102 cesedi istismar eden nekrofil katil David Fuller'a 16 yeni suçlama

David Fuller iki kadını öldürmekten ve en az 102 cesede cinsel istismarda bulunmaktan müebbet hapis cezasına çarptırıldı

David Fuller cesetleri istismar ederken kendisini kayda aldı ve iki kadını öldürdü (Kent Polisi)
David Fuller cesetleri istismar ederken kendisini kayda aldı ve iki kadını öldürdü (Kent Polisi)
TT

102 cesedi istismar eden nekrofil katil David Fuller'a 16 yeni suçlama

David Fuller cesetleri istismar ederken kendisini kayda aldı ve iki kadını öldürdü (Kent Polisi)
David Fuller cesetleri istismar ederken kendisini kayda aldı ve iki kadını öldürdü (Kent Polisi)

En az 102 kadın ve kız çocuğunun cesedine cinsel istismarda bulunan nekrofil katil David Fuller'a 16 cinsel suç daha isnat edildi.
68 yaşındaki hastane çalışanı 1987'de Birleşik Krallık'taki Kent şehrinin Tunbridge Wells kasabasındaki iki ayrı olayda, 25 yaşındaki Wendy Knell'i ve 20 yaşındaki Caroline Pierce'ı ölesiye dövüp boğdu ve ardından cinsel saldırıda bulundu.
Ayrıca Aralık 2020'de tutuklanmasından 12 yıl önce 9 yaşındaki bir kız çocuğu, 16 yaşındaki iki çocuk ve 100 yaşındaki bir kadının da aralarında bulunduğu cesetleri istismar ederken kendisini videoya çekti.
The Independent'ta yer alan habere göre Aralık 2021'de müebbet hapis cezasına çarptırılan Fuller, morgda işlenen 16 tane daha cinsel suçlamayla yargılanmak üzere Medway Sulh Ceza Mahkemesi'nde perşembe günü video bağlantısıyla mahkemeye çıkacak.
Knell ve Pierce'ı öldürmenin yanı sıra, Fuller 2008 ve Kasım 2020 arasında morglardaki 78 kurbanla ilgili 44 yasal suçlama da dahil 51 suçu daha kabul etti.
Fuller kurbanlarına, 1989'dan beri elektrikçi olarak çalıştığı, Pembury'deki şu an kapalı olan Kent ve Sussex Hastanesi'yle Tunbridge Wells Hastanesi'nin morglarında saldırdı.
Saldırılar arasında bir cesede cinsel yolla nüfuz edilmesi, bir cesede cinsel müdahale içeren aşırı pornografik bir görüntü bulundurmak ve çocukların uygunsuz görüntülerini çekmek bulunuyor.
Yargıç Cheema-Grubb, geçen yılki mahkumiyet kararında Fuller'a "akbaba" damgası vurmuş ve "hayatının geri kalan her gününü hapiste geçireceğini" eklemişti.
Emniyet son suçlamaların 2007 ve 2020 arasında gerçekleştiği iddia edilen, hepsi de ölen yetişkin kadınlardan oluşan diğer 23 kurbanla bağlantılı olduğunu belirtti.
Emniyetin açıklamasında, "Kapsamlı ve karmaşık bir süreç sonucunda bu 23 kurbandan 13'ünün kimliği tespit edildi. Geri kalan 10 kurbanın kimliklerinin belirlenmesi mümkün olmadı fakat yasal suçlamalar hepsini kurban olarak ele alıyor. Başka bir kurbana dair kanıt bulunamadı" ifadelerine yer verildi.
Fuller'ın suçlarıyla ilgili başlatılacak bağımsız soruşturmayı Sör Jonathan Michael yönetecek.
Soruşturma, ilki Fuller'ın Kent ve Sussex Hastanesi'ndeki eylemlerine, ikincisi de Fuller'ın eylemlerinin ülke geneline etkileri üzerine yoğunlaşan iki ayrı kısımda yürütülecek.
Ajanslardan da yararlanılmıştır



ABD Başkanı Trump, BBC Genel Müdürü Davie’nin istifasının ardından BBC'deki ‘yozlaşmış gazetecileri’ eleştirdi

İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)
İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)
TT

ABD Başkanı Trump, BBC Genel Müdürü Davie’nin istifasının ardından BBC'deki ‘yozlaşmış gazetecileri’ eleştirdi

İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)
İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Cumhuriyetçi liderle ilgili bir belgeselin kurgulanmasıyla ilgili bir skandalın ardından İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü’nün istifası sonrası BBC’de halen ‘yozlaşmış gazetecilerin’ olmasını kınadı. Sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda yozlaşmış gazetecilerin ifşa edildiğini yazan Trump, bu kişilerin dürüst olmayan kişiler olduğunu ve başkanlık seçimlerine müdahale etmeye çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Trump, “Üstelik bu kişiler, birçok kişinin en yakın müttefikimiz olarak gördüğü yabancı bir ülkeden geliyorlar. Bu, demokrasi için kötü bir durum” diye ekledi. BBC'nin ABD’deki son başkanlık seçimlerinden bir hafta önce yayınladığı bir belgeselde, Trump'ın 6 Ocak 2021'deki konuşmasından video klipler gösteriliyordu. Trump, bu konuşmada, Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden'a karşı yenilgiye uğramasına rağmen iktidarda kalmak için destekçilerini Kongre Binası'na saldırmaya teşvik etmekle suçlanmıştı.

BBC Genel Müdürü Tim Davie (solda) ve BBC Haber Direktörü Deborah Turness dün istifa ettiklerini açıkladı.

Eleştirmenler, BBC belgeselinde konuşmanın kurgulanmasının yanıltıcı olduğunu, çünkü Trump'ın destekçilerinin barışçıl bir şekilde protesto etmelerini istediğini söylediği kısmın kesildiğini söylediler.

Davie, BBC çalışanlarına yazdığı mektupta, beş yılın ardından istifasının ‘tamamen kendi kararı’ olduğunu belirtti. Davie, “Genel olarak BBC iyi bir performans sergiliyor, ancak bazı hatalar da oldu ve Genel Direktör olarak tüm sorumluluğu üstlenmeliyim” diye ekledi. Davie, şu anda Yönetim Kurulu ile birlikte, önümüzdeki aylarda halefinin görevi sorunsuz bir şekilde devralabilmesi için zamanlamayı koordine etmek üzere çalıştığını açıkladı.

Öte yandan Deborah Turness, Trump hakkındaki belgeselin başlattığı tartışmaların ‘sevdiği bir kurum’ olan BBC'ye zarar verecek bir noktaya geldiğini ve BBC News'in genel müdürü olarak nihai sorumluluğun kendisine ait olduğunu söyledi.

The Daily Telegraph gazetesi, BBC'ye standartlar ve yönergeler konusunda danışmanlık yapmak üzere işe alınan yazar Michael Prescott tarafından derlenen bir dosyanın bazı bölümlerini yayınladığından beri, üst düzey kanal yöneticileri üzerinde baskı artmıştı. Trump'ın konuşmasının düzenlenmesinin yanı sıra, dosya BBC'nin transseksüel konularını ele alışını eleştiren gazete, BBC Arapça servisinin İsrail'e karşı önyargılı olduğu yönündeki endişeleri aktardı.


Beyaz Saray'dan BBC'ye yaylım ateşi: Yüzde 100 yalan haber

1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)
1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)
TT

Beyaz Saray'dan BBC'ye yaylım ateşi: Yüzde 100 yalan haber

1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)
1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısını hedef aldı. 

Telegraph'a röportaj veren Leavitt, BBC'nin araştırmacı gazetecilik programı Panorama'nın, Donald Trump'ın bir konuşmasını kurgulama biçimine tepki gösterdi: 

Dürüstlükten kasten uzak, özel olarak montajlanmış video, BBC'nin yüzde 100 yalan haberden ibaret olduğuna bir kanıt daha sunuyor. Birleşik Krallık'ın müthiş halkının TV ekranlarında kendilerine vakit ayrılmasını hak etmiyorlar. Ne zaman Başkan Trump'la Birleşik Krallık'a seyahat edip otel odamda BBC'yi izlemek zorunda kalsam, Amerika'yı daha iyi, dünyayıysa daha güvenli bir hale getirmekten başka bir şey yapmayan Birleşik Devletler Başkanı'na dair bariz propaganda ve yalanlarıyla günümü mahvediyorlar.

BBC'nin geçen yıl düzenlenen ABD başkanlık seçimlerinden bir hafta önce yayımladığı program bir süredir tartışılıyor.

6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını öncesinde Donald Trump'ın yaptığı konuşmanın montajı eleştiriliyor. 

Trump'ın destekçileriyle ABD Kongresi'ne yürüme sözü verip mücadele çağrısı yaptığı kısımlar videoda yer alırken barışçıl davranmalarını söylediği kısım atlandı. 

Telegraph, BBC'nin bu kurgudan dolayı özür dilemeyi planladığını bildiriyor. BBC Yönetim Kurulu Başkanı Samir Shah'ın Birleşik Krallık Parlamentosu'nun Kültür, Medya ve Spor Komitesi'ne pazartesi günü özürlerini sunacağı aktarılıyor. 

BBC'nin yayın ilkelerinden sorumlu komitesine dışarıdan danışmanlık verirken bu yaz görevden ayrılan Michael Prescott'ın hazırladığı raporda şu ifadeleri kullandığı bildiriliyor.

Görüntüyü Panorama'nın yayımladığı gibi kurgulamak tamamen yanıltıcıydı. Kendisine isyana teşvik suçlamasının federal düzeyde yöneltilmemesinin sebeplerinden biri de, ABD Kongresi'nde kavga etmeleri için destekçilerini doğrudan cesaretlendirmemesiydi.

Birleşik Krallık merkezli gazete, ülkedeki kamu yayıncısının Prescott'ın 19 sayfalık raporunda iki konuda daha eleştirilerle karşı karşıya olduğunu vurguluyor: BBC Arapça'nın Gazze savaşındaki yayın çizgisi Yahudi düşmanı ve Hamas yanlısı bulunuyor ve BBC genelinde LGBT propagandası yapıldığı iddia ediliyor.

Görüş hakkı çerçevesinde kendilerine ulaşan Guardian'a açıklama yapan BBC, "Sızdırılan belgelerle ilgili yorum yapmasak da BBC geri bildirimleri ciddiye alır ve dikkatli bir şekilde değerlendirir" dedi.

Independent Türkçe, Guardian, Telegraph


Cumana er-Raşid, TIME100 Next listesine giren ilk Suudi kadın oldu

Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su ve Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana er-Raşid (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su ve Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana er-Raşid (Şarku’l Avsat)
TT

Cumana er-Raşid, TIME100 Next listesine giren ilk Suudi kadın oldu

Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su ve Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana er-Raşid (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su ve Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana er-Raşid (Şarku’l Avsat)

TIME dergisi, Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su ve Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana er-Raşid’i TIME100 Next listesine seçti. Er-Raşid, bu prestijli listeye dahil edilen ilk Suudi kadın oldu.

Bu liste, her yıl dünyanın en etkili isimlerini belirleyen TIME 100 listesinin bir uzantısı. TIME100 Next listesi, iş, eğlence, spor, politika, sağlık, bilim, toplumsal aktivizm ve daha birçok alanda geleceği şekillendiren en önde gelen yeni nesil küresel liderleri öne çıkarıyor.

frgt
Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su Cumana er-Raşid, Riyad'da düzenlenen İnsan Sermayesi Girişimi Konferansı’nın bir oturumunda konuşuyor. (Şarku’l Avsat)

Bu tarihi başarıyı elde eden er-Raşid’in iş dünyası ve medyadaki öncü rolü, Suudi kadınlar için bir dönüm noktası teşkil ediyor.

Er-Raşid'in yanı sıra liste, Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, yıldız futbolcu Lamine Yamal, Guyana Cumhurbaşkanı Irfaan Ali ve çeşitli alanlarda etkili ve önde gelen bir dizi önemli ismi içeriyor.

TIME100 Next listesine seçilen er-Raşid’le ilgili olarak TIME dergisinde şu ifade yer aldı: “Cumana er-Raşid, Ortadoğu'da değişen medya manzarasının mimarıdır.” Bu, 2020 yılında SRMG'nin CEO'su olarak atanan ilk kadın olarak elde ettiği başarılarda açıkça görülüyor. Er-Raşid, bu görevde kapsamlı bir dijital dönüşüm yönetti, yeni medya şirketleri kurdu ve önde gelen küresel ortaklıklar oluşturdu. Bu dönüşüm, grubun piyasa değerindeki hızlı büyümeye de yansıdı; yatırımcıların, SRMG’nin medya, eğlence ve teknoloji sektörlerine liderlik etme stratejilerine olan güvenini yineledi. Onun liderliğinde SRMG, yeni nesil yetenekleri güçlendirmeye odaklanarak Arap medyası ile izleyicileri arasındaki ilişkiyi yeniden tanımladı.

cdfrg
Suudi Arabistan Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) CEO’su Cumana er-Raşid (Şarku’l Avsat)

Er-Raşid, Kızıldeniz Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olarak, film yapımcılarını destekleyen ve uluslararası iş birliğini teşvik eden girişimler aracılığıyla Arap dünyası, Afrika ve Asya'daki film endüstrisini destekleme çabalarına öncülük etti. Bu çabalar, benzeri görülmemiş bir başarıya katkıda bulundu: Vakfın desteklediği 80 film, başta Cannes, Venedik, Berlin, Toronto ve Sundance olmak üzere dünyanın en prestijli film festivallerinde gösterildi.

Bu çabalar, bir zamanlar küresel film endüstrisinde iz bırakmak için mücadele eden film yapımcılarına da ışık tuttu. Bugün, Kızıldeniz Film Festivali Vakfı, sinema, kültür ve yaratıcılık alanında önde gelen küresel bir merkez olarak kabul ediliyor.

f
 SRMG CEO’su Cumana er-Raşid 

TIME100 Next listesine girmesinin ardından açıklamalarda bulunan er-Raşid şu ifadeleri kullandı: “TIME100 Next listesine dahil edilmekten onur duyuyorum. Bu takdir, SRMG ve Kızıldeniz Film Festivali Vakfı'nda birlikte çalışmaktan gurur duyduğum olağanüstü ekiplere bir övgü niteliğinde. Aynı zamanda, Suudi Arabistan ve bölgenin inovasyon ve yaratıcılığa dayalı bir geleceğe doğru tanık olduğu olağanüstü dönüşümü gerçekleştiren ve dünya çapında yankı uyandıran hikayeler yaratan vizyon ve liderliğin bir yansımasıdır.”

Er-Raşid'in varlığı, Suudi Arabistan'daki medya ve yaratıcı endüstrilerin küresel tartışma ve diyaloğu zenginleştirmede oynadıkları artan küresel etkiyi ve önemli rolü vurguluyor. Suudi Arabistan, kültürel ve ekonomik dönüşüm yolunda iddialı yolculuğuna devam ederken, er-Raşid'in liderliği, sınırların ötesinde insanları ve toplulukları birbirine bağlamada ilerleme ruhunu ve hikâye anlatımının gücünü somutlaştırıyor.