Afrika kabilelerinin eski bir geleneği: Eşleri miras almak

Bu gelenek, çocukları ve aile mallarını korumak için devam ettiriliyor.

Araştırmacılar, Afrika'daki sosyal geleneklerin bu tür bir birlikteliği teşvik ettiğini ve böyle bir evliliği kabul etmenin toplumda güzel ahlakı ifade ettiğini ortaya koyuyor. (AFP)
Araştırmacılar, Afrika'daki sosyal geleneklerin bu tür bir birlikteliği teşvik ettiğini ve böyle bir evliliği kabul etmenin toplumda güzel ahlakı ifade ettiğini ortaya koyuyor. (AFP)
TT

Afrika kabilelerinin eski bir geleneği: Eşleri miras almak

Araştırmacılar, Afrika'daki sosyal geleneklerin bu tür bir birlikteliği teşvik ettiğini ve böyle bir evliliği kabul etmenin toplumda güzel ahlakı ifade ettiğini ortaya koyuyor. (AFP)
Araştırmacılar, Afrika'daki sosyal geleneklerin bu tür bir birlikteliği teşvik ettiğini ve böyle bir evliliği kabul etmenin toplumda güzel ahlakı ifade ettiğini ortaya koyuyor. (AFP)

Hatice et-Tayyib (Batı Afrika Uzmanı Moritanyalı gazeteci)
Afrika toplumları binlerce yıl öncesinden miras kalan, ailenin ve kabilenin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde hareket etmeyi ve kamu çıkarını kendi çıkarlarına tercih etmeyi gerektiren bir dizi kadim değerler ve gelenekler tarafından yönetiliyor. Kadim değerler önemli olmasına rağmen bazı geleneksel kurallar, gençlerin mutluluğunu, yaşamdaki seçimlerini ve bireyin toplumla etkileşimini olumsuz yönde etkiliyor.
Bu adetlerin en önemlilerinden biri, ölen kişinin ailesinin sorumluluğunun üstlenilmesi, çocuklarının ve eşinin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Gelenekler, ailenin bütünlüğünü korumak ve çocukları ailenin bakımı altında tutmak için genç erkek ya da evli adama, erkek kardeşi, amcası veya dayısının dul eşiyle evlenmesini emrediyor.
 Bu, Afrika toplumlarındaki en tuhaf geleneklerden biri ve yaşanan modern gelişmelere rağmen bu gelenek hala genç erkeği ve dul kadını bu evliliği kabul etmeye ve ailelerinin arzusuna ve kabile kökenlerine saygı göstermeye mecbur bırakıyor.

Afrikalıların hayatlarını şekillendiren sosyal normlar
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre birçok Afrika toplumunda meydana gelen değişikliklerle birlikte Batı ve Orta Afrika'da eş mirası, uzun süredir devam eden bir sosyal gelenek olduğundan dolayı halen yaygın halde. Bunda, dul bir kadının mütevazı olmasını ve kocasının ölümünden sonra aile üyeleri arasından kendisi için doğru koca seçilinceye kadar evliliğe ilgi duymamasını veya yeniden evlenme arzusunu göstermemesini gerektiren toplumsal kuralların büyük katkısı var.
Ganalı bir iş kadını olan Sara Bambiri, konuya dair şunları söyledi:
"Geleneksel toplum bunu çocukları korumanın ve aile içinde tutmanın en iyi yolu olarak görüyor. Çünkü aile, çocukların ailenin sorumluluğunda kalması için, eşin aile erkekleri arasından miras olarak alınması seçeneğini teşvik ediyor. Bunlar, eski çağlardan beri nesiller boyu aktarılan asil değerlerdir ve amacı, insanların sevdikleriyle bağ kurma arzusunu kontrol etmek değil, aileyi güçlendirmek ve birlik içinde tutmaktır."
Sara, The Independent Arabia ile gerçekleştirdiği röportajda, eşlerin mirasının, ailenin parasını, arazisini ve mülkünü erkeklerin elinde tutmak için tamamen maddi bir amacı olduğuna karşı çıkarak şunları söyledi:
"Ölen kişi ister zengin ister fakir olsun, aile dul kadına, aileden çocuklara bakabilecek, karısına büyük saygı duyacak ve kendisinden büyük de olsa duygularını küçümsemeyecek bir koca seçer. Bazı gençlerin yeni bir aile kurma arzusuyla yaşça daha büyük veya birkaç çocuğu olan kişilerle ilişki kurmayı reddettiği için, meselenin zaman zaman geleneksel toplumla bir çatışma haline gelebiliyor. Dulların, ailenin kendileri için seçtiği kişilerle evlenmeyi reddetmesi nadir görülen bir durum.”

Gençlerin seçimine müdahale
Araştırmacılar, Afrika'daki sosyal geleneklerin bu tür bir birlikteliği teşvik ettiği görüşünde. Böyle bir evliliğin kabul edilmesinin, toplumda ahlakın yumuşaklığını ve Afrika toplumlarının derinliklerinde kök salmış gelenek ve göreneklere özel saygıyı ifade ettiğini vurguluyorlar.
Sosyal bilimler alanında araştırmalar yürüten Senegalli Abdo Kay Bah şu değerlendirmede bulundu:
"Afrikalılar geleneklere saygıyı, bir kişinin ahlakının derecesini ve büyüdüğü çevrenin iyiliğini bilmenin bir ölçüsü olarak görüyorlar. Afrika toplumları halen üyelerinin davranışlarını, geleneklerini ve değerlerini kontrol eden Bedevi hayatı yaşıyor. Bazı Afrika toplumlarının modern sistemlere ve çağdaş değerlere ayak uyduramaması, bireylerin yaşamlarına olumsuz olarak yansımış ve çağımızda çoğu reddedilse de bu, geleneklere karşı hayranlık duygusunu da beraberinde getiriyor. Gençlik, özgürlükleri baskı altına alan ve kişisel tercihlerin gerçekleştirilmesini yasaklama ve kınama cezası altında engelleyen bu tür toplumsal normların tahakkümünden mustariptir ve gençlere göre, gelecekte örf ve adet kuralları oluşturmaya devam etmenin kişisel hayatı kontrol edeceğini ve onun otoritesine ve sosyal egemenliğine tabi kılacağını gösteriyor."
Araştırmacı, bazılarının bu geleneklere saygı göstermesine ve onları bırakmayı reddetmesine rağmen bu geleneklerin ‘özellikle kadın ve genç grupları arasında toplumun gelişimini engellediğine’ inanıyor. Ancak bu tür adetleri kötü davranış veya ahlak olarak tanımlasalar da kabilelerde görülen geleneksel sosyal kontrolleri ihlal ederek reddeden önemli bir yüzde var.
Batı Afrika'da yaygın olan sınıf temelli toplumlarda baba ya da yaşlı kişi ailenin çocukları arasından kocayı seçiyor ve akrabasının dul eşiyle evlenmeye teşvik ediyor. Bu adetlerin önemi şiir, nesir ve müzikte kendini göstermiştir. Bazı Afrika toplumları, geleneksel kültür olarak, masallara ve efsanelere göre, eşleri kötü ruhlardan korumak için, düğün töreninde ritmik bir büyünün okunması da dahil olmak üzere bir dizi ritüel ile bu geleneği yüceltmiş ve korumuş halde.
Bu gelenekler köylerde ve kırsal alanlarda daha yaygın görünüyor, ancak şehirlerde ve yakın bölgelerde de aileler hala akrabalık bağlarını desteklemek ve evlilikte istikrar ve başarı aramak için çocuklarını genel olarak akrabalarıyla bağ kurmaya teşvik ediyor.
Erkekler çoğu zaman, başka bir kişiyle bağlantı kurma planından, engeller ve zorluklarla karşılaşmamak için vazgeçiyor ve ailesinin arzusuna boyun eğiyor. Afrika toplumları, bir yabancının evlilik yoluyla içlerine girmelerinden pek hoşlanmıyorlar. Onlara göre aile, kendisi ve yabancı arasındaki uyum ve iletişim eksikliği nedeniyle içlerinde yaşanan olaylardan fazlasıyla etkilenebilir ve o yüzden iki taraf arasındaki ilişki daima gergin olabilir. Bu konu ise eşler ayrılana kadar uzayabilir.



Mogadişu, Arap Birliği'nin acil toplantı yapmasını talep etti

Somaliland'ın başkenti ve en büyük şehri Hargeisa'nın genel görünümü (AFP)
Somaliland'ın başkenti ve en büyük şehri Hargeisa'nın genel görünümü (AFP)
TT

Mogadişu, Arap Birliği'nin acil toplantı yapmasını talep etti

Somaliland'ın başkenti ve en büyük şehri Hargeisa'nın genel görünümü (AFP)
Somaliland'ın başkenti ve en büyük şehri Hargeisa'nın genel görünümü (AFP)

Somali, İsrail'in Somaliland'ı tanımasını görüşmek üzere Arap Birliği'nin acil toplantı yapmasını talep etti.

Somali'nin Arap Birliği Daimi Temsilcisi ve Kahire Büyükelçisi Ali Abdi Oray, Somali Haber Ajansı'na (SONNA) göre, "Somali, egemenliğini ve birliğini etkileyen bu tehlikeli kararların sonuçlarını görüşmek, bu sorumsuz kararı kınamak ve açık ve net bir şekilde reddetmek için Arap Birliği Konseyi'nin acil bir toplantı yapmasını talep ediyor. Bu toplantı, Somali Federal Cumhuriyeti ile dayanışma içinde, Arap devletlerinin ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkelerini savunmak ve Afrika Boynuzu bölgesini istikrarsızlaştırmaya yönelik her türlü girişimi reddetmek amacıyla yapılıyor."

Abdi, Somali Federal Cumhuriyeti'nin, İsrail hükümeti Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözde "Bağımsız Somaliland Cumhuriyeti"ni tanıdığı ve ardından onunla tam diplomatik ilişkiler kuracağına dair açıklamalarını kınadığını ve kesinlikle reddettiğini ifade etti.

Somali büyükelçisi, Somali Federal Cumhuriyeti hükümetinin “Somaliland” bölgesinin Somali devletinin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu ve onu bağımsız bir varlık olarak tanıma girişimlerinin geçersiz ve hukuki etkisinin olmadığı yönündeki kesin tutumunu vurguladı.

İsrail, Somali'deki ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıyan ilk ülke oldu ve stratejik Kızıldeniz kıyılarına bakan yeni bir ortağa sahip oldu.

Arap Birliği, Mısır, Türkiye ve Cibuti, İsrail'in Somaliland'ı tanımasını kınayan ülkeler arasında.


Nijerya, ABD'nin teröristlere karşı yeni saldırılar düzenlemesini bekliyor

ABD Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videodan alınan bir karede, 25 Aralık'ta yeri belirtilmeyen bir savaş gemisinden füze fırlatıldığı görülüyor (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videodan alınan bir karede, 25 Aralık'ta yeri belirtilmeyen bir savaş gemisinden füze fırlatıldığı görülüyor (Reuters)
TT

Nijerya, ABD'nin teröristlere karşı yeni saldırılar düzenlemesini bekliyor

ABD Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videodan alınan bir karede, 25 Aralık'ta yeri belirtilmeyen bir savaş gemisinden füze fırlatıldığı görülüyor (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videodan alınan bir karede, 25 Aralık'ta yeri belirtilmeyen bir savaş gemisinden füze fırlatıldığı görülüyor (Reuters)

Nijerya, perşembe akşamı ülkenin kuzeyinde ABD güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırıların ardından dün de terörist hedeflere yönelik daha fazla saldırı beklediğini açıkladı.

Dışişleri Bakanı Yusuf Tugar yerel bir televizyon kanalına verdiği demeçte, olası ek saldırılar hakkında sorulan bir soruya "Bu devam eden bir operasyon ve Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte çalışıyoruz, ayrıca diğer ülkelerle de iş birliği yapıyoruz" dedi. Tugar, iki ülke arasındaki üst düzey güvenlik koordinasyonunun parçası olarak Nijerya'nın Washington'a istihbarat sağladığını ifade etti.

Tugar, Amerikalı mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı iki telefon görüşmesini açıkladı. "Saldırıdan önce 19 dakika konuştuk, sonra saldırı başlamadan 5 dakika önce tekrar konuştuk" dedi.

ABD Afrika Komutanlığı ise "ABD Başkanı ve Savunma Bakanı'nın talimatı doğrultusunda ve Nijerya yetkilileriyle koordinasyon içinde" Sokoto eyaletinde DEAŞ teröristlerine karşı hava saldırıları başlattığını duyurdu.


Burhan ve Erdoğan "savunma işbirliği"ni görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ankara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan ile görüşmesi sırasında (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ankara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan ile görüşmesi sırasında (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Burhan ve Erdoğan "savunma işbirliği"ni görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ankara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan ile görüşmesi sırasında (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ankara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan ile görüşmesi sırasında (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile Sudan'daki son gelişmeleri ve iki taraf arasındaki savunma iş birliğini görüştü. Görüşmede, Çad sınırına yakın Kuzey Darfur bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) ilerlemesi de dahil olmak üzere Sudan'daki son gelişmeler ele alındı.

Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Burhan'ı resmi bir törenle karşıladı. Ardından ikili bir görüşme ve daha sonra çeşitli bakanların katılımıyla genişletilmiş bir görüşme gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmelerde ikili ilişkiler, Sudan'daki gelişmeler, bölgesel istikrarın sağlanmasına yönelik adımlar ve Ankara ile Hartum arasındaki savunma iş birliği ele alındı.

Daha önce çıkan haberlerde, Türkiye'nin geçen yıl Sudan ordusuna insansız hava araçları (İHA) tedarik ettiği ve bu İHA'ların Hartum ve el Ubeyd gibi bölgelerde HDK’ne karşı önemli ilerlemeler kaydettiği belirtilmişti.

Birkaç gün önce, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız da HDK'nin Sudan'daki sivillere karşı işlediği "adaletsizliği" ülkesinin şiddetle kınadığını ifade etmişti.