Irak’ta Basra ve Zikar’daki çatışmaların kontrol altına alınması için askeri takviyeler yapıldı

Bağdat’tan üst düzey bir askeri heyet, Zikar ve Basra illerini ziyaret etti

Irak Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyet, dün Zikar’da güvenlik liderleriyle bir araya geldi (Nasiriyah News)
Irak Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyet, dün Zikar’da güvenlik liderleriyle bir araya geldi (Nasiriyah News)
TT

Irak’ta Basra ve Zikar’daki çatışmaların kontrol altına alınması için askeri takviyeler yapıldı

Irak Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyet, dün Zikar’da güvenlik liderleriyle bir araya geldi (Nasiriyah News)
Irak Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyet, dün Zikar’da güvenlik liderleriyle bir araya geldi (Nasiriyah News)

Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, beraberindeki büyük bir askeri heyet eşliğinde dün, protestocuların, Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye'de valilik binasını ateşe verdiği uzun bir gecenin ardından başkent Bağdat’tan çıkarak ülkenin güneyindeki Zikar ve Basra vilayetlerini ziyaret etti. Basra’daki cumhurbaşkanlığı sarayları kompleksi yakınlarında bağlı bazı aşiretler ile bölgenin güvenliğini üslenen Haşdi Şabi’ye bağlı silahlı gruplar arasında roketatarlar ve orta menzilli silahlarla şiddetli çatışmalar yaşandı.
Zikar Valisi Muhammed Hadi el-Gizzi, askeri heyetin gelişinin ardından yaptığı açıklamada, “Vilayetin güvenliğini güçlendirmek, sabotajcıları takip etmek, Nasıriye'de güvenlik ve istikrarı bozmaya yönelik her türlü girişimi engellemek için askeri takviyelerde bulunuldu. Dün gece çıkan olaylarda suçüstü yakalanan 30 sabotajcının tutuklandığını ve diğer şüpheliler hakkında bugün 20 yeni tutuklama emri çıkarılarak adil bir cezaya çarptırılmak üzere adli makamlara sevk edildi” dedi.
Nasıriye'de yaşananlardan halk hareketi gruplarını sorumlu tutanlar ile valilik koltuğunu elde etmek isteyen Koordinasyon Çerçevesi’ndeki siyasi grupları sorumlu tutanlar, kentte olup bitenle ilgili birbiriyle çelişen haberler aktardılar. Şarku’l Avsat’a konuşan Zikar'daki yerel yönetime yakın bir kaynak, “Koordinasyon Çerçevesi grupları ve İmtidad Hareketi milletvekilleri, Zikar Valisi Muhammed Hadi'yi Sadr Hareketi’ne bağlı olduğu için devirmek amacıyla Pazartesi günü Sümer Devlet Üniversitesi binasında bir toplantı düzenlediler. Sadr Grubu milletvekillerinin Meclis’ten istifa etmelerinden sonra Meclis’te çoğunluğu ellerinde bulundurmaları nedeniyle valiliği daha fazla hak ettiklerine inanıyorlar” ifadelerini kullandı. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Tişrin (Ekim Protestoları) Hareketi’nin önde gelen isimlerinin çoğunun Pazartesi gecesi yaşanan olaylara katılmadıklarını vurguladılar. Güvenlik güçleriyle çatışmanın uydurulduğuna ve ildeki ve çevresindeki binaların yakıldığı olaylar için il dışından ve Koordinasyon Çerçevesi güçleriyle bağlantılı gruplar getirilmiş olabileceğine inanılıyor” ifadelerini kullandı.
Bu düşünce Tişrin Hareketi’nden ortaya çıkan Ulusal Ev Partisi lideri ve aktivist Hüseyin el-Gurabi tarafından da teyit edildi. Gurabi, “Sadr Grubu’nun toplu istifasından sonra yerlerini alan Koordinasyon Çerçevesi milletvekilleri, Nasıriye’nin istikrarı ile oynuyorlar” dedi.
Zikar Vali Yardımcısı Abbas el-Huzai, Zikar ve Basra'da yaşananlar hakkında yorum yaparken, tablonun çok puslu ve tehlikeli olduğunu ve taraflar arasındaki çatışmaların özellikle güney illerinde en yüksek seviyede olduğunu söyledi. Her ilde niteliğine göre durumu daha da kötüleştirmeye yönelik çabalar olduğunu belirten Vali Yardımcısı, “Örneğin Zikar'da bazı gençlerin ihtiyaçları istismar ediliyor. Devam etmesi düşünülen bir krizi ateşlemeye zorlanıyorlar. Basra'da aşiretler silahlı çatışmalar için kullanılıyor. Birçok ilde de durum aynı” şeklinde konuştu. Huzai, yaptığı uzun açıklamada, Irak genelinde ve özelde Zikar'da politikacıların, yetkililerin ve iş adamlarının çoğunluğunun son dönemde, güç ya da (işletmeler ve diğerleri gibi) maddi kazanımları için protestocu gençlerin içinde bulundukları koşulları ve enerjilerini sömürdüklerini söyledi. Huzai, partiler, akımlar ve yetkililer tarafından Tişrin Hareketi’ni ve protestoları asıl amacından saptırmak için yeni ve üzerinde iyi çalışılmış mekanizmalar olduğunu ve bunun büyük siyasi boyutları olduğunu vurguladı. Şarku’l Avsat’a konuşan Zikar’daki kaynakla, göstericilerin arasına karışan maskeli kişiler, güvenlik güçlerine molotof kokteyli ile saldırdığını ve güvenlik güçlerinin de kalabalığı dağıtmak için gerçek mermilerle karşılık verdiğini söylediler.
Irak Güvenlik Medya Hücresi, ‘göstericiler arasına sızan unsurların’ Zikar Valiliği binasını ateşe verdiklerini açıklarken göstericileri barışçıl kalmaya ve şiddete sürüklenmemeye çağırdı. Şarku'l Avsat'a konuşan bir subay, güvenlik güçlerinin 15'ten fazla üyesinin yaralandığını söylerken, Zikar’dan tıbbi bir kaynak ve bir eylemci, onlarca protestocunun yaralandığını, birçoğunun hastaneye kaldırıldığını, ancak çoğunun haklarında soruşturma başlatılması korkusuyla güvenli yerlerde tedavi olmayı tercih ettiklerini belirttiler.
Genelkurmay Başkanı başkanlığındaki askeri bir heyet, dün öğleden sonra başkent Bağdat’ın 540 kilometre güneyinde yer alan ve pazartesi gecesi Haşdi Şabi tarafından kontrol edilen cumhurbaşkanlığı sarayları kompleksi yakınlarında bazı aşiretler ile Asaib Ehl-i Hak üyeleri arasında çeşitli silahlarla yaşanan şiddetli çatışmalar sonucunda bölge sakinlerinin dehşeti yaşadıkları Basra’ya geldi. Bölgedeki kaynaklar, Asaib Ehl-i Hak üyelerinden birinin, bölgedeki aşiretlerden bir gencin öldürülmesi olayına karışmasının ardından aşiret üyelerinin cumhurbaşkanlığı sarayları kompleksine saldırdıklarını söylediler.
Ancak Asaib Ehl-i Hak ve Haşdi Şabi'ye yakın haber siteleri tarafından aktarılan bir başka anlatıya göre Sadr Hareketi’nin Saraya es-Selam milisleri, bölgedeki Haşdi Şabi karargahını bombaladılar.
Basra’nın yerel radyo kanalı el-Mirbad, ilin merkezindeki el-Baradiye bölgesi sakinlerinin, yerel ve federal yetkililere, bölgedeki cumhurbaşkanlığı sarayları kompleksi çevresinde geceleri meydana gelen silahlı çatışmalara bir çözüm bulunması için çağrıda bulunduklarını aktardı. El-Mirbad Radyosu, bölgeye atılan havan mermileri ve füzeler nedeniyle bölge sakinlerinin korku içinde yaşadıklarını ve evlerde maddi hasar oluştuğunu bildirdi.
Şarku’l Avsat, geçtiğimiz Cumartesi günü, saha göstergelerinin, Bağdat'taki siyasi krizin bir yansıması olarak Sadr Hareketi'ne bağlı iki grup ile Basra'daki Asaib Ehl-i Hak arasında henüz ilan edilmemiş bir savaş olduğuna işaret ettiğini aktarmıştı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.