Tepkilere rağmen Jeffrey Dahmer'ın dizisi, Netflix'in en çok izlenen ikinci İngilizce yapımı oldu

Dizi, yamyam seri katili yüceltmekle suçlanmıştı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Tepkilere rağmen Jeffrey Dahmer'ın dizisi, Netflix'in en çok izlenen ikinci İngilizce yapımı oldu

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

ABD'li seri katil Jeffrey Dahmer'ı odağına alan Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) gösterimdeki üçüncü haftasında da Netflix'in en çok izlenen diziler listesinde birinciliğini korudu.
Toplam 701,37 milyon saat izlenen Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi, Netflix'te yayımlandığı ilk ayda şimdiye kadar en çok izlenen ikinci İngilizce dizi oldu.
Birinci sıradaki Stranger Things'in 4. sezonu, ilk 28 gününde 1,35 milyar saat izlenmişti.
Böylece dizi, listenin ikinci ve üçüncü sırasında yer alan Bridgerton'ın iki sezonunu sadece ilk üç haftasında geride bıraktı.
Shonda Rhimes'ın yarattığı Bridgerton'ın ikinci sezonu 656,2 milyon; ilk sezonu da 625,5 milyon saat izlenmişti.
Bunun yanında, Netflix'in dil farketmeksizin ilk ayında en çok izlenen dizileri listesinde Güney Kore yapımı Squid Game, 1,65 milyar saat izlenmeyle rekorunu korumaya devam ediyor.
21 Eylül'de yayımlanan Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi, ABD'de 1978'den 1991'e kadar en az 17 erkeği vahşice öldüren Jeffrey Dahmer'ın hikayesini konu alıyor.
İzleyiciler, 7 Ekim'de gösterime giren Dahmer'ın gerçek röportajlarının yer aldığı Bir Katilin İfadeleri: Jeffrey Dahmer'a (Conversations With a Killer: The Jeffrey Dahmer Tapes) da büyük ilgi gösterdi.
Belgesel, 31,4 milyon saatle haftanın en çok izlenen 6. dizisi oldu.
Öte yandan, gerçek suç temalı yapımların popülerliğinin artmasıyla Netflix'in bu türe ağırlık vermesi eleştirilere sebep olmuştu.
Dahmer'ın kurbanlarının aileleri, diziyi "travmalarını tekrar yaşatmakla" suçlayıp yapımdan önce kendilerinden izin alınmadığı için tepki göstermişti.
Dizinin geniş kitlelere ulaşmasının ardından sosyal medyada seri katilin "yakışıklı ve çekici olduğunu" dile getiren paylaşımlar artmış ve Netflix, seri katilleri "yüceltmekle" suçlanmıştı.
Dahmer'ın hapishanede kullandığı gözlüğün geçen haftalarda açık artırmayla 150 bin dolara (yaklaşık 2,8 milyon TL) satılması da tartışmaları körüklemişti.
Independent Türkçe, Variety, Mashable



Cannes'da dakikalarca ayakta alkışlanan Oscarlı yıldız duygularına hakim olamadı

(AP)
(AP)
TT

Cannes'da dakikalarca ayakta alkışlanan Oscarlı yıldız duygularına hakim olamadı

(AP)
(AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Yeni filmi Eddington, Cannes Film Festivali'nde uzun süre ayakta alkışlanınca Joaquin Phoenix'in duygulandığı bildirildi.

Ritüel'in (Midsommar) yönetmeni Ari Aster'ın yeni filmi Kovid, tarikatlar ve beyaz kurtarıcı kompleksi üzerine ülkenin durumunu anlatan bir komedi olarak tanımlanıyor. Filmde Phoenix'in yanı sıra Pedro Pascal ve Emma Stone da rol alıyor.

Filmin festivalde aldığı tepkiler hakkındaki haberler birbiriyle çelişiyor. Variety, Phoenix'in "5 dakikalık ayakta alkışlama" sırasında "gözyaşlarına boğulduğunu" yazarken, Deadline "alkışın neredeyse 7 dakika" sürdüğünü iddia etti.

Hollywood Reporter da Phoenix'in "gözyaşlarına boğulduğunu" belirtti ancak "nispeten sessiz bir ayakta alkışlama"dan söz etti.

Yönetmen Aster kalabalığa espri yaptı:

Ne düşündüğünüzü bilmiyorum. Burada olduğunuz için teşekkür ederim. Burada olduğum için kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum. Bir hayal gerçek oluyor. Beni ağırladığınız için çok teşekkür ederim. Ve bilmiyorum, pardon? Bilmiyorum.

New York doğumlu 38 yaşındaki yönetmen "Bu harika bir deneyimdi. Etrafımdaki tüm bu insanları seviyorum" diye ekledi.

Eleştirmen Sophie Monks Kaufman, The Independent için kaleme aldığı 4 yıldızlı Eddington incelemesinde "2020'de, George Floyd'un polis tarafından öldürülmesinin ardından patlak veren Black Lives Matter (Siyahların Yaşamı Değerlidir) protestoları ve pandeminin ortasında geçen Eddington, başlangıçta Aster'ın alışılagelmiş karakter şablonuna bağlı kalıyor" diye yazdı.

Şerif Joe Cross'un (Phoenix) günlük işlerine dalıyoruz; fevri bir astım hastası olan Cross, devletin maske takmasını zorunlu kılmasına o kadar sinirleniyor ki, uzun süredir düşmanı olan Ted Garcia'ya (Pedro Pascal) karşı belediye başkanlığına aday olmaya karar veriyor.

Buna paralel bir şekilde Joe ise eşi Louise'i (Emma Stone), yeni yeni yükselen kült lideri Vernon Jefferson Peak'in (filmde nadiren görünen, sahneyi çalan Austin Butler) internetteki dünyasına kaybediyor. Louise gizemli bir travma yaşıyor, dokunulmaktan hoşlanmıyor ve stresli olduğunda kendinden üçüncü şahıs zamiriyle bahsediyor.

İyi olduğu zamanlarda, Joe'nun iş arkadaşına para verip sattığı ürkütücü bebekler yapıyor. Ev halkının son üyesi, Joe'nun herkesi azarlamaktan büyük zevk alan kayınvalidesi Dawn (Deirdre O'Connell). Joe ön planda acı çekerken, Dawn'ın sesi sık sık kamera dışında duyuluyor.

Bu, Aster'ın bugüne kadarki en komik filmi ve 150 dakikalık süresini, iyi gözlemlenmiş komik detaylar ve görsel getirilerle süslemek için sürekli genişleyen ve değişen bir oyuncu kadrosu kullanıyor. Bunlar genellikle Joe ve onun aptal yardımcısına karşı siyah ve Amerikan yerlisi karakterlerin ifadesiz tepkilerini içeriyor.

Aster'ın zihnimizde inşa ettiğimiz paranoyak evrenlere yönelik süregelen ilgisi, bu kendine düşkünlük bir polis rozeti takıp tüfek taşıdığında sempatiden daha uzak ve daha kötücül bir hal alıyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/arts-entertainment