Kağıt metro bileti 122 yıl sonra Parislilere veda ediyor

Paris metro bilet otomatı (Shutterstock)
Paris metro bilet otomatı (Shutterstock)
TT

Kağıt metro bileti 122 yıl sonra Parislilere veda ediyor

Paris metro bilet otomatı (Shutterstock)
Paris metro bilet otomatı (Shutterstock)

Antika kağıt metro bileti, kitap ayracı olarak kullanıldı, Fransız film yapımcıları ve şarkı yazarları için uzun zamandır bir ilham kaynağı oldu ve bugün neredeyse yolun sonuna geldi.
Paris Toplu Taşıma Kurumu, başkentin yolcularının son 122 yıldır bir yerden bir yere gitmesini sağlayan dikdörtgen karton parçasını aşamalı olarak kaldırıyor.
New York metrosunda kağıt biletin kaldırılıp ve madeni paraların kullanılmaya başlamasından yirmi yıl sonra, kahverengi manyetik şeritli 6,5 cm x 3 cm'lik metro bileti, dönüşü olmayacak şekilde tarihi son yolculuğuna çıkıyor. Londra merkezli The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Manş Denizi’nin diğer tarafında, Londra hala yeraltı ulaşım ağında tek, gidiş-dönüş kağıt biletleri kullanıyor. Ancak bu kağıt bilet, en yüksek temassız bilet fiyatının neredeyse iki katı fiyatında.
Paris'in de bir parçası olduğu Île-de-France bölgesindeki "bölgesel ulaşım otoritesi" kağıt biletin süresinin daha önce dolmasını umuyordu. Ancak Kovid-19 krizi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve küresel mikroçip sıkıntısı gibi sorunların hepsi yeni teknoloji biletin piyasaya sürülmesini geciktirdi.
Île-de-France Mobilities Genel Müdürü Laurent Probst, Agence France-Presse'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Acelemiz vardı, ancak çip krizi bizi yavaşlattı."
Metro bileti ilk olarak 19 Temmuz 1900'de kullanıldı. Öğleden sonra saat birde, Paris Fuarı 1900’ün ilk hattının açılışında, birinci sınıf bir koltuk için sadece 25 sent ödenirken bugün, tek bir bilet 1,90 Euro'ya mal oluyor.
1952 yapımı Le Salaire de la Peur (Dehşet Yolcuları) filminde, İtalyan-Fransız aktör Yves Montad, dostluk sembolü olarak Paris metro biletini takdim ediyordu. Bundan iki yıl önce, 1950'de, otomatik turnikelerin gelişiyle meslekleri ortadan kalkan "Poinconieur" (biletçiler) şarkısı bu meslekteki işçileri kutlamak için yapıldı. Raymond Queneau’nun, Louis Malle tarafından 1960'larda filme uyarlanan romanı "Zazie dans le Métro"nun film afişinde kağıt bir bilet yer alıyordu.
Gregoire Tomat’ın, Paris Metro Biletinin Kısa Tarihi kitabı da 2019'da yayınlandı. Tomat konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “1900'den beri metro bileti günlük hayatımıza eşlik ediyor. Ceplerimizde, cüzdanlarımızda veya kitaplarımızın ortasında duran o kağıt parçası yakında yok olacak. Metro bileti, Paris'teki yaşamın bir parçası. Ömrü çok kısa, yaklaşık bir ila bir buçuk saat, olmasına rağmen biz ona bağlanmıştık.”
Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre ulaşım yetkilileri, her 10 biletten birinin kaybolduğunu, hasar gördüğünü, cepte veya çantada unutulduğunu düşünüyor. Bu nedenle şehir ulaşım ağına dağılmış olan bilet makineleri aşamalı olarak kullanımdan kaldırılıyor. 2025 yılına kadar, Paris metro bileti son durağına ulaşmış olacak. Bu biletin yerini, cep telefonlarındaki veya seyahat kartlarındaki biletler alacak.



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe