Mısır ve Fas arasında adalet konulu iş birliği görüşmesi

Fas ve Mısır Adalet Bakanları’nın görüşmesinden bir kare (Şarku'l Avsat)
Fas ve Mısır Adalet Bakanları’nın görüşmesinden bir kare (Şarku'l Avsat)
TT

Mısır ve Fas arasında adalet konulu iş birliği görüşmesi

Fas ve Mısır Adalet Bakanları’nın görüşmesinden bir kare (Şarku'l Avsat)
Fas ve Mısır Adalet Bakanları’nın görüşmesinden bir kare (Şarku'l Avsat)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, Mısırlı mevkidaşı Ömer Mervan ile Kahire'de bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke arasındaki farklı iş birliği alanlarındaki seçkin siyasi ilişkilere ve farklı sektörlerde verimli gelişmelere değinildi. Bu dostluk, Fas ve Mısır halklarını uzun yıllardır bir araya getiren sağlam ilişkinin derinliğini ortaya koyuyor.
Vehbi toplantı sırasında, Fas’ta yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi ve yasama sistemini geliştirecek yargıda reform paketini anlattı. Bu reform paketinin, tüm uluslararası ve ulusal değişikliklere cevap veren, kadınların, çocukların ve birçok grubun haklarına olumlu yansıyacak ve hizmette olacak sistem açısından adaletin etkinliğine katkı sağlayacağından bahsetti. Ayrıca Vehbi, bakanlığın hukuk ve yargıyla ilgili mesleklerde insan kaynağı yetiştirilmesi ve eğitimin yoğunlaştırılması, kamu hizmetlerini iyileştirmek ve vatandaşların istek ve beklentilerine cevap vermek için mahkemelerin altyapısını geliştirme ve dijital dönüşüm alanını etkinleştirme çalışmalarına değindi. Aynı zamanda görüşme, adalet alanında yıllardır kaydedilen ilerleme, mevzuat, yargı, içtihat ve diğer birçok düzeyde eski Mısır deneyimini tanımak için fırsattı.
Bu bağlamda toplantı, Fas Krallığı ile Mısır arasındaki adalet alanındaki iş birliği ilişkilerinin iki bakanlık aracılığıyla iki kardeş halk yararına derinleştirilmesi ve güçlendirilmesine katkı sağladı.
Fas Adalet Bakanı Kahire ziyaretini, Körfez ülkeleri ve Ürdün gezisinin ardından gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre görüşme, adalet alanında iş birliği ilişkilerinin derinleştirilmesi ve iki ülke arasında bu alanda seçkin ortaklıklarda yeni aşamanın kurulması, köklü ve önemli siyasi ilişkiler düzeyine yükselmesi ile sonuçlandı.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.