Lenderking: Ateşkesin uzatılmasının başarısızlığına Husilerin imkânsız talepleri neden oldu

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking (Getty Images)
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking (Getty Images)
TT

Lenderking: Ateşkesin uzatılmasının başarısızlığına Husilerin imkânsız talepleri neden oldu

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking (Getty Images)
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking (Getty Images)

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking, ABD ve Birleşmiş Milletler'in ateşkesi uzatma çabalarının başarısızlığından Husileri sorumlu tuttu. Ateşkesin yenilenmesinin önündeki tek engelin imkansız taleplerde bulunan İran destekli Husi milisler olduğunu vurguladı.
Lenderking dün sabah gazetecilerle yaptığı telefon görüşmesinde, ateşkesin uzatılmasına yönelik çabaların başarısız olmasının ardından savaşın yeniden başlayabileceği uyarısında bulunarak savaşa dönülmesinin Yemen’e sadece yıkım getireceğin ve çatışmanın gidişatı hakkında daha fazla kafa karışıklığı yaratacağını kaydetti. Askeri bir çözüm olmadığını belirten ve ilerlemenin yalnızca BM tarafından sunulan ateşkes önerisiyle olacağını vurgulayan Lenderking, diplomatik çabaların söz konusu olduğunu ve bu hedefe ulaşılana kadar durmayacağını kaydetti.
Ateşkesi uzatma veya genişletme şansının yanı sıra yıllardır maaşlarını alamayan Yemenli memurlara ödeme yapılması konusunda anlaşmaya varma olasılığı konusunda iyimserliğini dile getiren Lenderking sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ateşkesin ana unsurları devam ediyor. Mevcut şiddet seviyesi nispeten düşük. Akaryakıt gemileri yüklerini boşaltmayı sürdürüyor. Son altı ayda Yemen halkı için somut sonuçlar sağlayan ateşkes kapsamında sivil ticari uçuşların sürekliliği talep ediliyor. Bu nedenle uluslararası diplomasi ve Birleşmiş Milletler'in çabaları hız kesmeden devam ediyor. Özellikle bu hassas zamanda tüm kanalların açık kalması gerektiğini görüyoruz. Yakın gelecekte bu angajmanı sürdürmek ve Birleşmiş Milletler Elçisi’nin çabalarını tamamlamak için bölgeyi ziyaret edeceğim.”
Açıklamasında ateşkes sırasındaki son altı ayda elde edilen kazanımlara da işaret eden Lenderking, sivil kayıplarda yüzde 60 azalma olduğuna, 25 bin Yemenlinin 2016 yılından bu yana ilk kez Sana Havalimanı’nda seyahat edebildiğine dikkati çekti. İnsani yardım kuruluşlarının çalışmalarına devam edebildiğini aktardı. ABD’li yetkili,  bütün bunların yenilenen ve uzatılan bir ateşkesle genişletilebileceğini, Husilerin Yemenlilerin taleplerini ve siyasi bir sürece ol açan BM ateşkes önerisini dinlemesinin  önemli olduğunu, kalıcı ateşkesin Yemen’in geleceğini belirleyecek müzakerelerin başlamasının önünü açtığını kaydetti.

İran’ın olumsuz rolü
Lenderking, İran'ın ateşkesin uzatılmasına engel olmak için oynadığı rol ve Husilerin talep ettiği imkansız talepler hakkındaki sorulara şu yanıtı verdi:
“Husiler, devlet memurları yerine önce Husi ordusu ve güvenlik personelinin maaşlarının ödenmesi in imkansız taleplerde bulunarak görüşmelerin engellenmesine yol açtı. İran’a gelince; daha önce verdiği taahhütlerden de geri çekildi. Nedenini bilmiyoruz. İran 2 Nisan'da ateşkesi memnuniyetle karşıladı. 2 Haziran ve 2 Ağustos'ta bu tavrını yineledi. İranlılar, çatışmaya siyasi bir çözümü desteklediklerini ve askeri bir çözümün olmadığını bildirdi. Ancak İran'ın bu olumlu yaklaşımı destekleyen sahadaki eylemini de görmemiz gerekiyor. Olumlu bir İran rolü görmekten heyecan duyarız. Ancak göremiyoruz. Ve yıllardır süren çatışmalarda şimdiye kadar gördüğümüz şey tamamen pasif İran müdahalesi oldu.”
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi, Husilerin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) tesislere saldırı tehditleriyle ilgili sorulara şu yanıtı verdi:
“Körfez ortaklarımızın her türlü dış saldırıya karşı kendilerini savunmalarına yardımcı olmak ulusal çıkarımızadır. Yemen'den gelen bir saldırganlık durumunda bunu yapacağız ve ortaklarımıza tehditler karşısında meşru savunma ihtiyaçlarını sağlayacağız. Suudi Arabistan ve BAE'ye iki ek Patriot füzesi satışı tamamlandı.  Bu füzeler, her iki ülkeyi de sınır ötesi insansız hava saldırılarından ve Yemen'den gelen füze saldırılarından korumada önemli bir rol oynadı.”

ABD yönetimi seçenekleri
Lenderking, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin halen birçok seçeneği olduğunu belirterek ABD'nin Husileri terör örgütleri listesinde yeniden sınıflandırma olasılığını dışlamadı. ABD’li yetkili, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“İstediğimiz seçenek ateşkese dönmek ve gerilimi azaltmaktır. Husilerin terör örgütü olarak yeniden sınıflandırılması konusunda halen insani kaygılarımız var. Yemen'deki insani durum hakkında konuşurken bu endişeler dikkate alınmalı. Suudi Arabistan, Katar ve BAE de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinin katkı ve finansman ihtiyaçları konusunda oynadığı role güveniyoruz.”



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.