ABD Kongresi, Ukrayna'yı finanse etmek için zengin Rusların mülklerinin satılmasını istiyor

ABD Kongresi, Ukrayna'yı finanse etmek için zengin Rusların mülklerinin satılmasını istiyor
TT

ABD Kongresi, Ukrayna'yı finanse etmek için zengin Rusların mülklerinin satılmasını istiyor

ABD Kongresi, Ukrayna'yı finanse etmek için zengin Rusların mülklerinin satılmasını istiyor

ABD'li Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekilleri, ABD yönetimini Rus oligarkların mülklerine el koymaya ve satmaya yönlendiren bir yasa tasarısı sundular.
Cumhuriyetçi Senatör Jim Rich, Demokrat Sheldon Whitehouse ve arkadaşları tarafından sunulan yasa tasarısı, ABD'deki ilgili makamları Putin'e yakın kişilerin mülklerini satmaya ve elde edilen geliri Ukrayna'nın yeniden inşası için kullanılacak fona tahsis etmeyi amaçlıyor.
Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde kıdemli Cumhuriyetçi Senatör Rich şunları söyledi: “Önerilen tasarı Putin ve destekçilerine darbe vuracak. Tasarı, Rus oligarkların ABD'deki finansal varlıklarına el koyarak ve parayı Ukrayna halkına yardım etmek için kullanarak, Putin ve destekçilerine zarar verecek. Bunu yapmazsak, bu varlıklar Rus terörizmini ve Ukrayna'daki soykırımı finanse etmeye devam edecek. Bu tasarının Ukrayna halkına güçlü bir destek mesajı olduğu dikkate alınmalı.”
Demokratik Senatör Sheldon Whitehouse ise, "Oligarkların mega yatlarının ve lüks uçaklarının çevresinde sarı bir kurdele bulunması, Putin'e basit ve net bir mesaj gönderiyor. Bu mesajın anlamı Ukrayna'nın yok edilmesinin kendisine ve yakınlarına kişisel acı vereceğidir." İfadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, “Rus oligarkların ve Putin'in suç ortaklarının yatlarını, lüks dairelerini ve varlıklarını kaybetmelerinin ve bir mafya devletinde hırsızlar grubuna dahil olmalarının bedelini ödemelerinin zamanının geldi. Adalet Bakanlığı, Hazine ve güvenlik güçlerinin bir grup hırsız ve dolandırıcının dairelerine, yatlarına ve değerli eşyalarına el koymasını istiyorum.” dedi.
Demokrat Senatör Michael Bennett'e gelince, iki tarafın (Cumhuriyetçiler-Demokratlar) da desteğini kazanan tasarının, "Putin ve kapalı çevresinin varlıklarına el koyarak Ukrayna'daki yeniden inşa masraflarını ödeyeceğini" düşündüğünü belirtti.
Savunma bütçesinde öne sürülen yasa tasarısı, "Rus hükümetinin Ukrayna'nın güvenliğini ve istikrarını tehdit eden eylemleri" nedeniyle ABD başkanının ulusal acil durum ilan etmesine izin veriyor. Buna göre, terör ve diğer yasa dışı eylemlerle ilgili mal varlıklarına el konulmasına izin veren idari prosedür başlatılacak. Tasarı, ilgili tarafa adli değerlendirme içeren bir beyanın teslim edilmesini ve Washington’daki bir federal mahkemede temyiz hakkının verilmesini gerektirerek el konulan mülkün satışından doğabilecek adli sorunları önlemeyi amaçlamakta.
El konulan mülkün satışından sonra elde edilecek gelir, Ukrayna'ya insani yardım sağlamak için tahsis edilecek. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kanunun geçerlilik süresi 3 yıl olacak.



The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
TT

The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)

İngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle yaptırım uygulamayı düşündüğünü yazdı.

Gazete, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapacak olan Mike Waltz'un UCM'nin ‘güvenilirliği olmadığını’ söylediğini ve Trump yönetimi 20 Ocak'ta göreve başladığında ‘mahkemenin anti-Semitik önyargısına güçlü bir yanıt’ sözü verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Kerim Han, Trump tarafından yaptırım uygulanması hedeflenen yetkililer arasında yer alıyor.

İsrail gibi ABD de Lahey merkezli mahkemenin otoritesini tanımıyor. Üst düzey Cumhuriyetçiler yakalama kararlarına tepki olarak UCM'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Diğer yandan Han, reddettiği cinsel suiistimal iddiaları nedeniyle soruşturma geçiriyor.

Trump, görevdeki ilk döneminde, Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bir soruşturma nedeniyle UCM'nin eski başsavcısına yaptırım uyguladı.

O dönemde Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo, UCM’yi ‘tamamen yozlaşmış bir kurum’ olarak tanımladı.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de göreve geldiğinde UCM Savcısı Fatou Bensouda'ya yönelik seyahat yasağını da içeren yaptırımları iptal etti. Ancak Trump'ın UCM'nin İsrail'e yönelik tutumuna tepki olarak aynı stratejiyi yeniden uygulayabileceği yönünde spekülasyonlar var.

dfvgb
Donald Trump (Reuters)

Trump ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği savaş suçlarıyla ilgili olarak UCM tarafından yürütülen soruşturmalardan ABD'nin katılımını ve kaynaklarını çekebilir.

Han ve ekibine uygulanacak herhangi bir yaptırım, İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın yakalama emirlerine uymayı seçmesi halinde İngiltere ile Trump arasındaki ilişkileri tehlikeye atabilir.

Birleşik Krallık İsrail Başbakanı’nı gözaltına alıp almama konusunda tereddüt yaşarken, ABD Lahey merkezli mahkemeye karşı uluslararası bir tepkiye öncülük ediyor. İngiltere UCM’ye saygı duyduğunu ifade ederken, Netanyahu'nun İngiltere'ye gelmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağını söylemeyi ise reddediyor.

İsrail'in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely, tüm ülkeleri UCM'nin Netanyahu'yu yakalamaya yönelik ‘saçma’ kararını reddetmeye çağırdı.

Hotovely, Telegraph gazetesine yazdığı makalede UCM’yi ‘Hamas ile ortak bir zemin bulmakla’ suçladı. Makalede, “Mahkemenin saçma kararını reddeden ABD ve diğer müttefiklerine teşekkür ediyor ve diğer ülkeleri de bu adaletsizliği reddetme konusunda aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. UCM, halkını savunmak isteyen her demokratik liderin mahkemenin hedefi haline gelebileceğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

Almanya, UCM üyesi olmasına rağmen Nazi geçmişi ve Yahudi devletiyle olan özel ilişkisi nedeniyle Netanyahu'yu gözaltına almayacağının sinyalini verdi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Yakalama kararı, UCM'nin 22 yıllık tarihinde yargıçların Batı destekli bir devletin liderini ilk kez gözaltına almaya kalkışması anlamına geliyor.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu UCM’ye üye 124 ülke, yakalama kararlarının uygulanmasından sorumlu.

Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün bir işareti olarak İrlanda, İtalya ve Hollanda, Netanyahu'nun kendi topraklarına ulaşması halinde gözaltına alma sözü verdi. Fransa ise UCM’nin tutumunu doğruladı, ancak Netanyahu'nun sınırlarını geçmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya ve Macaristan da dahil olmak üzere 27 üye ülkenin yakalama kararlarını uygulamakla yükümlü olacağını doğruladı.