Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi'nin yaratıcısı 'Canavarı sempatik gösterdiniz' eleştirisini yanıtladı

"Biz ödevimizi yaptık"

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi'nin yaratıcısı 'Canavarı sempatik gösterdiniz' eleştirisini yanıtladı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Netflix dizisi Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi'nin (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) ortak yaratıcısı, seri katili "sempatik" yansıttıkları eleştirilerini reddetti.
Dizide hayatı anlatılan Dahmer, ABD'de 1978'den 1991'e kadar en az 17 erkeği vahşice öldürmüştü.
Dizinin geniş kitlelere ulaşmasının ardından sosyal medyada Dahmer'ın "yakışıklı ve çekici olduğunu" dile getiren paylaşımlar artmış ve Netflix, seri katili "yüceltmekle" suçlanmıştı.
Yakında Netflix'te yayımlanacak yeni dizisi The Watcher'ın prömiyerinde Page Six'e konuşan Ian Brennan tepkilere, "Bence biz bir insan gösterdik"  diye cevap verdi.
Yapımcı şöyle devam etti:
"Objektif bir tasvir yapmaya çalıştık. Biz ödevimizi yaptık."
Öldürdüğü kişilerle cinsel ilişkiye girdiği, onların beden parçalarını yediği ve sakladığı ortaya çıkan Dahmer, 1991'de ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Seri katil 1994'te başka bir mahkum tarafından öldürülmüştü.
22 Eylül'de yayımlanan ve kısa sürede çok fazla izlenen dizi, Dahmer'ın kurbanlarının ailelerinden de sert tepkiler almıştı.
Aileler, kendilerinden izin alınmadan çekilen diziyi "travmalarını tekrar yaşatmakla" suçlamıştı.
Öte yandan Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi, tüm bu tepkilere rağmen Netflix'te yayımlandığı ilk ayda çok izlenen ikinci İngilizce dizi oldu. 
10 bölümlük mini dizi, ilk üç haftasında 701,37 milyon saat izlendi.
Independent Türkçe, Page Six, Variety



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe