı üzerinde çok olumsuz bir etki beklediklerini dile getirdi.
İki ABD’li kaynak, Menendez’in Netanyahu’ya ‘kendisi ve Ben- Gvir arasındaki siyasi ortaklıktan’ duyduğu endişeyi dile getirdiğini söyledi. Kaynaklara göre Menendez, Netanyahu’ya ‘radikal ve kutuplaştırıcı partileri’ dahil etme niyetinde olduğu konusunda ‘ciddi endişelere sahip’ olduğunu belirtti.
Kaynaklardan biri, Netanyahu’nun Menendez’in açıklamalarından rahatsız olduğunu ve sözlerini reddetmeye çalıştığını, bu durumun da toplantıda ‘aşırı gerginliğe’ yol açtığını açıkladı. Kaynak ayrıca, “Toplantıya katılanlar, Netanyahu’nun ne kadar öfkeli olduğunu gördüler” dedi.
Buna rağmen Menendez, yaptığı uyarıdan geri adım atmadı ve aynı konuda Netanyahu’ya baskı yapmayı sürdürdü.
Kaynak, “Senatör Menendez, Netanyahu’ya Ben-Gvir ile bu tür bir koalisyon kurmanın Washington’daki iki partinin desteğinde önemli bir düşüşe yol açacağını anlaması gerektiğini söyledi. Bu durum, her zaman ABD ile İsrail arasındaki ikili ilişkilerin temelinde olan bir şeydir” dedi.
Ben- Gvir, ABD’de öldürülen ve ‘İsrail topraklarını Araplardan destekleme’ teorisiyle tanınan radikalizm yanlısı Haham Meir Kahane’nin öğrencisi. 1994 yılında el-Halil katliamını gerçekleştiren terörist Doktor Baruch Goldstein da söz konusu Haham’ın öğrencisiydi.
Ben- Gvir, hala ‘radikal Arapların sınır dışı edilmesi’ çağrısını devam ettirirken, Knesset ve Arap partilerinin üyelerine karşı bir kampanya yürütüyor. Ayrıca seçim propagandasını bu politika üzerine inşa ediyor. Kamuoyu anketleri, gelecek seçimlerde şu anda 6 milletvekiliyle var olan gücünü ikiye katlayarak, 12- 13 milletvekiline çıkaracağını öngörüyor.
Şarku’l Avsat’ın ‘Walla’ sitesinden aktardığı habere göre Başkan Joe Biden yönetimi ve özellikle Demokrat Parti’deki birçok Kongre üyesi, Ben- Gvir’i ve müttefiki olan ‘Dini Siyonist’ partisi başkanı Bezalel Smotrich’i ‘ırkçı ve Yahudi üstünlüğü fikrini destekleyici’ olarak görüyor. ABD’nin İsrail büyükelçisi Thomas Naides, göreve başladığından beri bu isimlerle görüşmedi.
Konuya ilişkin olarak yorum yapan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, Biden yönetiminin İsrail iç siyasetine müdahale etmediğini söylerken, Netanyahu’nun ofisi ise yorum yapmayı reddetti. Ben- Gvir de yaptığı açıklamada, “Önde gelen Cumhuriyetçilerle mükemmel ilişkilerim devam edecek. Önümüzdeki seçimleri kazanacağız ve entegre bir sağcı hükümet kuracağız. ABD’nin Demokrat kanadından Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı’nın muhalefetine rağmen, İsrail askerlerinin ve halkının çıkarına etkili bir pozisyon alacağım” dedi.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.