Rusya’ya ait bir ‘nükleer trenin’ Ukrayna’ya doğru gittiği iddiaları gerçek mi?

Sosyal medyada geniş yankı uyandıran tren videosunun ekran görüntüsü
Sosyal medyada geniş yankı uyandıran tren videosunun ekran görüntüsü
TT

Rusya’ya ait bir ‘nükleer trenin’ Ukrayna’ya doğru gittiği iddiaları gerçek mi?

Sosyal medyada geniş yankı uyandıran tren videosunun ekran görüntüsü
Sosyal medyada geniş yankı uyandıran tren videosunun ekran görüntüsü

Yabancı gazeteler ve sosyal medya sitelerinde geçtiğimiz günlerde yer alan görüntülere dayanarak, Rusya’nın nükleer cephaneliğinden sorumlu birimine ait bir araç konvoyunun Ukrayna’ya doğru trenle ilerlediğine dair ortaya atılan iddialar endişeye yol açtı.
Uzmanlar, bu iddialara dikkatle yaklaşılması gerektiği konusunda uyardı.
Sky News’in haberine göre, söz konusu tren Moskova’nın kuzeydoğusundaki Sergiyev Posad’da görüldü. Burası Ukrayna sınırından yaklaşık 350-400 mil uzaklıkta yer alıyor.  Ancak sadece videodan trenin nereye gittiği teyit edilemedi.
İngiliz Ordusu’nda eski istihbarat subayı olan, McKenzie Intelligence Services Genel Müdürü Forbes McKenzie, Sky News’e şunları söyledi:
“Gözlemlenen tren, Rusya Savunma Bakanlığı 12. Ana Müdürlüğü’ne ait. 12. Ana Müdürlük, ülkenin nükleer cephaneliğinin korunması, bakımı, nakliyesi ve ilgili birimlere tesliminden sorumludur. Tren, 12. Müdürlüğün sahibi olduğunu bildiğimiz bir BPM-97 zırhlı araç da dahil olmak üzere özel ekipman ve araçlarla yüklendi.”
Bu araçlar, Rus sosyal medyasında yayınlanan trenin fotoğrafında da görüldü.

Analistler, trenin 30 mm top ve el bombası fırlatıcı da dahil olmak üzere nadir görülen bir silah kombinasyonu taşımış olabileceğini belirtti.
Videoda görülen araçların, neredeyse sekiz aylık savaşta yaşanan kayıplar nedeniyle Rus birliklerine yapılan ikmalin bir parçası olması da pek olası değil.
McKenzie, “Yılın bu zamanında 12. Müdürlüğü’n tatbikatını görmeyi beklerdik ve bu olağandışı bir durum değil. NATO birimleri de aynı şeyi yapıyor, aslında nükleer kapasiteye sahip tüm ülkeler bunu yapıyor” dedi.
Bu hareketlerin Batı’ya bir uyarı anlamına gelebileceğine dikkat çeken McKenzie şu ifadelerle değerlendirmesine devam etti:
“Bu hareketler uydudan çok kolay bir şekilde görünür. Bu eylem yeteneklerini ve Rusya’nın taktik silah kullanmak isteyip istemediğini gösteriyor. Ancak olası bir nükleer tırmanışa ilişkin haberlere ihtiyatla yaklaşılmalıdır.”
McKenzie, “Rusya’nın nükleer silahları konuşlandırma fırsatına sahip olmadığını şiddetle savunuyorum. Bu, kaybetmeye giden tek yönlü bir bilet. Rus tarafındaki kara kuvvetlerinin hiçbir zaman nükleer bir ortamda faaliyet göstermeye hazırlandığı görülmedi. Nükleer yetenekleri konuşlandırmak için öne çıkarılması gereken çok özel birimler var ve karadaki birliklerin tehlikeli maddeye karşı koruyan kıyafetlerle donatılması gerekiyor. Bunların hiçbirinin gerçekleştiğini görmedik” diye ekledi.
Bu arada, üst düzey bir Pentagon yetkilisi, ABD’nin Rusların taktik nükleer silahları demiryoluyla hareket ettirdiğine dair haberleri ‘doğrulayacak hiçbir şeyi olmadığını’ söyledi.
Yetkili, Rusya’nın ABD’nin nükleer tehdit konusundaki tutumunu değiştirmesine neden olacağına dair hiçbir belirti görmediklerini de sözlerine ekledi.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in son zamanlarda Ukrayna ve diğer Batılı ülkelere karşı nükleer silah kullanma tehdidi, dünya çapında milyonlarca insanı alarma geçirdi.
Bazı uzmanlar ve analistler, bunu Putin’in Rus güçleri Ukrayna’da ağır kayıplar verdikten sonra rakiplerini korkutmak için yaptığı basit bir ‘blöf’ ve ‘umutsuz bir girişim’ olarak nitelendirdi.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.