İran, protestolara destek veren eski futbolcu Ali Daei’nin pasaportuna el koydu

Ali Daei (Arşiv-Reuters)
Ali Daei (Arşiv-Reuters)
TT

İran, protestolara destek veren eski futbolcu Ali Daei’nin pasaportuna el koydu

Ali Daei (Arşiv-Reuters)
Ali Daei (Arşiv-Reuters)

İranlı yetkililer, milli takım tarihinin en önemli isimlerinden biri olan eski futbolcu Ali Daei'nin Mahsa Amini'nin ölümünün ardından sokaklara dökülen protestoculara yönelik polis şiddetini eleştirmesinden dolayı pasaportuna el koydu.
Reformist bir gazete, Ali Daei’nin pasaportuna el konulmasının Mahsa Amini’nin ölümüyle ilgili yaptığı açıklamalardan kaynaklandığını aktardı.
Ali Daei, 27 Eylül tarihinde, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, İranlı yetkilileri baskı, şiddet ve gözaltı yerine halkın sorunlarını çözmeye davet etti.
52 yaşındaki Daei, 109 golle İran Milli Futbol Takımı’nda en çok gol atan isim. Avrupa’da da çeşitli kulüplerde forma giyen Daei, Bayern Münih ve Hertha Berlin takımlarında da futbol oynadı.
Varzesh 3 internet sitesine göre, Ali Daei’nin kardeşi Muhammed, “Ali tüm hayatını İran’ın bayrağını dalgalandırmak için verdi. Ülkesini sevdiğini her fırsatta söylüyor. Ali’ye yapılanlar talihsizlik” ifadelerini kullandı.
İranlı eski ve yeni futbolcuların yanı sıra birçok ünlü, İran'ın üç haftadan uzun süredir tanık olduğu eylemlere desteklerini ifade ederek protestocuların taleplerinin dinlenmesi çağrısında bulundu.
İranlı yetkililer, ‘isyanları körükleyen’ ünlülere karşı uyarıda bulundu.
ILNA haber ajansı dün, yetkililerin tanınmış İranlı şarkıcı Hümayün Şerceryan ve eşi aktris Gita Hansari’nin yanı sıra film yapımcısı Mahran Modiri'nin pasaportlarına da el koyduğunu bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın Mehr haber ajansından aktardığı habere göre, Amini'nin ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından hayatını kaybetmesiyle başlayan protestolara destek verdiği için eski futbolcu Ali Kerimi’nin yargılandığı belirtildi.
22 yaşındaki Amini’nin kılık kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan 3 gün sonra hayatını kaybetmesi İran’ın birçok kentinde gösteri dalgasına yol açtı.



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC