Bilimsel araştırmalara göre mutlu olmanızı sağlayacak 7 yiyecek

Bazı yiyecekler "mutluluk hormonu" üretiminde büyük rol oynuyor

Uzmanlar özellikle fermente gıdalara dikkat çekiyor (Unsplash)
Uzmanlar özellikle fermente gıdalara dikkat çekiyor (Unsplash)
TT

Bilimsel araştırmalara göre mutlu olmanızı sağlayacak 7 yiyecek

Uzmanlar özellikle fermente gıdalara dikkat çekiyor (Unsplash)
Uzmanlar özellikle fermente gıdalara dikkat çekiyor (Unsplash)

Son yıllarda yapılan birçok araştırma, beslenme düzeni ve ruh sağlığı arasında ilişki kuruyor. Buna göre bazı gıdalar beyinde serotonin üretimini artırıyor.
"Mutluluk hormonu" diye de bilinen serotonin, kişilerin ruh halini düzenlemede önemli rol oynuyor. Zira bu kimyasalın düşük seviyede olması, ruh halinde dengesizliklere yol açabiliyor.
Bilimsel araştırmalara göre ruh halini iyileştirebilecek ve bireyleri mutlu edecek yiyecekler var:

1. Bitter çikolata
2013'te yapılan bir analiz, bitter çikolatanın ruh halini olumlu yönde etkileyebileceğini ortaya koymuştu.

Çikolatada mutluluk hissiyle ilişkili üç ana bileşen mevcut: Triptofan, teobromin ve feniletilalanin.
Triptofan, beynin serotonin üretmek için kullandığı bir amino asit. Teobromin ise ruh halini iyileştirebilecek bir uyarıcı görevi görüyor.
Bu arada, feniletilalanin de zevk ve motivasyondan sorumlu dopamin kimyasalını üretmek için kullanılan başka bir amino asit.

2. Muz
Vücudun serotonin üretimi için B6 vitaminine ihtiyacı var ve muz bu açıdan özellikle zengin. Tek bir orta boy muz, günlük önerilen B6 alımının yaklaşık 25'ini karşılıyor.

3. Hindistan cevizi
Hindistan cevizi, enerjiyi artırmaya yardımcı olabilecek orta zincirli trigliserit adı verilen yağ asitleriyle yüklü. 
2017'de hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırma hindistan cevizi sütünden elde edilen bu yağ asitlerinin kaygıyı azaltabileceğini göstermişti.

4. Kahve
2016'da yapılan bir meta-analiz, kahve tüketiminin depresyon riskinin azalmasıyla önemli ölçüde ilişkili olduğunu ortaya çıkarmıştı.
2018'de yürütülen küçük çaplı bir deneyde de kafeinli veya kafeinsiz kahve içen katılımcıların ruh halinin içmeyenlere göre büyük ölçüde iyileştiğini göstermişti.
Ancak uzmanlar çok fazla kahve tüketmenin sağlığa zararlı olabileceğini, bu yüzden ölçülü içilmesi gerektiğini belirtiyor.

5. Avokado
Bu meyve, vücudun sinir sistemini ve ruh halini düzenlemek için kullandığı kolin gibi besin maddeleriyle dolu.
2020'de yapılan bir araştırma, avokadodaki sağlıklı yağların kadınlarda kaygıyı azaltabileceğine işaret etmişti.
Avokado aynı zamanda B vitamini açısından zengin. Bu vitamin de stresin azalmasını sağlıyor.

6. Meyve ve sebzeler
2016'da yapılan bir meta-analizde, genel olarak meyve ve sebze tüketiminin akıl sağlığını iyileştirdiği tespit edilmişti. 
Özellikle meyveler, depresyon semptomlarını azaltabilen ve flavonoidler diye bilinen antioksidanlar açısından zengin.

7. Fermente gıdalar
Lahana turşusu, kefir ve yoğurt gibi gıdalar, sağlıklı bir bağırsak için önemli. Aynı zamanda bireylerin ruh halini iyileştirmesini de sağlayabilir.
Fermantasyon süreci, bağırsaklardaki sağlıklı bakterileri destekleyen probiyotikleri ortaya çıkarıyor. Bağırsakların da ruh haliyle yakından ilişkili olduğu biliniyor.
İkinci beyin diye anılan bağırsaklardaki hücreler, vücudun serotonin üretiminin neredeyse yüzde 90'ından sorumlu.
Independent Türkçe, CNET, Medical News Today



Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
TT

Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)

Dünya çapında yaklaşık 57 milyon insan bunama (demans) hastalığından mustarip. Demans vakalarının çoğu yaşlı insanlarda teşhis edilirken, vakaların yaklaşık yüzde 7'si 65 yaşın altındaki insanlarda görülüyor.

Bu sayının daha yüksek olmasının nedeni erken bunamanın yeterince teşhis edilememesi olabilir. Bu da pek çok insanın ihtiyaç duyduğu destekten mahrum kalabileceği anlamına geliyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre erken bunamanın yeterince teşhis edilmemesinin beş nedeni ve hastalıkla ilişkili en yaygın semptomlar şunlar:

Demans ve yaşlılıkla ilişkisi

‘Demans’ kelimesini duyduğunuzda aklınıza 65 yaş altı biri geliyor mu? Demans genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum ayrım gözetmez. Aslında, herkese (hatta çocuklara bile) farklı demans türleri teşhisi konulabilir. Ancak bu yaygın varsayım, pek çok gencin doktorlarına başvurmayacağı anlamına geliyor. Çünkü çoğu kişi semptomlarının herhangi birinin nedeninin demans olabileceğini düşünmez.

Doktorlar da genellikle gençlerde demans olasılığını göz ardı ediyor. Erken bunama teşhisi konulan birçok kişinin semptomları başlangıçta göz ardı edilmiş ve hatta bazı doktorlar bu kişilerin deneyimlerine çok az ilgi göstermiştir. Gençlere demans için ‘çok genç’ olduklarının söylenmesi de alışılmadık bir durum değildir.

Bu deneyimlerin hayal kırıklığına yol açması şaşırtıcı değildir. Hastalar ve aileleri, sağlık sistemleri tarafından önemsenmediklerini ve ihmal edildiklerini hisseder.

Farklı semptomlar

Demans genellikle kısa süreli hafıza kaybı ile ilişkilendirilir. Ancak biliş (düşünmeden algılamaya kadar tüm zihinsel süreçlerimizi kapsar) son derece karmaşıktır.

Bu nedenle demans, kişilik ve dilde değişiklikler, nesneleri tanımada, mesafeleri tahmin etmede veya hareketleri koordine etmede zorluklar ve hatta halüsinasyonlar ve sanrılar gibi çok çeşitli semptomlara yol açabilir.

Yaşlılarda görülen demansla karşılaştırıldığında, erken bunama hastalarında hafıza kaybı dışında belirtilerin görülme olasılığı daha yüksektir. Örneğin, araştırmalar erken Alzheimer hastalığı olan kişilerin yaklaşık üçte birinde koordinasyon sorunları ve görme değişiklikleri ile ilişkili erken belirtiler olduğunu göstermektedir.

Demansın nadir nedenleri

Demans, hepsi bilişsel bozukluğa neden olan bir dizi beyin bozukluğu için kullanılan bir şemsiye terimdir. Yaşlılarda demansın en yaygın nedeni Alzheimer hastalığıdır ve vakaların yüzde 50 ila 75'ini oluşturur. Ancak 65 yaşın altındaki kişilerde demans vakalarının yalnızca yüzde 40'ı Alzheimer hastalığına bağlanabilir.

Bunun yerine, erken bunama genellikle frontotemporal demans gibi nadir görülen nörodejeneratif durumlardan kaynaklanır. Frontotemporal demans, demans teşhisi konulan yaklaşık yirmi kişiden birini etkilemektedir. Bu hastalıklar beynin kişilik, davranış, dil, konuşma ve yürütme işlevlerinden sorumlu bölümlerini etkiler.

Örneğin, primer progresif afazi bir frontotemporal demans türüdür. Bu tür, her 100 bin kişiden yaklaşık üçünü etkiler. Primer progresif afazi esas olarak kişinin iletişim kurma ve konuşmayı anlama becerisini etkiler.

Sekonder demans da erken başlangıçlı demansı olan kişilerde daha yaygındır. Altta yatan başka bir tıbbi durum, bir hastalık (Huntington hastalığı veya beyin tümörü gibi) veya bir dış faktörün (viral enfeksiyon, madde bağımlılığı veya kafa travması gibi) neden olduğu demanstır.

Semptomların diğer durumlarla örtüşmesi

Erken bunama belirtileri, bipolar bozukluk, psikoz, depresyon ve anksiyete gibi bazı ruh sağlığı durumlarında yaygın olarak görülen belirtilere çok benzer.

Belirtiler arasında ilgisizlik, panik hissi, sinirlilik, ajitasyon, halüsinasyonlar ve sanrılar da yer alabilir.

Erken bunamanın erken belirtileri kadınlarda menopoz veya yorgunluk dönemi olarak yanlış teşhis edilebilir.

Elbette bu belirtileri yaşayan herkes erken bunama hastası değildir. Ancak teşhisi kolaylaştırmak için örtüşen semptomlar hakkında farkındalık yaratmak önemlidir.

Deneyimler kişiden kişiye değişir

Bir kişinin semptomlarının türü ve şiddeti, fiziksel sağlığı, sosyal çevresi ve hatta stres düzeyleri gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Tüm bunlar demansın nasıl yaşandığı konusunda önemli farklılıklara yol açar.

Kişinin bilişsel rezervi (beynin hasar veya beyin değişikliklerine rağmen iyi bilişsel işlevi sürdürme yeteneği) de demans semptomlarını nasıl yaşadıklarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını etkiler. Bazı insanlar bu zorlukların üstesinden gelmek için güçlü destek ağlarına, psikolojik dayanıklılığa veya kişiselleştirilmiş başa çıkma stratejilerine güvenerek daha etkili bir şekilde uyum sağlayabilir.