Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Avrupa’dan barış için Husilere baskı uygulamasını istedi

Suudi Arabistan, Yemen Başkanlık Konseyi’ne destek verdiği yineledi.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman ve Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el Alimi Riyad’da (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman ve Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el Alimi Riyad’da (Şarku’l Avsat)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Avrupa’dan barış için Husilere baskı uygulamasını istedi

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman ve Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el Alimi Riyad’da (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman ve Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el Alimi Riyad’da (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan, Riyad’ın Yemen Başkanlık Konseyi’ni desteklemeye devam edeceğini açıkladı.
Husi milislerinin çözüm masasına oturması için uluslararası çabaları reddetmesi ve bu durumun Yemen’deki krizin kötüleşmesine neden olduğu bu günlerde Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el Alimi, Avrupalı yetkililerin Husi milislerine baskı uygulamasını istedi.
Yemenli resmi kaynaklar, Alimi’nin Riyad’da Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Direktörü Enrique Mora ve AB Ortadoğu ve Kuzey Afrika Departmanı Müdür Yardımcısı Carl Hallergard ile görüştüğünü açıkladı.
Yemen Haber Ajansı (SABA), tarafların Yemen’deki gelişmeleri, ateşkesin yenilenmesini, Yemen’de barışın ve istikrarın hakim olması için yürütülen çalışmaları, İran’ın desteklediği Husi milislerinin barış yolunu seçmesi için Avrupalı yetkililerin uyguladığı baskının ele alındığını aktardı. 
Açıklamalara göre Yemen Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetinin çalışmalarına destek verilmesi ve Yemen halkının yaralarını sarmak için AB’nin gösterdiği desteğe vurgu yapıldı.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ile görüştü
Öte yandan Alimi, Riyad ziyaretinde dün Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman ile bir araya geldi. Bakan Selman, Suudi Arabistan’ın liderliğini yaptığı Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun Yemen’de barış, istikrar ve güvenlik hakim olması için yürütülen tüm çabaları desteklediğini ve Yemen’deki krizin son bulması için ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeydeki çalışmalara eşlik edeceğini açıkladı.
Suudi Arabistan ve Yemen’deki kaynaklar, Alimi ve Selman’ın görüşmede BM’nin Yemen’deki insanlara yardım etmesini ve Yemen’de barış için atılması gereken adımları ele aldığını aktardı.  
İran destekli Husi milisleri, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’in ateşkes teklifini reddetmişti. Milisler, yaptıkları açıklamada Kızıldeniz’deki enerji kaynaklarına ve uluslararası ticaret yollarına yeniden saldırmakla tehdit etmişti.

Yemen Dışişleri Bakanı, ABD’nin Yemen Büyükelçisi ile görüştü
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek, Riyad’da ABD’nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin ile görüştü. Mübarek ve Fagin, yaptıkları görüşmede Yemen’deki gelişmeleri, Husi milislerinin BM ateşkesini reddetmesi ve milislerin Yemen halkına verdiği zararı ele aldı.
SABA’nın aktardığına göre Bakan Mübarek, Yemen Başkanlık Konseyi’nin tüm Yemenlilerin çıkarlarını korumak için kararlı olduğunu ve hükümetin ateşkesi korumak ve daha fazla sivilin zarar görmemesi için çalıştığını açıkladı.
Yemenli bakan, Husi milislerinin petrol şirketlerini hedef almak istemesinin sadece Yemen’i ve Yemen’in altyapısını ve ekonomisine zarar vermeyeceğini, bölgede ve Kızıldeniz’de gerilime neden olabileceğini belirtti. Bakan Mübarek, Yemen’deki ekonomik ve insani krizin bölgeye ve uluslararası enerji kaynaklarına zarar verecek şekilde genişleyebileceğini açıkladı.
Bakan Mübarek, “Bu tür terör tehditleri ve eylemleri karşısında uluslararası toplum sağlam ve katı bir şekilde durmalıdır. Milislerin barış sürecine karşı gelmeleri, Yemen halkını güvenliğine ve istikrarına zarar vermesi karşısında harekete geçmek lazım” dedi.
Öte yandan Başkanlık Konseyi, idari ve askeri düzeyde bazı yeniliklere gitti. Alimi, Tuğgeneral Hüseyin el Aci Ali’yi Cevf Valisi olarak görevlendirerek tümgeneral rütbesine terfi ettirdi. Cevf bölgesi komutanı Albay Muhammed Abdo Muhammed Eşval, tuğgeneral rütbesine terfi ettirildi.  

Husi milisleri Taiz’de sivilleri hedef aldı
İnsan hakları örgütleri, Husi milislerinin Taiz’de bir ay içinde 35 sivilin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olduğunu açıkladı.
Merkezi Taiz’de bulunan İnsan Hakları Bilgi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin aylık yayınladığı raporda 3’ü çocuk olmak üzere 9 sivilin öldürüldüğü, 9’u çocuk, 3’u kadın olmak üzere 26 kişinin yaralandığı belirtildi.
Raporda Husi milisleri tarafından yerleştirilen bir mayının patlaması sonucunda bir çocuğun hayatını kaybettiği, biri çocuk iki kişinin bir keskin nişancı tarafından öldürüldüğü kaydedildi. Bir sivil ise Husi milislerinin kurşunları nedeniyle hayatını kaybetti.  



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24