Thyssen-Bornemesa Müzesi, Picasso ve Coco Chanel’ın eserlerini bir araya getirdi

Picasso/Chanel sergisinde Gabrielle Chanel'in yanında Picasso (EPA)
Picasso/Chanel sergisinde Gabrielle Chanel'in yanında Picasso (EPA)
TT

Thyssen-Bornemesa Müzesi, Picasso ve Coco Chanel’ın eserlerini bir araya getirdi

Picasso/Chanel sergisinde Gabrielle Chanel'in yanında Picasso (EPA)
Picasso/Chanel sergisinde Gabrielle Chanel'in yanında Picasso (EPA)

İspanya’nın başkenti Madrid'de bulunan Thyssen-Bornemesa Müzesi, dün (Salı) Pablo Picasso'nun eserlerini ve Coco Chanel'in tasarımlarını bir araya getirdi.
AFP’nin haberine göre ‘Picasso/Chanel’ sergisi, 1881'de İspanya'nın Malaga kentinde doğan ve 1973'te Mougins'te (Fransa) vefat eden ressamın ölümünün 50. yılı anısına planlanan etkinliklerden biri. İki ülke bu vesileyle dünya çapında 40'tan fazla retrospektif sergi düzenliyor.
Thyssen-Bornemesa Müzesi, 15 Ocak'a kadar, aralarındaki benzerlikleri vurgulamak amacıyla, Picasso'nun resim ve çizimleriyle örtüşen büyük Fransız moda tasarımcısının yaklaşık 50 parçasını sergileyecek.
Serginin küratörü Paola Luingo, düzenlediği basın toplantısında, müze salonlarının ‘Pablo Picasso'nun avangard eserleri ile Chanel'in yenilikçi kreasyonları arasındaki uyarıcı diyaloglara’ ev sahipliği yaptığını söyledi.
Müzenin sanat yönetmeni Guillermo Solana, sergi ile ilgili şunları söyledi:
"Picasso'nun Chanel'in tasarımları üzerindeki etkisini göstermek amacıyla kronolojik sıralama ile oluşturulmuş bölümde, hem ressamın tabloları hem de tasarımlar bulunuyor.”
Örneğin, Chanel tarafından 1918 ve 1919 yılları arasında tasarlanan bir ceket, Kübist bir resim olan ‘The Head of a Man’in (1913) siyah ve kahverengi tonlarından ve çizgilerinden ilham aldı.
Picasso'nun ilk eşi Rus Olga Khokhlova'ya odaklanan serginin ikinci bölümünde ise Solana'ya göre ‘etki yönü’ değişiyor.
Olga, Fransız tasarımcının düzenli müşterisiydi ve her zaman onun kıyafetlerini giyiyordu. Picasso ilham perisi Olga'yı resmettiği eserlerinde, ‘düz çizgiler’ sorunuyla karşı karşıya kalıyordu.
Solana’ya göre Picasso, bir tür ‘yenilikçiler arasında diyalogta’ olduğu gibi Chanel’in yaptığını yapmaya çalıştı.
Serginin bu ikinci bölümünde ziyaretçilere sunulan, 1922 yapımı Chanel elbise, Picasso'nun 1923 yılında çizdiği palyaçonun giydiğine çok benziyor.
Serginin son iki bölümü, 1917'de tanışan ve birçok ortak arkadaşı olan Chanel ve Picasso'nun doğrudan işbirliği yapma fırsatları etrafında şekilleniyor.
Paris'teki Picasso Müzesi Başkanı Cecile Debray’a göre bu ortak çalışmalar, ‘iki savaş arası dönemin yaratıcı ve deneysel kültürel sahnelerinin merkezinde yer alan ve bu serginin konusu olan moda, resim, şiir, müzik, tiyatro, dans ve sanatlar arasındaki bir diyalogu gösteriyor. Debray, Madrid'deki Thyssen-Müzesi'ne, sergide kullanılmak üzere sanatçının bazı yapıtlarını ödünç verdi.



Gen düzenleme tedavisinde çığır açıcı adım

Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
TT

Gen düzenleme tedavisinde çığır açıcı adım

Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)
Bilim insanları, KJ Muldoon'ın gelişimini yakından takip edecek (AP)

Gen düzenleme tedavisiyle ilk kez bir bebek iyileştirildi.

New England Journal of Medicine'de perşembe yayımlanan çalışmada, CPS1 eksikliği teşhisi konan bir bebeğin gen düzenleme yöntemiyle tedavi edildiği belirtiliyor.

Yaklaşık 1 milyon bebekten birini etkileyen bu genetik rahatsızlık, amonyağın vücuttan atılmasını sağlayan bir enzimin eksikliğinden kaynaklanıyor. Amonyağın kanda birikmesiyle zehirlenme yaşanabiliyor. Bazı bebeklerde karaciğer nakli gerekebiliyor.

ABD'de yapılan araştırmanın yazarlarından Pensilvanya Üniversitesi’nden Dr. Kiran Musunuru, tedavinin çığır açıcı olduğunu vurguluyor:

Bu, henüz kesin bir çaresi bulunmayan çeşitli nadir genetik bozuklukları tedavi etmek için gen düzenlemenin kullanılmasına yönelik ilk adım.

Philadelphia Çocuk Hastanesi ve Pensilvanya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ekiplerin ortak çalışmasıyla yürütülen tedavide, Clustered Regularly Interspaced Palindromic Repeats (CRISPR) adlı gen düzenleme teknolojisi kullanıldı. CRISPR, genetik uzmanları ve tıp araştırmacılarının DNA üzerinde ekleme-çıkarma yaparak dizilimini değiştirmelerine olanak tanıyor.

KJ Muldoon adlı bebeğe önce şubatta, daha sonra da mart ve nisanda CRISPR teknolojisiyle tedavi uygulandı.

Uzmanlar, tedavinin şimdilik olumlu sonuç verdiğini fakat bebeğin gelişiminin yıllarca takip edilmesi gerekeceğini belirtiyor. Araştırmanın yazarlarından Dr. Rebecca Ahrens-Nicklas, KJ Muldoon’ın “her geçen gün büyüdüğüne ve geliştiğine dair işaretler gördüklerini” söylüyor.

Bilim insanları, KJ Muldoon’la ilgili çalışmadan elde ettikleri verilerle gen düzenleme tedavisini yaygınlaştıracak araştırmalar yapılacağını belirtiyor. Çalışmada yer almayan nörolog Carlos Moraes, gen düzenleme tedavisinin geleceğine dair şu ifadeleri kullanıyor:

Birisi böyle bir buluşa imza attığında, diğer ekiplerin bundan elde edilen bilgilerle hareket edip ilerlemesi çok sürmez. Engeller var ama önümüzdeki 5 ila 10 yılda bunların aşılacağını tahmin ediyorum.

Independent Türkçe, CNN, New York Times