ABD’li heyetten El-Ezher’in barışı yayma ve bir arada yaşamayı pekiştirme çabalarına övgü

ABD’li heyetten El-Ezher’in barışı yayma ve bir arada yaşamayı pekiştirme çabalarına övgü
TT

ABD’li heyetten El-Ezher’in barışı yayma ve bir arada yaşamayı pekiştirme çabalarına övgü

ABD’li heyetten El-Ezher’in barışı yayma ve bir arada yaşamayı pekiştirme çabalarına övgü

Mısır’daki El-Ezher Kurumu, barışı yayma ve bir arada yaşamayı pekiştirme çabalarından dolayı ABD’nin övgüsünü kazandı.
ABD Kongre üyelerinin yardımcılarından oluşan bir heyet, Ezher’i ziyaretleri sırasında, kurumun barış içinde bir arada yaşama ve diyalog değerlerini pekiştirmedeki rolüne övgüde bulundu.
ABD’li heyet, dini kurumların inananlar arasındaki etkili rolleri nedeniyle dünya çapında büyük ilgi gördüğüne ve bunun birçok toplumsal sorunun çözümü olabileceğine dikkat çekti.
Söz konusu ziyaret, ABD’den diplomatik bir başka heyetin, başkent Kahire’de bulunan Ezher Aşırılıkla Mücadele Gözlemevi’ni ziyaretinden birkaç gün sonra gerçekleşti.
Bu diplomatik heyet de, Ezher’in dünyada şiddet ve terörü körükleyen nefret ve radikal fikirlerle mücadeledeki rolünü takdir etti.
Ezher İslam Araştırmaları Akademisi Genel Sekreteri Nazir Ayyad, ABD Kongre üyelerinin yardımcılarından oluşan bir heyeti bugün kurum merkezinde karşıladı.
Ayyad görüşmede yaptığı konuşmada, “Ezher, gerçek İslam dinini yaymakla ilgilenen küresel bir kurumdur ve sosyal rolünün yanı sıra eğitim, kültür ve fikri hizmetler de sunmaktadır. Ezher dünya çapında 120’den fazla ülkeden öğrenci kabul ediyor ve dünyanın farklı kıtalarında 58 ülkede yaklaşık 800 Ezher elçisi var” dedi.
Ezher İslam Araştırmaları Akademisi’nin, radikal grupların yaymaya çalıştığı ve İslam dinine yanlış bir şekilde atfetmeye çalıştığı, yanlış anlamaları düzelten bilimsel yayınlar ve süreli yayınlar yayımladığını vurgulayan Ayyad şu ifadelerle devam etti:
“Bunlara ek olarak, Ezher tarafından Mısır içinde ve Endonezya ve Gambiya gibi ülke dışında kurulan araştırma merkezleri ve anadili Arapça olmayanlara Arapça öğretme merkezleri aracılığıyla doğru İslam kültürü de öğretiliyor. Vaizler konusunda ise, İslam Araştırmaları Akademisi, hak dini yaymak ve toplumsal sorunların çözümüne katılmak için Mısır ve dışında vaaz birimlerine gönderiliyor. Bunlar çağımızda karşılaşılan zorluklarla yüzleşebilecek şekilde hazırlanıyor.”
Ayyad, gün boyunca fetva veren Ezher Uluslararası Elektronik Fetva Merkezi’ne ek olarak, evlenmek üzere olan kişilere kurs verildiğini de dile getirdi.
Ayyad, Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib’in çabalarının farklı din ve kültürlerden tüm insanlar arasında hoşgörü, diyalog ve barış değerlerinin teşvik edilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı.
Ezher Şeyhi Tayyip ve Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’un, 4 Şubat 2019’da Abu Dabi’de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın himayesinde ‘İnsan Kardeşliği’ belgesini imzaladıklarını hatırlattı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Aralık 2020’de Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn tarafından sunulan ve 4 Şubat’ı ‘Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü’ olarak kutlayan bir kararı oybirliğiyle kabul etti.
Öte yandan, Endonezya eski Devlet Başkan Yardımcısı Yusuf Kalla, Ezher Şeyhi ile bugün yaptığı görüşmede, “Ezher, ılımlı İslam’ın temellerini atma ve doğru İslami yaklaşımı tanıtma konusunda büyük bir geçmiş ve deneyime sahiptir. Ezher’den mezun olan öğrencilerimiz Endonezya’daki tüm liderlik pozisyonlarında yer aldı ve milletlerine fayda sağlayan liderler oldular. Aynı zamanda Ezher’in elçileri oldular” ifadelerini kullandı.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.