IMF: Gelişmekte olan ekonomiler gelecek yıllarda önemli ölçüde iklim finansmanına ihtiyaç duyacak

AA
AA
TT

IMF: Gelişmekte olan ekonomiler gelecek yıllarda önemli ölçüde iklim finansmanına ihtiyaç duyacak

AA
AA

Uluslararası Para Fonu (IMF), yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin sera gazı emisyonlarını azaltmak, iklim değişikliğinin mevcut ve öngörülen fiziksel etkilerine uyum sağlamak için gelecek yıllarda önemli ölçüde iklim finansmanına ihtiyaç duyacağını belirterek, bu ekonomilerin yalnızca yenilenebilir enerjiye yönelik yatırım ihtiyacının 2030'a kadar yılda 1 trilyon dolara ulaşabileceğini bildirdi.
IMF, Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun "Yükselen Piyasalarda ve Gelişmekte Olan Ekonomilerde Özel İklim Finansmanını Artırmak: Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı 2'inci bölümünü yayımladı.
Raporda, yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin, küresel sera gazı emisyonlarının 3'te 2'sini oluşturduğu ve birçoğunun iklim tehlikelerine karşı oldukça kırılgan olduğu vurgulandı.
Yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğinin mevcut ve öngörülen fiziksel etkilerine uyum sağlamak için gelecek yıllarda önemli iklim finansmanına ihtiyaç duyacağına dikkat çekilen raporda, bu ekonomilerin 2050'ye kadar net sıfır sera gazı emisyonu hedefini sağlama yolunda ilerlemeleri halinde, yalnızca yenilenebilir enerjiye yönelik yatırım ihtiyaçlarının 2030 yılına kadar yılda 1 trilyon dolara ulaşabileceği kaydedildi.
Raporda, özel finansmanın söz konusu hedeflere ulaşmanın anahtarı olduğu belirtilerek, Kovid-19 krizinin ardından kamu bütçelerinin zorlandığı ve yükselen piyasalar için borçlanma koşullarının sıkılaştığı aktarıldı.
Karbon fiyatlandırması da dahil olmak üzere doğru iklim politikalarının oluşturulmasının çok önemli olduğu vurgulanan raporda, sadece gelişmekte olan ekonomilerim iklim değişikliğinin fiziksel etkilerini dengelemek amacıyla tarım, altyapı ve su tedarikine uyum için 2030 yılına kadar yılda 300 milyar dolara ihtiyaç duyacağı kaydedildi.
Emisyonları azaltma çabalarının Paris Anlaşması tarafından belirlenen küresel sıcaklık hedeflerinin gerisinde kalması halinde yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler için finansman ihtiyacının da keskin bir şekilde artacağı belirtilen raporda, tahminlerin emisyon seyrine bağlı olarak 2050'den sonra yıllık 520 milyar dolar ile 1,75 trilyon dolar arasında değiştiği bildirildi.
Özel iklim finansmanının hızla artırılmasının önemi vurgulanan raporda, iklim risklerinin yeterli fiyatlandırılması, yenilikçi finansman araçları, yatırımcı tabanının genişletilmesi, çok taraflı kalkınma bankalarının ve kalkınma finansmanı kurumlarının katılımının genişletilmesi ve iklim bilgilerinin güçlendirilmesinin kilit çözümler arasında yer aldığı aktarıldı.



ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
TT

ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)

Washington ve Moskova arasındaki karşılıklı yaptırımların ardından Çin, Rusya'dan uranyum ithalatını üç katına çıkardı.

Rus devletine ait haber ajansı RIA Novosti'nin incelediği gümrük verilerine göre Çin, son 10 ayda Rusya'dan 849 milyon dolar değerinde zenginleştirilmiş uranyum satın aldı. Bu da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık üç katlık bir artışa denk geliyor. 

Çin'in sadece ekimde Rusya'dan aldığı zenginleştirilmiş uranyumun değeri, 216 milyon doları buldu. Bir önceki aya göre neredeyse iki kat artış kaydedildi. 

Güney Kore de yılın ilk 10 ayında Rusya'dan 650 milyon dolar değerinde uranyum satın aldı. Böylelikle Güney Kore, Rus uranyumunun ikinci büyük ithalatçısı konumuna geldi. ABD ise üçüncü sıraya geriledi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne göre 2022'de Rusya, ABD'nin ticari nükleer reaktörlerine yakıt sağlayan zenginleştirilmiş uranyumun neredeyse 4'te birini ihraç ediyordu. Ancak aynı yıl başlayan Ukrayna savaşıyla ikili ilişkiler kötüleşti. 

Kongre, Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan yasa tasarısını Aralık 2023'te onaylamıştı. Başkan Joe Biden da tasarıyı mayısta imzalamıştı. 

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu adımla sivil nükleer enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığı azaltmayı, enerji ve ekonomi güvenliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını bildirmişti. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu yıl eylülde bu adıma karşılık belirli kısıtlamalar getirileceğini açıklamıştı. Rusya, kasımda ABD'ye zenginleştirilmiş uranyum ihracatının kısıtlandığını duyurmuştu.  

Diğer yandan Çin'in, Rusya'dan ithal ettiği zenginleştirilmiş uranyumu ABD'ye ihraç ederek Washington'ın Moskova'ya uyguladığı yaptırımı deldiği öne sürülmüştü. Washington, bu yıl eylülde konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirmişti. 

ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu verilerine göre, Kongre'nin Rusya'dan ithalat yasağını onayladığı Aralık 2023'te Çin'den ABD'ye 242 bin 990 kilogram zenginleştirilmiş uranyum sevkiyatı gerçekleştirilmişti. Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Washington'ın başlattığı incelemeyle ilgili analizinde, 2020-2022'de Çin'in ABD'ye hiç zenginleştirilmiş uranyum göndermediğine dikkat çekmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iddialar doğrudan reddedilmezken, "Çin ve Rusya arasındaki işbirliğinin iki egemen ülkenin kendi kararları doğrultusunda yürütüldüğü ve üçüncü bir ülkenin hedef alınmadığı" belirtilmişti.

Independent Türkçe, RT, Reuters