Rusya, ‘nükleer savaşın kabul edilemezliğine’ olan bağlılığını yineledi

Kremlin
Kremlin
TT

Rusya, ‘nükleer savaşın kabul edilemezliğine’ olan bağlılığını yineledi

Kremlin
Kremlin

Moskova, Ukrayna'daki durumun nükleer bir çatışmaya doğru kayma olasılığı hakkında alevlenen tartışma konusundaki tutumunu yineledi. Kremlin, herhangi bir nükleer silah kullanımının ancak Rus nükleer doktrininin hükümleri tarafından belirlenen koşullar dahilinde gerçekleşebileceğinin sinyalini vermesinden bir gün sonra, Rusya Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'ndaki nükleer dosyadan sorumlu diplomat Vladimir Ermakov'un açıklamasıyla mevcut tutumunu yineledi.
Ermakov, Rusya'nın "beş nükleer ülkenin liderlerinin nükleer savaşın kabul edilemezliği konusundaki açıklamalarına tamamen bağlı olduğunu" söyledi. Bu tutum, daha önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Birinci Komitesi önünde, Rus delegasyonu Başkan Yardımcısı Konstantin Vorontsov tarafından okunan bir bildiride vurgulandı. Rus diplomat şunları söyledi: “Beş nükleer devletin en önemli görevlerinden birinin, nükleer silahlara sahip taraflar arasında hiçbir şekilde savaşa izin verilmediği varsayımına bağlı kalmaları olduğunu düşünüyoruz. Bu tutum, geçen Ocak ayında nükleer güçlerin liderlerinin ortak açıklamasına yansıdı.”
Diğer yandan Rusya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov, Moskova'nın Ukrayna sınırına yakın Karadeniz'de nükleer tatbikatlar düzenlediği yönünde Batı medyasında yer alan haberlerle ilgili konuştu. Sözcü, bu haberleri doğrulamaktan veya reddetmekten kaçınırken, Rusya'nın Batı'nın ürettiği nükleer söylem manevralarına katılma planının olmadığının altını çizdi. Peskov, “Batı medyası, Batılı politikacılar ve devlet başkanları nükleer söylem konusunda çok eğitimli. Biz bu söyleme katılmak istemiyoruz.” dedi.
ABD'li iş adamı Elon Musk'ın Ukrayna'da çözüm için atılması gereken adımlar konusunda ileri sürdüğü fikirlere de değinen Peskov, "Elon Musk gibi bir adamın durumdan barışçıl bir çıkış yolu araması çok olumlu. Rusya başından beri şartlarının müzakereler yoluyla sağlanmasından yana. Birçok profesyonel diplomatın aksine Elon Musk hala barışı sağlamanın yollarını bulmaya çalışıyor. Ancak Rusya'nın şartlarını yerine getirmeden barış hedefine ulaşmak imkânsız” değerlendirmesinde bulundu.
Musk, Rusya ile topyekûn bir savaş durumunda Ukrayna'nın kazanacağından şüpheli olduğunu söylediği açıklamasında, her iki tarafı da barışa çağırdı. Musk, Ukrayna'daki ihtilafın çözümü için dört maddeye dayanan vizyonunu sundu: “İlhak edilen topraklarda Birleşmiş Milletler gözetiminde yeniden oy kullanılması, Kırım'ı 1783'ten beri olduğu gibi Rusya'nın bir parçası olarak görmeye devam etmek, Kırım'a su temini garantisi vermek ve Ukrayna'nın tarafsız devlet statüsünü onaylamak.”
Rusya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, “Musk’ın pek çok fikri dikkate değer. Referandumların yeniden yapılmasına gelince, bölge sakinleri şimdiden görüşlerini dile getirdiler. Burada başka bir şey olamaz.” dedi. Peskov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile herhangi bir müzakereye kesinlikle devam etmeme konusundaki kararına da değindi. Peskov, “Moskova, Ukrayna yönetiminin tam tersi karar almasını veya bu yönetimin değişip yeni yönetimin ciddi ve pratik müzakerelere hazır olduğunu göstermesini bekleyecek” diye konuştu.
Zelenskiy, daha önce Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin Putin ile görüşmeme kararının uygulanmasına ilişkin kararnameyi imzalamıştı.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.