Mısır'da düzenlenen şahin avı 3 kişinin ölümüyle sonuçlandı

Yiyecekleri ve içme suları tükenen 3 kişi Matruh çölünde ölü bulundu.

Mısır’da şahin avı sezonu her yıl eylül ayında başlıyor. (Şarku’l Avsat)
Mısır’da şahin avı sezonu her yıl eylül ayında başlıyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Mısır'da düzenlenen şahin avı 3 kişinin ölümüyle sonuçlandı

Mısır’da şahin avı sezonu her yıl eylül ayında başlıyor. (Şarku’l Avsat)
Mısır’da şahin avı sezonu her yıl eylül ayında başlıyor. (Şarku’l Avsat)

Şahin avı, kârlı bir iş olmasının yanı sıra birçok Mısırlı için aynı zamanda da bir hobi. Ancak trajik şekilde sona erebilecek çöldeki bu av gezileri birçok risk taşıyor. Bunun son örneği Matruh’da (Mısır'ın kuzeybatısında) yaşandı. Çölde susuz veya yiyeceksiz kalan üç kişi ölü olarak bulundu. Arama kurtarma çalışmalarında bir kişi kurtarıldı.
Şahin avı sezonu her yıl eylül ayının başında başlıyor ve ekim ayının ortasına kadar devam ediyor. Üç kişinin kaybolmasının ardından kardeşleri sosyal medyada paylaşım yaparak yardım istedi. Çok sayıda aşiret arazi araçlarıyla kaybolan kişileri bulmak için uzun bir yolculuğa çıktı. Çölde telefon çekmediği için güvenlik ekipleri, gençlere ait arabayı bulur bulmaz bir helikopter desteği çağırdı
Görünüşe göre Musaed bu Hatita Ebu Mutair ve Ramazan bu Hatita Ebu Mutair ve oğlu Şahin Ramazan, çölde o kadar ileri gittiler ki benzinleri bitti  ve yaya olarak geri dönmeyi denediler.
Cansız bedenlerinin çölde bulunmasıyla sonuçlanan arama çalışmalarında önce çocuğun canız bedeni yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta, baba abinin cesetleri 7 kilometre uzakta bulundu.
Birkaç gün sonra, El-Dabaa şehrinin Galala köyünden üç kişi, şahin avı sırasında Matruh çölünde yolunu kaybeden Ahmed Hüseyin adında bir genci kurtardı.
Bu tehlikelerin göze alınmasının asıl sebebi ise şahin avcılığının kârlı bir iş olması. Geçen sene ekim ayında iki avcı, en pahalı yırtıcı kuş türlerinden biri olan ve fiyatı yaklaşık yarım milyon liraya ulaşan Falcon türü bir şahin yakalamayı başardı.
Matruh’da yaşayan İsmail Hamid, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklmda şahin av sezonunun bazı durumlarda ekim ayının sonuna kadar devam ettiğini aktardı. Şahin avına genellikle arkadaş gruplarıyla gidildiğini belirtti. Yola çıkmadan önce herhangi bir duruma karşı ailelerini güzergah hakkında bilgilendirdiklerini, yolculuk sırasında da zaman zaman yüksek bir yere tırmanarak aileleriyle iletişime geçtiklerini ve onları geziyle ilgili gelişmelerden haberdar ettiklerini ifade eden Hamid şahin avcılığının birçok kabilenin uyguladığı çok karlı bir iş olduğunu vurguladı.
Güney Sina Eski Eserler Yüksek Konseyi işlerinin genel müdürü Dr. Hişam Hüseyin de Şarku'l Avsat'a şu açıklamada bulundu:
“Herhangi bir devlet kurumunun şahin avlamak için düzenlediği resmi gezi yok. Ancak insanlar avcılıkla uğraşıyorlar. Bu av gezilerine çıkmadan önce herhangi bir talihsizlik durumunda rotaları takip edilebilsin diye devlet kurumlarına haber vermeleri gerekir. Ancak avcıların çoğu rotalarını bildirmeden yola çıkıyor. Şahin avcılığı kârlı bir iş olduğu için birçok kişi risk alarak çöle gider. Eylül ayından ekim ortasına kadar devam eden sezonda Matruh ve Sina Çölü'nde avcılık faaliyetleri oldukça yaygın bir biçimde yapılıyor.”
Mısır tarafından imzalanan uluslararası CITES anlaşmasında nesli tükenmekte olan vahşi hayvanları avlama, bulundurma ve yasa dışı ticareti suç sayılıyor. Çevre uzmanlarına göre Peregrine gibi bazı nadir şahinler, anlaşmada adı geçen en önemli türler arasında.



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.