Gürcistan'da Rus göçmen endişesi

Gürcüler, Putin'in ülkelerini hedef almasından çekiniyor

Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te 10 Ekim'de Rusya karşıtı bir gösteri daha düzenlendi (Reuters)
Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te 10 Ekim'de Rusya karşıtı bir gösteri daha düzenlendi (Reuters)
TT

Gürcistan'da Rus göçmen endişesi

Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te 10 Ekim'de Rusya karşıtı bir gösteri daha düzenlendi (Reuters)
Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te 10 Ekim'de Rusya karşıtı bir gösteri daha düzenlendi (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna savaşı nedeniyle seferberlik ilan etmesiyle birlikte yeni bir Rus göçmen dalgasıyla karşılaşan Gürcistan'da halkın endişesi artmaya başladı.
Halk, Gürcü göçmenleri üçe ayırıyor: savaştan önce gelenler, Şubatçılar ve Eylülcüler.
Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonu başlattığı şubattan eylüle kadar Gürcistan'a geçen yaklaşık 800 bin Rus'un büyük bölümü buradan Türkiye'ye, Avrupa'ya ve başka ülkelere göç etti. Seferberlik ilanından sonra da askere alınmak istemeyen on binlerce kişi sınıra yığılınca Rus askeri birlikleri müdahale etti. Buna rağmen, günde 5 bin civarında Rusya vatandaşının bir yıl vizesiz oturum hakkını kullanmak için Gürcistan'a geçtiği tahmin ediliyor. Halihazırda, Gürcistan'da kalıcı olarak ikamet eden Rus sayısı 40 binin üzerinde. Gürcistan ayrıca 30 bin Ukraynalıya ve 15 bin Belarus vatandaşına da ev sahipliği yapıyor.
Sınırı gece karanlığında bisikletiyle geçen İgor Tikhiy geçen hafta Reuters'a yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Kimseyi vurmak istemiyorum. Bu yüzden buradayım."
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) eylülde yayımladığı Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunda artan turizm gelirlerine ve Rusların getirdiği mali kaynaklara dikkat çekerek Gürcistan ekonomisi için yıllık büyüme tahminini yüzde 3'ten yüzde 8'e yükseltti.
Ancak Rusya'nın 2008'deki askeri müdahalesini hatırlayan bazı Gürcüler endişeli. Tiflisli iç mimar Nino Berişvili, Eurasianet'e şöyle dedi:
"İsterseniz paranoya deyin ama ya Putin bu insanlara anlaşma önerip, askerden kaçmalarının affedilmesine karşılık olarak burada sabotaj ve provokasyon düzenlemelerini veya siyasi dayanak oluşturmalarını isterse? Mevcut durumda Putin'in isterse bu insanları silahlandırması zor olmaz."
Rusya'nın askeri müdahalesi nedeniyle 2008'de Güney Osetya bölgesindeki evini terk edip Tiflis'e yerleşme zorunda kalan tercüman Liza Basişvili, Rusların ilk etapta Ukrayna'ya yönelik askeri saldırıya yeterince karşı çıkmadığını belirtti:
Rusların burada kendilerine yuva kurduğunu görmek istemiyorum.
Seferberlik ilanını duyunca St. Petersburg'dan trene atlayıp İnguşetya'ya giden ve oradan otostopla sınıra kadar giderek Gürcistan'a geçen 41 yaşındaki Rus göçmen Mihail Linov, arkadaşlarına katılmak için Türkiye'ye geçeceğini söyledi.
Diğer yandan, Rus göçmenler için bir yardımlaşma grubu kuran Darya Zubkova, Şubatçılar olarak Eylülcülere göre daha şanslı olduklarını dile getirdi:
"Gürcistan'a taşınmak benim ve kocam için de gözünü karartma meselesiydi ama bizim gibi önceden gelenlerin çoğu uzaktan iş yapabilen serbest çalışanlar veya dijital göçebeler. Her kesimden kişinin içinde olduğu yeni gelenler için işler daha zor olacak."
Independent Türkçe, Reuters, Eurasianet



Hizbullah, devlet otoritesine meydan okuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)
TT

Hizbullah, devlet otoritesine meydan okuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)

Hizbullah, İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi nedeniyle, silahların devletin elinde toplanması için önerilen herhangi bir takvimi reddederek Lübnan devletinin otoritesine meydan okudu. Bu olay, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın başkanlık ettiği ve silahların devletin tekelinde olması konusunun görüşüldüğü Bakanlar Kurulu toplantısıyla aynı zamana denk geldi.

Bakanlar Kurulu dün bu konuyu dört saat boyunca görüştü. Lübnan ordusuna, bu yılın sonuna kadar silahların tamamen resmi güvenlik kurumlarının elinde toplanması için bir uygulama planı hazırlaması talimatı verildi ve bu planın ağustos ayı sonuna kadar Bakanlar Kurulu'na sunulması istendi. Başbakan Nevvaf Selam'ın açıklamasına göre, ‘silahların tek elden kontrolü’ konusu oturumda tam olarak tartışılmadı; yarınki (perşembe) oturumda görüşülmeye devam edecek.

Hizbullah, hükümetin takvim belirleme çabalarına iki yönlü bir tepki gösterdi. İlki, güney banliyölerinde onlarca gencin motosikletlerle yürüyüşler düzenlemesi şeklinde sokaklarda yaşandı. İkincisi ise siyasi alanda, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın Lübnan devleti ile İsrail arasında 27 Kasım'da imzalanan ateşkes anlaşması dışında herhangi bir yeni anlaşmayı kabul etmeyi reddetmesiyle ortaya çıktı. Kasım, “Silahlarımızı çekmeye niyetimiz yok” dedi ve ‘ulusal güvenlik ve savunma stratejisi hakkında ulusal bir tartışma’ çağrısında bulundu. Kasım ayrıca, İsrail'in Lübnan'a geniş çaplı bir savaş başlatması halinde füzelerle saldırı tehdidinde bulundu.

Kasım, Lübnan hükümetine şu soruyu yöneltti: “Bakanlar Kurulu bildirisinin üçüncü maddesine göre, direnişi bırakıp İsrail'e teslim olmak ve silahları teslim etmek egemenliği korumak mıdır?”

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlar Kurulu bildirisi saldırganları caydırmaktan bahsediyor, ama Lübnan'ı felaketten kurtaracak devlet nerede? Sınırları ve hudutları kim savunacak? Eğer bunu yapamayacağınızı söylüyorsanız, o zaman bu yeteneği koruyalım ve geliştirelim.”

Hizbullah’ın ‘üç başkanla (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı) iş birliğini sürdürmeye kararlı olduğunu, tartışma, anlayış ve iş birliğine önem verdiklerini’ vurgulayan Kasım, “Kimsenin bize emir vermesine izin vermeyeceğiz” dedi.