Irak’ta gecekondu mahallerine yönelik muamele tartışma yarattı

Irak parlamentosunda gecekondu sorununu çözmek için yeni hamle (INA)
Irak parlamentosunda gecekondu sorununu çözmek için yeni hamle (INA)
TT

Irak’ta gecekondu mahallerine yönelik muamele tartışma yarattı

Irak parlamentosunda gecekondu sorununu çözmek için yeni hamle (INA)
Irak parlamentosunda gecekondu sorununu çözmek için yeni hamle (INA)

Irak’ta gecekondu sorunu veya konut suistimalleri olarak bilinen sorunların yanı sıra özellikle devlet arazileri ve mülklerine izinsiz ev yapanlara kira bedeli uygulanmasını ele alan yasanın geçtiğimiz Cumartesi günü (8 Ekim) parlamentoya getirilmesi Irak’ta yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Parlamento önceki gün, Hizmetler, İnşaat ve Hukuk Komiteleri tarafından sunulan “Konut Suistimallerine Yönelik” yasa tasarısının ilk okumasını tamamladıktan sonra “yasanın amacının, yürürlüğe girdiği tarihten önce devlete veya belediyelere ait arazilere yapılan konut ihlallerinin temel tasarımlar çerçevesinde ele alınması ve izinsiz girenlerin gasp ettiği arazilere kiraya verilerek hukuki durumlarının düzeltilmesi” olduğu bildirildi.
Şarku’l Avsat’ın Irak Planlama Bakanlığı’ndan edindiği bilgilere göre Bakanlık, geçtiğimiz Haziran ayında, Temsilciler Meclisi'ne sunduğu yasanın “sakinlerine ait gecekondu arazilerine sahip olmayı veya alternatif konut kompleksleri inşa ederek tazmin etmeyi” içerdiğini açıklamıştı. 2019’da yapılan son keşifte, başkent Bağdat ve diğer vilayetlerde yaklaşık 4 bin gecekondu mahallesi olduğu ortaya çıktı.
Öte yandan Nuri el Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu, yasa önerisini reddederek duydukları hoşnutsuzluğu dile getirdi. Koalisyon tarafından yapılan açıklamada, Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği tarafından Temsilciler Meclisi'ne gönderilen kanun tasarısına göre Kanun Devleti Koalisyonu’nun önceki gün parlamentoda düzenlenen oturumda  tartıştığı ve hükümetin bakış açısını yansıtan rastgele konutların ele alınmasına ilişkin yasa kapsamında, gecekondu sahiplerine kiralama önerisini reddettiği bildirildi.
Açıklamada, başından beri bu yasa tasarısına itiraz ettikleri, mevcut haliyle de yasanın çıkarılmasının en güçlü muhaliflerinden biri olacakları aktarıldı.
Kanun Devleti Koalisyonu açıklamasında, “İlkelerimizin ve sosyal adalete olan mutlak inancımızın bize dayattığı temel gereksinimimiz zorunluluk. Özellikle çoğunluğunun günlük geliri kısıtlı olduğu için bu alanların sakinlerine ait olması gerekir” ifadelerine yer verdi.
Açıklamada, dezavantajlı kesimlere, bu bölgelerdeki vatandaşların çıkarlarına hizmet edecek ve onlara yeterli hizmetleri sağlayacak şekilde çalışılacağına dair söz verilirken, bunun her Iraklı için anayasal hak olduğu hatırlatıldı.
Irak parlamentosunun Hukuk Komisyonu üyesi Arif el Hamami, “Yasa hükümet tarafından meclise gönderildi. Yasayı hazırlayan meclis değil, dolayısıyla meclise yapılan saldırı haksız” ifadelerini kullandı.
Hamami basın açıklamasında, herhangi bir yasanın ilk okumasında müdahale edilmesine veya değiştirilmesine izin verilmediğini belirterek, tartışmaların ikinci okuma ve oylamadan sonra yapıldığını söyledi.
Hammai, yasanın olumlu yönlerinin olduğunu çünkü kuralları ihlal edenlere yasallık ve meşruiyet verileceğini, kira fiyatları sembolik olacağını ancak vatandaşlar için alternatif konut birimleri sağlamada, devletin imkanıyla garanti sağlanacağını aktardı.



Birleşmiş Milletler'den Şarku'l Avsat'a: Grundberg, Yemen'deki çatışmanın çözüme kavuşturulmasına yönelik arabuluculuk çabalarını sürdürmeye kararlı

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği son brifing sırasında (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği son brifing sırasında (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler'den Şarku'l Avsat'a: Grundberg, Yemen'deki çatışmanın çözüme kavuşturulmasına yönelik arabuluculuk çabalarını sürdürmeye kararlı

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği son brifing sırasında (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği son brifing sırasında (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM), Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in BM Güvenlik Konseyi'nin yetkisi doğrultusunda arabuluculuk çabalarını sürdürme ve ülkedeki 10 yıllık çatışmaya barışçıl ve kapsamlı bir çözüm bulma taahhüdünü yineledi.

BM Yemen Özel Temsilcisi Sözcüsü Ezmini Bala Şarku'l Avsat'a yaptığı özel açıklamada, “ABD'nin Husi liderlerine yaptırım uygulama kararının etkisini görmek için henüz çok erken. Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'nin Yemen'deki çatışmanın barışçıl ve kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasına yönelik diyaloğu ilerletme yetkisine uygun olarak arabuluculuk çabalarını sürdürmeye kararlı” dedi.

Açıklama, ABD'nin aralarında Husilerin Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam'ın da bulunduğu yedi üst düzey Husi liderine yaptırım uygulayacağını duyurmasına yanıt olarak geldi.

sdfrgt
Husilere gönderilen havan topları ve diğer mühimmat (hükümet medyası)

ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, yaptırım uygulanan kişilerin Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelere askeri teçhizat kaçırdıkları ve Rusya'dan silah alımı için pazarlık yaptıkları belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Husiler’in yedi üst düzey üyesine, Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelere silah kaçakçılığı ve silah anlaşmaları müzakerelerindeki rolleri nedeniyle yaptırım uygulandığını doğruladı. ABD ayrıca, Yemenli sivilleri Ukrayna'da Rusya için savaştıran ve Husilerin silahlı operasyonlarını desteklemek için kaynak yaratan bir Husi ajanına ve şirketine de yaptırım uyguladı.

Yaklaşık iki hafta önce BM Özel Temsilcisi Yemen'deki tüm tarafları daha fazla gerginliğe yol açacak ve ülkeyi yeniden çatışma ortamına sürükleyecek gerilimi artırıcı adımlardan kaçınmaya çağırdı. BM Yemen Özel Temsilcisi, ofisinin taraflarla düzenli temaslarını sürdürdüğünü ve onları Askeri Koordinasyon Komitesi aracılığıyla gerilimi azaltmaya ve güven arttırıcı önlemler almaya teşvik ettiğini kaydetti.

fdrgt
Husiler harekete geçmeye ve özellikle Marib cephesinde ateşkes ihlallerini yoğunlaştırmaya devam ediyor (EPA)

ABD'nin bu adımı, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Husileri ‘yabancı terör örgütü’ olarak tanımladığını açıklamasından bir gün sonra geldi. Rubio yaptığı açıklamada bu tanımlamaya ek olarak, Dışişleri Bakanlığı'nın Adalet için Ödül (Rewards For Justice) programının Husilerin mali kaynaklarının kesilmesine yol açacak bilgiler için 15 milyon dolara kadar ödül açıkladığını söyledi.

Meşru hükümetin Dışişleri Bakanlığı ise ABD'nin kararını memnuniyetle karşılayarak bunun Husilerin yarattığı tehditlere karşı koymak için önemli bir adım olduğunu ifade etti.

Yemenli gözlemciler bu adımın İran destekli örgütü ekonomik olarak boğmasını beklerken, kararın Husilerin ateşkesi bozmasına, Yemen hükümetine karşı savaşa geri dönmesine ve Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde seyrüsefere karşı eylemlere yeniden başlamasına neden olacağına dair korkular artıyor.

sdfrgt
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in Sana'ya ziyareti sırasında konvoyunda bulunan bir BM aracı (EPA)

Yemenli ekonomist Reşid el-Ansi, Husilerin ekonomik faaliyetlerini ve uluslararası ülkeler ve şirketlerle ilişkilerini içeren geniş finansal ağını gizlemediğini doğrulayarak, örgütün petrol türevleri ve bazı enerji sistemlerinin ithalatını tekelinde tuttuğunu ve liderleri adına kayıtlı yabancı yatırımlara sahip olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat'a konuşan el-Ansi, “Hiçbir ülke ya da şirket, ABD yaptırımlarına maruz kalma korkusuyla petrol türevlerini, enerji sistemlerini ve hatta gıda maddelerini ihraç etmek için doğrudan Husilerle anlaşma yapmaya cesaret edemez” dedi.

El-Ansi'ye göre Yemen'deki bankacılık ve finans sektörünün yüzde 70 ila 80'i Husilerin kontrolündeki bölgelerde yoğunlaşıyor. Zira bu bölgelerde yoğun bir nüfus ve büyük bir ticari faaliyet söz konusu. El-Ansi, ABD'nin Husileri ‘terör örgütü’ olarak tanımlama kararının bankaların yaptırımlara maruz kalma korkusuyla Husilerle iş yapmaktan kaçınmasına yol açacağını ifade etti.

El-Ansi, bu durumun meşru hükümetin ABD'nin kararının Yemen halkı üzerindeki etkilerini hafifletmek için bir dizi önlem almasını gerektirdiğine inanıyor. Bu önlemler arasında bankaların ve finans kuruluşlarının Husilerin kontrolündeki bölgelerden meşru hükümetin bölgelerine geçişini kolaylaştırmanın yanı sıra meşru hükümetin bölgelerindeki bankaların bölgesel ve uluslararası finans kuruluşlarıyla ilişkilerini güçlendirmek de yer alıyor.