Çin, ordusunu ve tüm Pasifik bölgesini yeniden yapılandırdı

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, yıllarca etkisiz kabul edildi

Çin birlikleri, Şanghay İşbirliği Örgütü ülkeleriyle 2016 askeri tatbikatları sırasında (AFP)
Çin birlikleri, Şanghay İşbirliği Örgütü ülkeleriyle 2016 askeri tatbikatları sırasında (AFP)
TT

Çin, ordusunu ve tüm Pasifik bölgesini yeniden yapılandırdı

Çin birlikleri, Şanghay İşbirliği Örgütü ülkeleriyle 2016 askeri tatbikatları sırasında (AFP)
Çin birlikleri, Şanghay İşbirliği Örgütü ülkeleriyle 2016 askeri tatbikatları sırasında (AFP)

Şi Cinping yönetiminin on yılı boyunca Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en büyük deniz filosunu kurdu. Dünyanın en büyük profesyonel ordusunu yeniden yapılandıran Pekin bu süreçte düşmanlarını alarma geçirebilecek nükleer ve balistik bir cephanelik geliştirdi.
Çin’in komşuları, bu yöntemi takip etmeye çalışırken, Şi Cinping’in üçüncü beş yıllık dönemine Asya- Pasifik bölgesindeki silahlanma yarışının hızlanması eşlik edecek gibi görünüyor.
Denizin derinliklerinde deniz donanması geliştiren Güney Kore’den nükleer denizaltı satın alan Avustralya’ya ve diğer ülkelere kadar silah alımları arttı.
Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’ne göre Asya - Pasifik bölgesinde geçen yıl savunma harcamaları bir trilyon doları aştı.
Son on yılda Çin, Filipinler ve Vietnam askeri harcamalarını ikiye katladı. Güney Kore, Hindistan ve Pakistan da onlardan pek de uzakta değil.
Japonya bile ‘giderek daha şiddetli’ bir güvenlik ortamına değinirken, bu yıl savunma alanında rekor bir bütçe sunarak çekincelere son verdi.
Şu anda Siyasi Stratejisi Enstitüsü’nde eski bir Avustralya savunma yetkilisi olan Malcolm Davis, “Hint- Pasifik bölgesindeki tüm büyük oyuncular, Çin ordusunun modernizasyonuna mümkün olan en kısa sürede yanıt veriyor” dedi.
çin 2 afp.jpg
2021’deki askeri tatbikatlar sırasında Çin birlikleri (AFP)

Zayıflıktan reformlara
Yıllar boyunca Halk Kurtuluş Ordusu’nun modası geçmiş ve etkisiz olduğu düşünüldü. Ancak bir tarihçi onu ‘dünyanın en büyük askeri müzesi’ olarak nitelendirdi.
Çin ordusu, eski Sovyetler Birliği tarafından yapılan eski askeri teçhizatla donatılmıştı ve yolsuzluklarla doluydu. Öncelikle dışarıda iyi performans göstermeyen piyade birimlerine dayanıyordu.
Kore Savaşı sırasında Halk Kurtuluş Ordusu, Kuzey Kore yanında müdahale etti ve Batı’ya göre 400 bin, Pekin’e göre ise 180 bin kişi hayatını kaybetti. 1979 yılında ise kısa ama kanlı bir savaş sırasında Vietnam ile karşı karşıya kaldı.
Şi Cinping, 2013 yılında silahlı kuvvetlerin başkomutanı olduğunda reformlar başlattı. Bu reformlar, 1990’larda Körfez Savaşı ve Üçüncü Tayvan Boğazı Krizi sırasında ABD’nin askeri becerisine hayran olan Jiang Zemin tarafından müjdelenmişti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Stratejik Danışman Alexander Neill, “Ancak bu çabalar, Şi Cinping’in gelişiyle birlikte yeteneklere dönüşmeye başladı” dedi. Ayrıca Halk Kurtuluş Ordusu, Ukrayna’dan satın aldığı ilk uçak gemisini ve Sovyet Sukhoi’den ilham alınan J-15 avcı- bombardıman uçaklarını hizmete soktu.
çin 3 afp.jpg
Çin uçak gemisi ‘Liaoning’, Hong Kong açıklarında (AFP)

Dünyanın en büyük deniz gücü
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre 27 yıldır Çin’in askeri bütçesi artıyor.
Çin, şu anda hizmette olan 2 uçak gemisine, yüzlerce uzun ve orta menzilli balistik füzeye, binlerce savaş uçağına ve ABD’nin karşısında dünyanın en büyük deniz gücüne sahip.
ABD Yedinci Filosu komutanı Koramiral Karl Thomas, yaptığı açıklamada “Çok büyük bir deniz gücüne sahipler. Eğer korkutmak ve gemileri Tayvan yakınlarına yerleştirmek istiyorlarsa, bunu gerçekten yapabilirler” dedi.
Aynı şekilde Çin’in nükleer cephaneliği katlanarak büyüyor. ABD Savunma Bakanlığı’na göre Çin, bu cephaneliği karadan, denizden ve havadan fırlatabilir.
Bulletin of the Atomic Scientists dergisine göre Çin, şu anda Soğuk Savaş sırasında sahip olduğu miktarın iki katı düzeyinde yaklaşık 350 nükleer savaş başlığına sahip. ABD istihbarat teşkilatları, bu stokun 2027 yılına kadar iki katından fazla şekilde 700’e ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Ayrıca ülkenin kuzeybatısında yeni nükleer füze siloları inşa ediliyor.

Yükselen ve tehlikeli bir güç
ABD Savunma Bakanlığı’nın 2021 yılı raporunda Çin’in ‘ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik gücünü istikrarlı ve açık bir uluslararası düzene uzun vadeli bir meydan okuma oluşturacak şekilde birleştirebilecek tek düşman’ olduğu belirtiliyor.
Raporda ayrıca, Pekin’in ‘otoriter rejimi ve ulusal çıkarları ile daha iyi uyum sağlamak için uluslararası sistemi yeniden şekillendirmeye çalıştığı’ da kaydediliyor.
Bu olasılık, endişeleri artırırken, bölgedeki birçok proje de açıkça caydırıcılığı artırmayı hedefliyor.
Güney Kore, kıyılarında faaliyet gösterebilecek bir deniz gücü geliştirmek istiyor. Avustralya, ‘AUKUS’ anlaşması kapsamında İngiliz ve ABD desteğiyle sekiz nükleer denizaltı satın almayı planlıyor. Kanberra ayrıca, hipersonik silahlar, uzun menzilli balistik füzeler ve hatta tespit edilmeden dünyanın herhangi bir yerini vurabilen gizli bombardıman uçakları satın almaktan bahsediyor.
Malcolm Davis, “Bu projeler, Çin’in bölgeyi kendi iradesine göre tasarlama konusunda artan bir yeteneğe sahip olduğu gerçeğini yansıtıyor” dedi.
ABD Donanmasının Batı Pasifik’teki denizlere hâkim olduğu dönemin sona erdiğini söyleyen Davis, “Şi Cinping olmasaydı, AUKUS’u göremezdik. Bir bakıma bize büyük bir iyilik yaptı” dedi.



Ben-Gvir, itfaiye aracı bağışı ve 17 gencin eğitimiyle Suveyda sakinlerinin gönlünü kazanmaya çalışıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

Ben-Gvir, itfaiye aracı bağışı ve 17 gencin eğitimiyle Suveyda sakinlerinin gönlünü kazanmaya çalışıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yaklaşık bir yıldır İsrail’in işgali altında bulunan Suriye’nin güney bölgelerine yaptığı provokatif turdan ve aynı anda Suriye’den yürütülen silah kaçakçılığı ağının ortaya çıkarılmasından bir gün sonra, İsrail makamları dikkat çeken bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre İsrail, Suveyda’dan 17 Dürzi gencine profesyonel yangın söndürme eğitimi vermeyi ve vilayete bir itfaiye aracı hediye etmeyi planlıyor.

Bu açıklama, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Paylaşımların çoğunda, İsrail’in niyetlerine yönelik eleştiriler ve uyarılar öne çıktı. Sosyal medya kullanıcıları, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana İsrail’in 450 kilometrekareyi aşan Suriye toprağını işgal ettiğine (1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ne ek olarak) ve Şam’dan ülkenin güney ve güneybatı sınırlarına uzanan bölgede güvenlik kontrolünü dayattığına dikkat çekti.

İsrail güçlerinin Suriye topraklarına ilk adım attığı günden bu yana bölgede gerilim yarattığı, toplumsal çatışmaları körüklemeye çalıştığı, hava saldırıları ve topçu bombardımanları düzenlediği, hatta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı hedef aldığı belirtildi. Bu adımların, Şam yönetimine baskı kurmak ve onu güvenlik anlaşmalarına zorlamak amacı taşıdığı ifade edildi.

Gelen son bilgilere göre, Arap karşıtı söylemleri, aşırı sağcı tutumu ve ırkçı görüşleriyle bilinen İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir bakanlığına bağlı İtfaiye Kurumu’na Suveyda’ya bir itfaiye aracı gönderilmesi yönünde talimat verdi. Ben-Gvir bu adımı ‘üst düzey insani bir girişim’ olarak tanımladı. Ancak bölge kamuoyu, özellikle Araplarla ilgili politikaları göz önüne alındığında, Ben-Gvir’in bu girişiminin insani amaçlar taşıdığına pek ihtimal vermiyor. Bu nedenle söz konusu adımın gerçekten Suveyda’da çıkabilecek yangınlara destek olmayı mı hedeflediği, yoksa bölgede yeni fitneler ve çatışma alanları yaratmayı mı amaçladığı yönünde soru işaretleri doğmuş durumda.

cdft
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 28 Ocak 2024 tarihinde Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim yerlerinin yeniden inşası için çağrıda bulunan bir konferansta konuşuyor. (Reuters)

Gelen bilgiler, söz konusu girişimin İsrail’in güney Suriye’deki nüfuzunu ‘insani yardım’ görünümü altında genişletmeyi hedefleyen daha kapsamlı bir planın parçası olabileceği yönünde. Bu çerçevede İsrail’in, Suriye toplumunda ayrışma yaratmak amacıyla Dürzi topluluğu ile ‘özel bağlara’ sahip olduğu iddiasını öne çıkardığı değerlendiriliyor.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Dürzi topluluğundan 17 genç, üç hafta sürecek yoğun bir itfaiyeci eğitimine tabi tutulacak. Programın ardından her bir katılımcı, tam teçhizatlı şekilde Suriye’ye dönecek. Ayrıca Suveyda’da yeni bir itfaiye istasyonu kurulacağı ve bölgeye bir itfaiye aracı gönderileceği bildirildi.

Haberde, Ben-Gvir’in “Suriye’deki itfaiye istasyonu acil durumlarda kurtarma kapasitesi sağlayacak” dediği aktarıldı. Haberin devamında, İsrail’in, güney Suriye’deki Dürzilerle ilişkisini ‘derin bir stratejik bağ’ olarak nitelendirdiği ve sınırın ötesinde yaşayan Dürzi aileleri de bu çerçevede değerlendirdiği ifade edildi.

Ben-Gvir’in ayrıca şu sözlerine yer verildi: “İsrail’deki Dürzi topluluğuyla ilişkileri güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bunu hem ulusal güvenlik kurumlarında Dürzi subayların üst görevlere getirilmesiyle hem de ihtiyaç duyulan her alanda destek ve yardım sağlayarak yapacağız.”

xsd
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nden İsrail ile Suriye sınırında kaçakçılık faaliyetlerinin artması, bu bölgeyi ‘Ekim 2023'ten bu yana silah ve uyuşturucu kaçakçılığının aktif bir merkezi’ haline getirdi. (İsrail Ordusu)

Söz konusu haber, çarşamba günü ortaya çıkarılan Suriye kaynaklı silah kaçakçılığı ağına ilişkin polis tarafından yayımlanan yeni detaylarla aynı dönemde gündeme geldi. Tel Aviv tarafından ‘Dürzi ağı’ olarak adlandırılan yapılanmanın tüm üyelerinin (18 kişi) Dürzi kökenli olduğu açıklandı.

Ağda yer aldığı belirtilen bazı isimler kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre Şefa Amr kentinde yaşayan 49 yaşındaki Rami Ebu Şah, yapılanmanın lideri olarak gösteriliyor. Diğer üyeler arasında Suriye’nin Hadr köyünden Yaser Burcas (29), Revad el-Bassar (25) ve Selman Ebu Kays (51) bulunuyor.

İsrail tarafında gözaltına alınanlar arasında ise Rami Ebu Şah’ın yanı sıra Yarka köyünden Emir Selman (25) ve Munir Ebu Davud (26) yer alıyor. Ayrıca İsrail ordusuna mensup askerler arasında İyad Halebi (45), Emel Selim (26), Suheyl Meadi (21) ve Şefa Amr’dan Salih Hanayfis’in (23) tutuklandığı bildirildi. Kimliklerinin açıklanmasına izin verilmeyen sekiz kişinin daha gözaltında olduğu ifade edildi.

xsdf
Suriye'den İsrail'e silah kaçakçılığı… Tel Aviv, düzenli ve yedek askerler dahil olmak üzere beş kişinin olayla ilgisi olduğunu açıkladı. (Polis Sözcüsü)

İsrail basınında yer alan sızıntılara göre, silah kaçakçılığında kullanılan araçların orduya ait kamyon ve askeri taşıtlar olduğu iddia edildi. Silahları ülkeye getirenlerin ise Bedevi aşiretlerin saldırısı sırasında Suveyda’yı savunmak için Suriye’ye geçtiklerini öne süren İsrailli Dürziler olduğu belirtildi. Bu kişilerin bölgede çok büyük miktarda silah buldukları ve bunları son derece düşük fiyatlara satın aldıkları ifade edildi. Aktarılan bilgilere göre bir tabanca bin şekel (yaklaşık 300 dolar), bir makineli tüfek 3 bin şekel, bir RPG roketatar ise 4 bin şekele alınmış; bu silahların İsrail’de beş ila on katı fiyatlarla satıldığı kaydedildi. Ayrıca, Suveyda’ya gönderileceği duyurulan itfaiye aracına ilişkin haberin, silah ticareti skandalının üzerini örtmeye yönelik bir girişim olabileceği ihtimali de gündeme geldi.


Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Kremlin, dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Genelkurmay Başkanı, Harekât Dairesi Başkanı ve Batı ve Güney askeri gruplarının komutanlarıyla bir araya geldiğini duyurdu.

Kremlin açıklamasına göre Putin, Rus askeri liderlerine Ukrayna'daki özel askeri harekâtın hedeflerine tam olarak ulaşılması gerektiğini vurgulayarak, Kupyansk -Oskol civarında yaklaşık 15 Ukrayna silahlı kuvvetleri taburunun kuşatıldığını kaydetti.

Kremlin, Putin'in Ukraynalı askerlerin silahlarını bırakıp teslim olma yetkisine sahip olması gerektiğini ve Ukrayna'daki siyasi liderliğin "iktidarı gasp eden bir suç örgütünden ibaret" olduğunu söylediğini belirtti.

fgth
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin'de Rusya Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (AFP)

Putin, "Kiev rejiminin temsilcileri altın saraylarda oturuyor ve Ukrayna ve askerlerinin kaderini düşünmüyorlar" ifadesini kullandı.

Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ise Rus güçlerinin Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Kobani şehrinin tam kontrolünü ele geçirdiğini ve Rus silahlı kuvvetlerinin operasyonlarını sürdürdüğünü, neredeyse her yöne doğru ilerlediğini vurguladı. Ayrıca, Harkov bölgesindeki Volçansk şehrinin topraklarının yüzde 80'inden fazlasının kurtarıldığını da kaydetti.

Putin'in askeri liderlerle görüşmesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için hazırladığı 28 maddelik planın onaylandığına dair medya haberlerinin ardından geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise "bu ABD planının taslağı üzerinde çalışmayı" kabul ettiğini doğruladı.


İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
TT

İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesten bu yana düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği hedefli suikastlar aracılığıyla bölge üzerinde güvenlik kontrolünü sağlamaya çalışıyor. Bu operasyonlar son zamanlarda yoğunlaşarak, sözde geri çekildiği "sarı hattı" bile aştı ve böylece ateşkes anlaşmasının "ikinci aşamasına" geçişi engelledi.

İsrail, iddia edilen güvenlik olaylarını saldırı düzenlemek için defalarca istismar ederken, diğer durumlarda, özel kuvvetlerinin silahlı mensuplarını veya Filistinli işbirlikçilerini kullanarak aktivistlere suikastlar düzenledi.

İsrail, çarşamba akşamı düzenlediği bir dizi hava saldırısında onlarca kişiyi ve en az iki Hamas saha komutanını öldürdü.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Ordu Radyosu'ndan aktardığına göre Şin Bet güvenlik servisi, Gazze Şehri'nin Zeytun semtinde Kassam Tugayları komutanlarının bir toplantısı hakkında kesin istihbarat aldı. Toplantıya saldırı düzenlendi ve komutanlardan en az ikisi öldürüldü.