Etiyopya hükümeti ve TPLF, AfB himayesinde barış müzakereleri yürütecek

Addis Ababa'daki ABD büyükelçiliği önünde önceki gün savaş karşıtı protesto yapıldı (AFP)
Addis Ababa'daki ABD büyükelçiliği önünde önceki gün savaş karşıtı protesto yapıldı (AFP)
TT

Etiyopya hükümeti ve TPLF, AfB himayesinde barış müzakereleri yürütecek

Addis Ababa'daki ABD büyükelçiliği önünde önceki gün savaş karşıtı protesto yapıldı (AFP)
Addis Ababa'daki ABD büyükelçiliği önünde önceki gün savaş karşıtı protesto yapıldı (AFP)

Afrika Birliği, Etiyopya hükümetini ve Tigray bölgesi (ülkenin kuzeyindeki) güçlerini, binlerce sivilin ölümüne ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden olan çatışmayı sona erdirmek amacıyla hafta sonu Güney Afrika'da barış görüşmeleri yapmaya çağırdı.
Addis Ababa Federal Hükümeti ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında şiddetli bir savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra, Afrika Birliği'nin (AfB) himayesinde nihayet bir müzakere fırsatı ortaya çıktı. Ancak bu müzakere birçok koşula tabi.  Birliğin çağrısı, anlaşmazlığı sona erdirmek için yapılan uluslararası baskılar doğrultusunda geldi.
Geçen Eylül ayında Tigray Cephesi, "Savaşı sona erdirmek için Afrika Birliği'nin arabuluculuğunda yapılacak müzakerelere katılmaya" istekli olduğunu ifade etti.
Başbakan Abiy Ahmed'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Rıdvan Hüseyin, Etiyopya hükümetinin, Afrika Birliği'nin barış görüşmeleri yapma davetini kabul ettiğini söyledi. Rıdvan Hüseyin, dün Twitter'dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Afrika Birliği'nin çağrısı ön koşulsuz görüşme yapma ihtiyacıyla uyumludur.”
Mart ve Ağustos ayları arasındaki beş aylık ateşkes sırasında hiçbir resmi görüşme yapılmadı ve şiddetli çatışmalar yaşandı.
Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmacısı Ahmed Asker'e göre, Afrika Birliği'nin çağrısı "biraz geç" geldi; özellikle de Tigray Cephesi geçen Eylül ayında Afrika arabuluculuğunu kabul ettikten sonra.
Asker, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Müzakerelerin zamanlaması tüm taraflar için çok önemli. Özellikle de ülkenin kuzeyindeki çatışmaların yoğunlaşması ve Eritre güçlerinin çatışmaya dahil olmasıyla daha da bir önem kazandı. Yaklaşık iki yıl önce bölge kuşatması sonucunda kötüleşen insani koşullar çerçevesinde çatışmanın tüm siyasi, ekonomik ve sosyal düzeylerde olumsuz yansımaları oldu.”
Abiy Ahmed hükümeti, Abiy 2018'de iktidara gelene kadar Etiyopya'daki iktidar koalisyonuna hâkim olan Tigray Halk Kurtuluş Cephesini, Etiyopya üzerindeki hegemonyasını yeniden kurmaya çalışmakla suçluyor. TPLF ise Abiy'i gücü merkezileştirmek ve Tigrayanlara zulmetmekle suçluyor. Her iki taraf da diğerinin suçlamalarını reddediyor.
Etiyopya işleri uzmanı Asker, “Önümüzdeki dönemde tüm taraflar müzakere masasına oturmayı kabul etse de Afrika Birliği himayesinde planlanan müzakerelerin başarısı birtakım koşullara tabidir. Bunlardan en önemlisi, çatışan tarafların bazı siyasi ve askeri tavizler vermeleri, düşmanlıkların sona ermesi için ortak bir alan bulmaları ve iki taraf arasındaki ilişkinin geleceğini düzenlemeleridir. Müzakere etmek önemlidir; ama bu barış anlamına gelmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Müzakerelerin başarısı için Afrika Birliği'nin yanı sıra diğer uluslararası tarafların da varlığının önemini vurgulayan Asker, özellikle ABD'nin başını çektiği uluslararası güçlerin yapacağı baskıların, iki tarafı olumlu tutum almaya itmede rol oynayacağını ifade ediyor.
Öte yandan Etiyopya Hükümeti İletişim Hizmetleri Ofisi, Afrika Birliği çağrısının "Etiyopya hükümetinin önceki tutumlarıyla uyumlu" olduğunu vurguladı. Ofisten yapılan açıklamada, “Etiyopya hükümetinin, görüşmelerin yalnızca Afrika Birliği tarafından ve ön koşulsuz yürütülmesi gerektiğini belirttiği biliniyor.” denildi.
Bloomberg'de Eylül ayı sonlarında yer alan bir habere göre, Eritre sınırının her iki tarafındaki kasabalara hava saldırıları yapılması ve askerlerin yığılması on binlerce insanı evlerini terk etmeye mecbur etti.
ABD Başkanı Joe Biden, 10 Eylül'de Kongre’ye Etiyopya'daki durum nedeniyle 17 Eylül 2021'de bir yürütme emriyle ilan edilen ulusal acil durumun uzatılmasına ilişkin bir bildiri gönderdi. Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayınlanan açıklamaya göre Biden, Kuzey Etiyopya'daki durumun, Etiyopya ve daha büyük Afrika Boynuzu bölgesinde barış, güvenlik ve istikrarı tehdit eden faaliyetlere, özellikle büyük ölçekli şiddet eylemlerine, vahşetlere, tecavüz, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet biçimleri ve insani yardım operasyonlarını engelleme gibi ciddi insan hakları ihlallerine tanık olduğunu belirtti.



Sudan'ın el-Cezire eyaletinde sağlık koşullarının kötüleşmesinden dolayı en az 73 kişi öldü

El-Cezire eyaletinden kaçan Sudanlılar doğudaki el-Gadarif eyaleti yakınlarındaki bir bölgeye giderken, 2 Kasım 2024 (AFP)
El-Cezire eyaletinden kaçan Sudanlılar doğudaki el-Gadarif eyaleti yakınlarındaki bir bölgeye giderken, 2 Kasım 2024 (AFP)
TT

Sudan'ın el-Cezire eyaletinde sağlık koşullarının kötüleşmesinden dolayı en az 73 kişi öldü

El-Cezire eyaletinden kaçan Sudanlılar doğudaki el-Gadarif eyaleti yakınlarındaki bir bölgeye giderken, 2 Kasım 2024 (AFP)
El-Cezire eyaletinden kaçan Sudanlılar doğudaki el-Gadarif eyaleti yakınlarındaki bir bölgeye giderken, 2 Kasım 2024 (AFP)

Sudan Doktorlar Merkez Komitesi (CCSD), ülkede kötüleşen sağlık durumu nedeniyle, el-Hilaliye kentinde ve el-Gadarif eyaletindeki komşu bölgelerde en az 73 kişinin öldüğünü açıkladı.

CCSD tarafından dün yapılan açıklamada, Sudan'ın doğusundaki el-Cezire eyaletinin, Hızlı Destek Kuvveleri'nin (HDK) aralıksız olarak devam eden şiddetli saldırıları sonucunda giderek kötüleşen bir insani felaketle karşı karşıya olduğu belirtildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Yerinden edilmiş kişilere tıbbi bakım sağlayan başlıca merkez olan es-Sabbağ Kırsal Hastanesi, kapasitesini aşan yoğun bir hasta akınına maruz kalırken ciddi bir tıbbi personel, ilaç ve temel tıbbi malzeme sıkıntısı çekiyor. Vadi Halfa şehri ve köylerindeki yerinden edilmiş kişiler, barınak ve battaniye olmadan açıkta uyuyarak ve temiz içme suyu kaynaklarına erişimden yoksun olarak, trajik koşullarda yaşıyorlar.”

CCSD, bölgesel ve uluslararası topluma ‘bu insani trajediyi durdurmak için derhal müdahale edilmesi’ çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Sudan'ın doğusundaki el-Cezire eyaletinde son haftalarda şiddet tırmanıyor. Birleşmiş Milletler'den (BM) yapılan açıklamada, yaklaşık 135 bin kişinin başka eyaletlere göç etmek zorunda kaldığı belirtildi. 

Sudan ordusu ile HDK arasında geçtiğimiz yıl nisan ayında patlak veren savaş, ülke genelinde büyük bir açlığa ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.