Ateşkes sonrası Yemen güçleri askeri hazırlık içerisinde

Yemen Başkanlık Konseyi milletvekillerinin Husileri caydırmak amacıyla attığı siyasi ve askeri adımlar

Marib Valisi Tümgeneral Sultan el-Arade, Japon diplomatla görüştü (Saba News)
Marib Valisi Tümgeneral Sultan el-Arade, Japon diplomatla görüştü (Saba News)
TT

Ateşkes sonrası Yemen güçleri askeri hazırlık içerisinde

Marib Valisi Tümgeneral Sultan el-Arade, Japon diplomatla görüştü (Saba News)
Marib Valisi Tümgeneral Sultan el-Arade, Japon diplomatla görüştü (Saba News)

Husi milislerin saldırılarına karşı sağlam ve güçlü bir caydırıcı misillemeler yapacaklarını belirten Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tümgeneral İdris ez-Zübeydi, savaş cephelerinde askeri hazırlığı artırdı.
Riyad’da Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Dairi ile bir araya gelen Zübeydi, Husi milisleriyle çatışma cephelerinde kaydedilen son askeri gelişmelerden, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde imzalanan ateşkesin sona ermesi ardından milis saldırılarına karşı savaşa hazırlık düzeyinin detaylarını anlattı.
Başkan Yardımcısı; askeri teyakkuzun, tüm cephelerde konuşlu askeri güçlere yönelik herhangi bir saldırı girişimine güç ve kararlılıkla yanıt verilmesinin ve Husi milislerin temas bölgelerine yönelik herhangi bir sızıntı veya saldırı girişimine karşı tetikte bulunmanın önemini vurguladı.
Zübeydi, askeri bilimlerdeki ardışık gelişmelere ayak uydurabilmeleri için komutan ve personele yönelik eğitim ve yeterlilik programlarının yoğunlaştırılması çağrısında bulundu. Askerlerin performansını artıracak her şeyi seferber etmeye, tüm durumlarla etkin ve yetkin bir şekilde başa çıkılması için gerekli yetenekleri sağlamaya hazır olduğunu ifade etti.
Yemen Başkanlık Konseyi üyelerinden Abdurrahman el-Muharremi de Husilerin kontrol altında tuttuğu bölgelerde yakında Husi milislere karşı bir iç ayaklanmanın patlak verebileceği öngörüsünde bulundu. Şarku’l Avsat’ın Aden merkezli Saba Haber Ajansı’ndan aktardığı habere göre Japonya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Kazuhiro Higashi ile bir araya gelen Muharremi, “Husi darbe milisleri, ateşkesi yanıtlamaları ve kabul etmeleri yönündeki tüm yerel, bölgesel ve uluslararası çağrıları reddediyor. Biz barışa tutkunuzdur. Ancak darbeci milis gruplarının Yemen halkının kaderini eline almasına izin vermeyeceğiz. Husilerin güney ve kuzey vilayetlerinde kuluçka görevi görmediğinin, ateş ve demirle hükmettiklerinin farkındayız. Bu illerin bir an önce kendi ayakları üzerinde durması, Husileri içeriden düşürmesi beklentisindeyiz” vurgusunda bulundu.
Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı ve Marib Valisi Tümgeneral Sultan el-Arade, Husi milislerin ateşkesin uzatılması girişimini reddetmesi karşısında konseyin ise eli boş durmayacağını yineledi. Aynı zamanda milislerin denizcilik ve petrol sektörlerinde faaliyet gösteren yabancı ve yerel şirketlere yönelik tehditleriyle başa çıkılabileceğine işaret etti. Saba’nın haberine göre Japonya'nın Yemen Maslahatgüzarı ile bir araya gelen Arade, darbecilerin uzlaşmazlıklarına rağmen Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetinin barışı getirmek ve Yemen halkının acılarını hafifletecek tavizler vermek için sürekli çaba sarf ettiğini açıkça belirtti. Japonya'nın anayasal desteğine övgüde bulunan Başkanlık Konseyi, ortak çıkarlara hizmet etme yönünde iki dost ülke arasındaki ilişkiyi güçlendirme ve geliştirme arzusunu dile getirdi.
Diğer yandan ise Yemen ordusu güçleri, el-Beyda sınırındaki Yafa cephesinde Husi milislere ağır kayıplar verdirdi. Yafa cephesinde konuşlu ortak güçlerin Husi milisleriyle karşı karşıya geldiğini bildiran Yafa cephesi komutanı Tuğgeneral Abdulaziz el-Mansuri, çatışmaların milislerin sürekli düşmanca eylemleri ardından patlak verdiğini bildirdi.Nitekim çatışmalar neticesinde milislerin ağır kayıplar verdiği, meşru güçlerden ise iki askerin öldürüldüğü aktarıldı.
Husi milisleri Sana ve Aden'i birbirine bağlayan yolda bir atılım gerçekleştirmeyi hedefliyor. Zirâ Husilerin ellerinden henüz kurtarılmamış olan illerdeki Yemen halkı için her gün onlarca tanker ve gıda malzemesi buradan geçiyor.
Askeri kaynakların bildirdiğine göre Husi milisler; devriyeleri, araçları ve aralarında El Kaide ve DEAŞ radikal üyelerinin de bulunduğu onlarca unsuru Yafa ve Lahic cephesinin sınırlarındaki el-Beyda'da bulunan ez-Zahir bölgesine yöneltti.
Geçtiğimiz Çarşamba günü ordu güçleri, Yafa’daki geniş arazilere bakan stratejik nokta konumundaki Cebel el-Ar'a ulaşmayı amaçlayan Husi milislerin saldırılarını engelledi. İran'a bağlı Husi milisler, 2 Ekim'de sona eren ateşkesin yenilenmesini reddetmeleri ardından son birkaç gündür saldırılarını artırıyor. Bu saldırıları püskürten Ulusal Ordu güçleri ise milislere ağır kayıplar verdiriyor.
Ülkede ve uluslararası arenada çeşitli krizler kaydedilirken Yemen ise bir kez daha savaş döngüsüne sebebiyet verebilecek bir aşamaya girmiş gibi gözüküyor. Altı ay süren söz konusu ateşkes, 2 Ekim’de sona ermişti. Tarafların ateşkesi yenilemeyi başaramaması, askeri gerilimin artabileceği endişelerine neden oluyor.
Ateşkesin sona ermesinin hemen akabinde ülkenin farklı bölgelerinde çatışmalar patlak vermeye başlamıştı. Milisler ise askeri gerilimi Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) doğru genişletmekle tehdit ediyor.
Taiz, ed-Dali ve Marib illerinde Yemen ordusu ile Husi milisleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Yemen ordusu, direnişçi taraflar ve çeşitli askeri oluşumlar, milislerin ateşkesin hemen ardından çeşitli saldırılarda bulunduğunu, ancak ilerleme kaydetmelerine izin vermeden geri püskürtüldüklerini aktardı.
Öte yandan, Sana’da kaydedilen sebebi belirsiz patlamalara dair açıklama yapılmıyor. Bölge sakinleri ise bu patlamaların milislerin ülkedeki petrol tesislerini ve şirketlerini hedef almak amacıyla doğudaki bazı valiliklere balistik füzeler fırlatma girişimleri kapsamında meydana geldiğini söylüyor.
Geçtiğimiz Cuma günü Yemen medyası, önde gelen Yemen askeri komutanlarından Albay Hizam es-Sayyadi'nin Husi milisleriyle yaşanan çatışmalarda öldürüldüğünü bildirdi. Sayyadi, aynı zamanda Beşinci Askeri Bölge’ye bağlı Birinci Tugay Başkanı sayılıyor.
Suudi Arabistan ve BAE’yi hedef almakla tehdit eden Husi milisler, aynı zamanda ülkedeki petrol tesislerini hedef alma tehdidinde bulunuyor. Husi lider Yahya Seri, Twitter’dan yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ve BAE'de faaliyet gösteren petrol şirketlerine tehditler savurdu.
Gözlemcilerin ifade ettiğine göre, kendi amaçlarını elde etme niyetiyle küresel enerji krizini uluslararası topluma şantaj yapmak için kullanan Husi milisler, bu sebeple hayati önem taşıyan petrol tesislerini hedef alma tehdidinde bulunuyor.
Husilere bağlı Sözde Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Ali el-Husi, milislere ait insansız hava araçlarına atıfla “Uçuşa yasak bölge olmasına rağmen gideceği yeri bilen uçaklarımız var” vurgusunda bulundu. Güvenlik Konseyi ise bu açıklamayı radikalizm ile suçladı.
İran medyasına verdiği demeçte, milislerin savaşın gidişatında aktif rol oynayacak deniz füzeleri alanında gelişme kaydettiğine değinen Husi lider Muhammed el-Bahiti, talepleri karşılanmadığı takdirde Suudi Arabistan Krallığı ve BAE’deki petrol tesislerini vurabilecek yetenek ve cesarete sahip olduğunu öne sürdü. Uçuş sayıları artırılmadıkça Hudeyde limanının açılmayacağını ve çalışanların maaşlarının ödenmeyeceğini öne süren Bahiti, milislerin talepleri karşılanmadığı taktirde Suudi ve BAE petrol tesislerine saldırma kabiliyetine ve cesaretine sahip olduklarını vurguladı.
Diğer yandan ise DPA’ya konuşan bir askeri kaynak, Abyan'ın el-Mahfad ilçesine bağlı Vadi Amran'ın girişinde El Kaide üyeleri tarafından yerleştirilen iki patlayıcının dün infilak etmesi neticesinde ülkenin güneyindeki Abyan ilinde 4 askerin şehit olduğunu, 3 askerin ise yaralandığını duyurdu. Aynı zamanda Abyan’daki diğer bölgelerin örgüt unsurlarından temizlendiğini bildirdi.
Söz konusu kaynak, Abyan eyaletinde El Kaide unsurlarının takip edildiği Doğu’nun Okları Operasyonu kapsamında geçtiğimiz günlerde Mahfad bölgesinin kurtarıldığını ve El Kaide unsurlarının buradan kovulduğunu açıkladı. Zirâ El Kaide, Yemen’de sekiz yıldır kaydedilen savaşın getirdiği güvenlik zafiyetini fırsat bilerek bu bölgelerde faaliyet gösteriyor.



Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gençlik Bakanlığı binasına ‘silahlı saldırı’ düzenlendiği yönündeki iddialara ilişkin Trablus’taki güvenlik yetkilileri ve siyasetçiler sessizliğini koruyor.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sessizliği karşısında Trablus'taki Gençlik Bakanlığı binasına pazartesi günü yasadışı bir silahlı grup tarafından düzenlenen silahlı saldırı hakkında güvenilir ilk bilgileri büyük endişeyle takip ettiğini ve izlediğini açıkladı.

Olayı ‘kınanacak bir suç eylemi’ olarak nitelendiren ve bakanlık çalışanlarının güvenliği, emniyeti ve hayatlarının tehlikeye atıldığını vurgulayan Ulusal İnsan Hakları Kurumu, “Bu saldırılar, tehditler ve yasadışı eylemler, genel olarak kamu ve özel kurumları etkiliyor ve Libya Ceza Kanunu'nun 177’nci maddesine göre cezalandırılan suçlar teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, başsavcılıktan ‘silahlı saldırı, sindirme ve silahlı terör eylemleri gerçekleştiren yasadışı silahlı gruplar hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve bu olaydan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini’ istedi.

Geçtiğimiz mayıs ayının ortalarında, Libya Ulusal Meclisi tarafından görevlendirilen hükümet, ‘Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına yapılan silahlı saldırıyı’ kınadı.

Hükümet o sırada doğrudan UBH’ye bağlı bir silahlı grubun banka merkezine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskında nakit kasaları ve elektronik sistemler dahil olmak üzere çeşitli önemli mekanizmalar hedef alınırken kamu fonlarını ve taşınır malları çalma girişiminde bulunuldu.

Öte yandan UBH geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Teşkilatı Teknik İşler Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik denetim ve patlayıcı imha ekibinin 115 mm ve 100 mm kalibrelik iki adet patlamamış mermi ele geçirdiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, mermilerin, eski 7 Nisan kampının arkasındaki Sirac bölgesindeki bir arazide bulunduğunu kaydetti.

Bakanlık, denetim ekibinin Ayn Zara-Kabailiye bölgesindeki Ömer bin Hattab Camii yakınlarında bulunan ‘şüpheli nesne’ ihbarını da değerlendirdiğini ve bunun bir RPG tipi roket olduğu tespit edilerek güvenli bir şekilde nakledilip imha edildiğini belirtti.