Mısır, iklim değişikliği ile mücadele etmek için finansman sağlanması çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, COP27 hazırlıkları sırasında Kongolu mevkidaşı ile bir araya geldi

Bakan Şukri, Kongolu mevkidaşı ile Kinşasa'da (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Bakan Şukri, Kongolu mevkidaşı ile Kinşasa'da (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır, iklim değişikliği ile mücadele etmek için finansman sağlanması çağrısında bulundu

Bakan Şukri, Kongolu mevkidaşı ile Kinşasa'da (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Bakan Şukri, Kongolu mevkidaşı ile Kinşasa'da (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır, iklim değişikliği ile mücadele edilmesi için finansman sağlanması çağrısında bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa'da Mısır’ın başkanlığını yapacağı 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi Taraflar Konferansı (COP27) hazırlık toplantısında iklim değişikliği ile mücadele edilmesi için ülkelerin birlikte çalışarak harekete geçmesinin önemini vurguladı.
Bakan Şukri, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Christophe Lutundula ile bir araya geldi. Görüşmede taraflar, ikili ilişkilerin geliştirilmesinin ve iki ülke halkının çıkarları doğrultusunda hareket etmenin önemini vurguladı. Bakan Şukri ve Lutundula, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek, Mısır’a ve Kongo’ya yatırım yapılması konularını ele alarak Kahire ve Kinşasa arasında doğrudan uçuşların başlatılacağını açıkladı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, Bakan Şukri’nin Kongo’da güvenlik ve istikrarın arttırılmasını istediğini açıkladı. Ebu Zeyd, Mısır’ın Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Birleşmiş Milletler İstikrar Misyonu’na (MONUSCO) 20 yıllık görev süresi boyunca destek verdiğini belirterek Mısır’ın ülkenin çeşitli bölgelerinde istikrarın sağlanması için hiçbir çabadan kaçınmadığını belirtti.
Yapılan açıklamalara göre Şukri, COP27 hazırlık toplantısında iklim eyleminde harekete geçilmesi hakkında konuştu. Bakan Şukri, Mısır’ın başkanlığını yapacağı COP27 sırasında ülkelerin birlikte çalışarak harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Mısır’ın Şarm eş- Şeyh kentinde yapılacak COP27 için Kinşasa’daki hazırlık toplantısında tarafların sıkı bir şekilde çalışması gerektiği kaydedildi.  
Ebu Zeyd, Bakan Şukri’nin iklim konusunda çalışmalar yapan uluslararası kurum ve kuruluşlardan ve COP27’ye katılacak ülkelerdeki yetkililer ile görüştüğünü açıkladı. Bakan Şukri, Kinşasa ziyaretinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti Jean- Michel Sama Lukonde, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Çevre Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Eve Bazaiba Masudi,  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Birinci Yardımcısı Amina Mohammed, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Genel Sekreteri Simon Stiell, Avrupa Komisyonu'nun Avrupa Yeşil Mutabakatı'ndan Sorumlu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, ABD İklim Özel Elçisi John Kerry, Fransa Enerji Bakanı Agnes Pannier- Runacher, Rusya İklim Özel Temsilcisi Ruslan Edelgeriyev, Zambiya Yeşil Ekonomi ve Çevre Bakanı Collins Nzovu ve Hollanda İklim Değişikliği Elçisi Jaime de Bourbon de Parme ile görüştü.
Bakanlık Sözcüsü Ebu Zeyd, Bakan Şukri’nin görüşmeler sırasında tarafların çalışmaları ve iklim değişikliği ile mücadelede çabaları, iklim değişikliği ile mücadelede zamanın önemi, karbon emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğinin sonuçlarına uyum sağlanması, iklim değişikliğinin neden olduğu zararlar ile mücadele edilmesi konularını ele aldığını açıkladı. Yapılan açıklamalara göre Bakan Şukri, “Yankıları, dünyadaki herkesi tehdit eden iklim değişikliğinin sonuçları ile yüzleşmede insanların sıkıntılarını gideren sonuçlar elde etmeyi dört gözle bekliyoruz” dedi.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.