Libya’nın doğu cephesi Dibeybe hükümetinin Türkiye ile imzaladığı mutabakat muhtırasını sorguluyor

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa
TT

Libya’nın doğu cephesi Dibeybe hükümetinin Türkiye ile imzaladığı mutabakat muhtırasını sorguluyor

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa

Türkiye’nin Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalamasının ardından Libya’da tepkiler devam ediyor.
Temsilciler Meclisi de dahil olmak üzere ülkenin doğusundaki siyasi oluşumlar, Türkiye ile ihtilaflarda yeni bir sayfa açarak, geçtiğimiz aylarda Ankara’ya birkaç ziyaret gerçekleştirdi.
Ancak Türkiye, Dibeybe hükümeti tarafından temsil edilen Batı Libya Cephesi ile ilişkilerini ‘tartışmalı’ mutabakat muhtıraları imzalayarak sürdürdü.
Libya’nın doğusundaki Tobruk kentinde bulunan Temsilciler Meclisi üyesi Cibril Ouhaida, daha önce meclisin Türkiye’ye açılma eğilimine karşı uyarıda bulunduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ouhaida, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in Ağustos başında Ankara’ya yaptığı ziyaretin kişisel bir ziyaret olarak değerlendirildiğini söyledi.
Ouhaida, “Salih’in Ankara’ya yaptığı ziyaretler, Fethi Başağa hükümetinin Dibeybe hükümetine alternatif olarak atanmasının nedenlerini anlama ve destek verme konusunda Türk yetkililerin verdiği sözlere dayanıyordu. Ama bu hedeflerin hiçbirine ulaşılamadı” dedi.
Libyalı parlamenter, meclisin Türkiye ile özellikle gaz ve petrolle ilgili olanlar olmak üzere tüm mutabakat muhtıralarını reddeden tutumunu destekleyerek şöyle konuştu:
“Petrol arama muhtırası, Türkiye’nin 2019 sonunda eski (Ulusal Mutabakat Hükümeti) hükümetle imzaladığı ve şu ana kadar Temsilciler Meclisi tarafından onaylanmayan iki deniz sınırı belirleme ve güvenlik işbirliği muhtırasının bir uzantısıdır. Herkes, Türkiye’nin stratejik ve ekonomik olarak azami fayda elde etmek için siyasi oportünizm pratiğini ve siyasi bölünme durumunu istismar ettiğini hissediyor.”
Temsilciler Meclisi Başkanı  Salih, Dibeybe’nin Ankara ile imzaladığı mutabakat muhtırasını reddetti ve Birleşmiş Milletler’e (BM) hitaben yazdığı mektupta, bunun geçersiz sayılmasını ve Libya devleti için bağlayıcı olmamasını talep etti.
Aynı zamanda Dibeybe hükümetinin yasal görev süresinin 24 Aralık 2021’den bu yana sona erdiğini öne sürdü.
Libya Ulusal Meclisi kurucu organı başkanı Assad Zhiyo ise, Temsilciler Meclisi ve Başağa hükümetine yönelik eleştirilere katıldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Zhiyo şu ifadeleri kullandı;
“Mutabakata itirazları, içeriğine değinmeden, hükümlerini kamuoyu önünde objektif bir şekilde açıklamaya yönelik herhangi bir girişimde bulunmadan, ülkenin egemenliği ve zenginliğini etkileyen herhangi bir şey içerip içermediğine bakmadan, Dibeybe’nin anlaşma imzalama konusunda meşruiyeti olmamasıyla ile sınırlıydı. Dolayısıyla bu, ülkenin çıkarları için bir arayış değil, siyasi bir manevra gibi görünüyordu.”
Başağa’nın Türkiye’yi tekrar tekrar ziyaret etmesinin olumlu bir etkisi olmadığını söyleyen Zhiyo, “Çünkü Ankara, Başağa hükümetinin Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter’i başkente bağlayacak köprü olacağından endişe etmeye devam etti” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir diğer isim Libya Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Hasan Saghir de, Avrupalıların mutabakatı onaylamayacağını öne sürerek şöyle devam etti;
“Kendilerini Türklerin insafına bırakmayacaklar ve Ankara’nın zengin bölgeleri tekelleştirmesine izin verilmesi düşünülemez ve Rusya’nın onayına dair henüz bir işaret yok.”
Yüksek Danıştay üyesi Saad bin Şarada ise, Salih ve Başağa’ya, Türkiye’ye açılmak için aceleci davrandıkları ve Türkiye ile sık sık temas ettikleri gerekçesiyle yöneltilen eleştirilere itiraz etti.
Şarada Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Ziyaretler herkesle olumlu ilişkiler kurabilmemiz için gereklidir ve tüm Libyalıların Libya’ya fayda sağlayacakları sürece herhangi bir ülke ile ortaklık ve anlaşma yapmaya itirazları yoktur” dedi.
Şarada, mevcut bölünme ışığında bu muhtırayı imzalamanın şu anda Libya’nın çıkarına hizmet etmediğini ve gelecekte Türkiye-Libya ilişkilerine zarar verebileceğini de iddia etti.



ABD, DEAŞ'a karşı operasyonda Türkiye ve Suriye ile ortaklığı vurgulamaya özen gösteriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)
TT

ABD, DEAŞ'a karşı operasyonda Türkiye ve Suriye ile ortaklığı vurgulamaya özen gösteriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) dün, Suriye'nin kuzeybatısında nadir bir saldırı düzenlediğini ve bu saldırıda DEAŞ'ın önde gelen bir lideri ile iki militanının öldürüldüğünü açıkladı. CENTCOM, askerî açıdan insansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan saldırılardan daha tehlikeli olan kara operasyonuyla ilgili çok az ayrıntı verdi.

CENTCOM tarafından yapılan açıklamada, ABD güçlerinin Halep kırsalının doğusundaki el-Bab bölgesinde lider Ziya Zevbe Muslih el-Hardani ve iki oğlunu öldürdüğü bildirildi.

“Öldürülen DEAŞ üyeleri, ABD ve koalisyon güçleri ile yeni Suriye hükümeti için tehdit oluşturuyordu” denilen açıklamada, saldırı sırasında üç kadın ve üç çocuğun da olay yerinde olduğu, ancak zarar görmedikleri belirtildi. Bir ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi de dün yaptığı açıklamada, operasyonda ABD tarafında herhangi bir kayıp yaşanmadığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan (NYT) aktardığına göre, kara operasyonları çok önemli bir hedef olarak görülüyor. Zira saldırı bölgesi, terörle mücadele güçlerinin gelecekteki saldırılarını planlamasına yardımcı olabilecek hassas bilgiler (bilgisayarlar, cep telefonları ve diğer veriler) içerebilir.

CENTCOM, kara operasyonu hakkında çok az ayrıntı verdi. Ancak hava saldırılarının aksine, terörle mücadele amaçlı kara saldırıları genellikle komando birlikleri ve helikopterleri içerir ve çoğu zaman saldırı uçakları ve İHA’lar tarafından desteklenir.

Saldırının duyurulması, Başkan Donald Trump'ın haziran ayı sonunda Suriye'ye uygulanan ekonomik yaptırımların çoğunu kaldıran bir yürütme emri imzalamasından sadece birkaç hafta sonra geldi. Trump böylece, liderlerinin El Kaide örgütüyle olan geçmiş bağlantıları konusundaki endişelere rağmen, ülkedeki yeni hükümete desteğini pekiştirdi.

 Özgür Suriye Ordusu ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) arasında Tanf Üssü'nde mayın tespit cihazları konusunda yapılan ortak tatbikatlarÖzgür Suriye Ordusu ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) arasında Tanf Üssü'nde mayın tespit cihazları konusunda yapılan ortak tatbikatlar

Suriye'ye yönelik Amerikan politikasının on yıllardır süren geleneğini sona erdiren bu adım, Trump'ın mayıs ayında Ortadoğu gezisi sırasında yaptığı sürpriz bir açıklamayla geldi. Suudi Arabistan ziyareti sırasında Trump, savaşçıları diktatör Beşşar Esed'i deviren ve aralık ayında iktidara gelen Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü.

Trump, o zamanlar ABD hükümeti tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan bir grubu yöneten eş-Şara'yı ‘genç ve güçlü’ olarak nitelendirmiş ve Suriye'nin Mart 2011'de başlayan yıkıcı iç savaşın ardından kendini yeniden inşa etmek için bir ‘şans’ hak ettiğini söylemişti.

Suriye'nin kuzeyindeki Halep vilayetindeki el-Bab operasyonu, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) güçleri ile yeni Suriye hükümeti arasında gerçekleştirilen ilk ortak uluslararası güvenlik operasyonu olarak kabul ediliyor.

DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden Ziya Zevbe Muslih el-Hardani… El-Hardani, Suriye'nin kuzeyinde DMUK, Türkiye ve Suriye'nin ortak operasyonu sırasında öldürüldü.DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden Ziya Zevbe Muslih el-Hardani… El-Hardani, Suriye'nin kuzeyinde DMUK, Türkiye ve Suriye'nin ortak operasyonu sırasında öldürüldü.

New York merkezli güvenlik danışmanlığı şirketi Soufan Group’un terörle mücadele analisti Colin P. Clarke, NYT’ye şunları söyledi: “Saldırının duyurulması mantıklı. Çünkü ABD, Türkiye ve Suriye ile (özellikle de Suriye ile) ortaklaşa yürütülen DEAŞ karşıtı savaşı öne çıkarmak ve Şam'ın somut değişiklikler yapma ve ABD'nin taleplerine yanıt vermek için gösterdiği çabaları ortaya koymak isteyebilir.”

CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla yaptığı açıklamada, “CENTCOM, bölgeyi, müttefiklerimizi ve vatanımızı tehdit eden DEAŞ teröristlerini kalıcı olarak yenilgiye uğratmaya kararlıdır” ifadelerini kullandı.