Pakistan’ın kabile bölgeleri neden şiddet ve terörün merkezi haline geldi?

Silahlı bir saldırganın geçen ayın sonunda Karaçi’deki bir klinikte çift uyruklu bir Çin vatandaşını öldürmesinin ardından Pakistan polisi tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (Reuters)
Silahlı bir saldırganın geçen ayın sonunda Karaçi’deki bir klinikte çift uyruklu bir Çin vatandaşını öldürmesinin ardından Pakistan polisi tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (Reuters)
TT

Pakistan’ın kabile bölgeleri neden şiddet ve terörün merkezi haline geldi?

Silahlı bir saldırganın geçen ayın sonunda Karaçi’deki bir klinikte çift uyruklu bir Çin vatandaşını öldürmesinin ardından Pakistan polisi tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (Reuters)
Silahlı bir saldırganın geçen ayın sonunda Karaçi’deki bir klinikte çift uyruklu bir Çin vatandaşını öldürmesinin ardından Pakistan polisi tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (Reuters)

Bu yıl kabile bölgelerinde gerçekleştirilen cinayetlerin sayısı, 50’yi aştı. Bu durum, Pakistan- Afganistan sınır bölgesinde yüksek düzeyde şiddet ve terör saldırılarına işaret ediyor.
Yetkililere göre öldürülenlerin listesi kabile liderleri, hayırseverler, din alimleri, güvenlik liderlerini ve gençleri içeriyor. Pakistan’da ‘kabile bölgeleri’ olarak bilinen Pakistan- Afganistan sınır bölgeleri, Ağustos 2021’de Kabil’deki Taliban zaferinden bu yana artan şiddet olaylarına tanık oldu.
Ağustos 2021’den çok önce Pakistan topraklarına geri dönmeye başlamasına rağmen Pakistan Talibanı, Taliban’ın Kabil’deki zaferinden hemen sonra kabile bölgelerindeki şiddet eylemlerini yeniden tırmandırdı.
2014 yılında Kuzey Veziristan’daki askeri operasyonun ardından Pakistan Talibanı liderleri, o yıldan bu yana saklandıkları Afganistan sınırına kaçtı. Ancak Taliban askerleri, ABD’lilerin Afganistan’dan geri çekileceğinin netleşmesinin ardından 2020’de Pakistan’a geri dönmeye başladı. Güvenlik uzmanları, Pakistan Talibanı’nın 2020’de kabile bölgelerindeki varlığını kademeli olarak güçlendirmeye başladığını, kabile bölgelerinde o yıldan bu yana şiddetin giderek arttığını söyledi. Pakistan Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre 2021 yılında Pakistan’da 2020’ye göre yüzde 42 artışla 207 terör saldırısı meydana geldi ve bu saldırılarda 335 kişi hayatını kaybetti.
Enstitü, 2020’ye göre yüzde 84’lük bir artışla 87 saldırıdan tek başına Pakistan Talibanı’nın sorumlu olduğunu belirtti. Hareket, 2021’deki 282 saldırının sorumluluğunu üstlendi ve 500’den fazla kolluk görevlisini öldürdüğünü açıkladı. Ocak 2022’de ise 42 saldırının daha düzenlendiği açıklandı.
Şiddetin zirvesi olan 2007- 2014 yılları arasında Pakistan Talibanı’nın saldırıları, Pakistan’ın farklı bölgelerini etkiledi. Bununla birlikte Ağustos 2021’den bu yana şiddet eylemleri, daha önce ‘kabile bölgeleri’ olarak bilinen Pakistan sınır bölgelerinde yoğunlaştı.
Pakistan Talibanı’nın kabile bölgelerindeki şiddet eylemleri artarken, İslamabad’da iktidar kulislerinde ise garip bir siyasi gelişme yaşandı. Öyle ki Pakistan hükümeti, Kabil’deki Afgan Talibanı’nın himayesinde hareketle barış görüşmeleri yapacağını duyurdu. Ardından üst düzey bir askeri yetkili, Taliban ile müzakere etmek üzere Kabil’e gönderildi. Pakistanlı siyasi elitler, yan yana, her iki tarafın da ilan etmediği barış görüşmelerini ve ardından gelen ateşkesi kutlamaya başladı.
Pakistan ordusu, kabile bölgelerindeki şiddetle mücadele etmek için operasyonunu sürdürdü. Askeri birlikler, militanların saklandıkları yerlere günlük baskınlar düzenleyerek onlarca milisi öldürdü. Bu baskınlar sırasında Pakistan Talibanı’na mensup birkaç militan tutuklandı ve büyük bir silah ve mühimmat deposu ele geçirildi.
Pakistan Talibanı’nın askeri hedeflere yönelik şiddet eylemleri, kontrolsüz ateşkes sırasında da devam etti.
Pakistan Talibanı liderliğinin Afganistan Talibanı liderlerine olan bağlılığını kamuoyu açıklamalarında dile getirmesi ve Pakistan Talibanı’nın Afganistan Talibanı’nın kolu olduğunu belirtmesiyle iki hareket arasında bir yakınlaşma olduğu görüldü. O günden bu yana Pakistan federal hükümeti, Pakistan Talibanı ile görüşmeler konusunda daha az heyecanlı bir hale geldi. Bununla birlikte Hayber Pahtunhva eyaleti hükümeti, hareketin kendisiyle barış görüşmelerini ‘coşkuyla’ sürdürmeye devam ediyor.
Gözlemciler, Pakistan Talibanı’nın (Pakistan ordusunun konuşlandırıldığı) Pakistan- Afganistan sınırındaki toprakların herhangi bir bölümünü kontrol edebilme şansının oldukça az olduğunu belirtti. Zira Pakistan ordusu, 2014 askeri operasyonlarından bu yana aşiret bölgelerinde konuşlandırıldı.
Öte yandan uzmanlar, militan grupların ‘kazanımlarının’, bulundukları topluluklarda devam eden operasyonlarıyla değerlendirilebileceğini belirtti. Pakistan Talibanı konusunda uzman bir gazeteci olan Ghulam Dastagir, “Ev sahibi topluluklarda faaliyetlerine devam ediyorlarsa, zafer kazanıyorlar demektir” dedi. Uzmanlar ayrıca, Taliban’ın Pakistan’ın kabile bölgelerinde ve şehir merkezlerinde sivil yaşamı bozma yeteneğini hala elinde tuttuğunu vurguladı. Pakistan hükümetinin sorunu, dikkatini ‘siyasi kriz, ekonomik çöküş ve siyasi elitler arasındaki siyasi çatışma’ gibi diğer acil konulara odaklamış olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle Pakistan hükümetinin ilerleyen haftalarda ve aylarda yeniden militanlarla mücadeleye odaklanma şansı zayıf.
Öyle görünüyor ki Pakistan hükümetinin Afganistan Talibanı’nı kucaklama ve Pakistan Talibanı ile savaşma şeklindeki stratejik hatasını düzeltmesi için herhangi bir fırsat bulunmuyor.



ABD'li yetkililer: Ukrayna, yakında Rusya'yla anlaşmaya zorlanabilir

Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
TT

ABD'li yetkililer: Ukrayna, yakında Rusya'yla anlaşmaya zorlanabilir

Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden'ın, ocakta görevi Donald Trump'a devretmeden önce Ukrayna'yı güçlendirmeye çalıştığı aktarılıyor. Cumhuriyetçi lider, seçim kampanyasında Ukrayna savaşını "24 saatte bitirebileceği" vaadiyle gündem olmuştu.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), birçok ABD'li yetkilinin, Ukrayna'nın birkaç ay içinde savaşı sona erdirmek için Rusya'yla müzakere yapmaya zorlanacağını düşündüğünü yazıyor. Bu görüşmelerde Ukrayna'nın ciddi toprak tavizleri vermek durumunda kalabileceğine işaret ediliyor.

Haberde, Biden'ın Kiev'e anti-personel mayın tedarikine onay vererek ve uzun menzilli Ordu Taktik Füze Sistemi'yle (ATACMS) Rus toprağına saldırıya yeşil ışık yakarak, muhtemel müzakereler öncesi Ukrayna'nın elini güçlendirmeye çalıştığı belirtiliyor. 

Diğer yandan Trump'ın ilk döneminde Washington'ın Ukrayna Özel Temsilcisi olarak görev yapan Kurt Volker, Biden'ın bu politika değişikliğinde çok geç kaldığını savunuyor: 

Çok geç hareket edildi. Bu da Rusya'da ne yaparsa yapsın ceza almadığına yönelik bir algı oluşturdu. Bizim gerilimi tırmandırmak istemediğimizi biliyorlar, dolayısıyla savaşı sürdürebilir, saldırılar düzenleyebilir ve çirkin şeyler yapabilirler.

Ukrayna'nın ATACMS füzeleriyle saldırı düzenlemesi üzerine Rusya da "Oreşnik" adlı RS-26 Rubezh balistik füzesiyle misilleme yapmıştı. Rus ordusu, hipersonik füzeyle Ukrayna'nın Dnipro şehrini vurmuştu. Devlet Başkanı Vladimir Putin, nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füzenin savunma sistemleri tarafından durdurulmasının imkansız olduğunu vurgulamıştı. 

Öte yandan Ukraynalı yetkililer, sözkonusu saldırıda kullanılan füzede yer alan başlıklarda patlayıcı madde bulunmadığını tespit etti. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a konuşan kaynaklar, başlıklarda patlayıcı olmadığı için Rusya'nın saldırısında çok az zarar meydana geldiğini belirtiyor. Kremlin de saldırının bir "test" olduğunu açıklamıştı. Reuters, bulguların Moskova'nın açıklamasıyla uyuştuğuna dikkat çekiyor. 

Ajansın aktardığına göre Rusya, Ukrayna'nın doğusundaki cephelerde önemli ilerleme kaydediyor. Rus birliklerin geçen hafta yaklaşık 230 kilometrekarelik alanı ele geçirdiği aktarılıyor. Bunun, savaşın başladığı 2022'den bu yana görülen en hızlı ilerleme olduğuna işaret ediliyor. 

Rus birlikler ilerleyişi sürdürürken, Ukrayna tarafında silah ve mühimmat sıkıntıları devam ediyor. Ukrayna'nın üretim hatası nedeniyle 100 bin top mermisini cepheden çekmek zorunda kaldığı bildiriliyor. Askerlerin kasım başında mermilerle ilgili şikayette bulunduğu, bazı mermilerin patlamadığı ya da havanda sıkıştığı aktarılıyor. Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın olayla ilgili inceleme başlattığı ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Guardian, Reuters