Taliban, neden DEAŞ’ın Afganistan’daki varlığını küçümsüyor?

Taliban’ın Ağustos 2021’de Kabil’i ele geçirmesinden bu yana DEAŞ unsurlarının sayısı giderek arttı

Terör saldırısının ardından Kabil Üniversitesi dışında Taliban tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (AFP)
Terör saldırısının ardından Kabil Üniversitesi dışında Taliban tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (AFP)
TT

Taliban, neden DEAŞ’ın Afganistan’daki varlığını küçümsüyor?

Terör saldırısının ardından Kabil Üniversitesi dışında Taliban tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (AFP)
Terör saldırısının ardından Kabil Üniversitesi dışında Taliban tarafından güvenlik uyarısı yapılıyor (AFP)

Rusya hükümeti, bu yılın Temmuz ayında Kabil’deki Taliban rejimine şu anda Afganistan’da 6 binden fazla DEAŞ-Horasan militanının faaliyet gösterdiğini bildirdi. Taliban ise derin bir gönül rahatlığı hissini yansıtır şekilde Moskova’ya “bu istihbaratı abartılı bulduğu” cevabını verdi.
Şarku’l Avsat’ın Moskova kaynaklarından edindiği bilgilere göre Rusya hükümeti, Taliban rejimine Ağustos 2021’de Kabil’de iktidarı ele geçirmelerinden bu yana DEAŞ-Horasan militanı sayısının giderek arttığını bildirdi. Söz konusu tarihte, çok sayıda Taliban mensubu bağlı oldukları hareketten ayrılarak DEAŞ’a katılmıştı.
Taliban ise, Rusya’nın bu açıklamasını yanlış olduğunu ileri sürerek yalanladı. Ayrıca Rusya hükümetine, DEAŞ’ın Afganistan’da çok daha az savaşçısı olduğunu ve faaliyetlerinin sadece Afganistan’ın doğusunda küçük bir bölgeyle sınırlı olduğunu söyledi.
DEAŞ-Horasan örgütünün Afganistan’daki artan faaliyetlerinden endişe duyan tek bölgesel hükümet Rusya değil. Aynı şekilde Pakistan ve İran hükümetleri de DEAŞ’ın Afganistan’daki artan varlığına ilişkin rahatsızlıklarını Taliban yönetimine iletti. Özellikle Pakistan hükümeti, Afganistan sınırındaki Pakistan şehirlerinde terör saldırılarının meydana gelmesinin ardından Taliban rejimine duyduğu endişeyi dile getirdi. Pakistan hükümeti Taliban ile diplomasisinde ihtiyatlı davransa da Rus hükümeti endişesinin yoğun olduğunu açıkladı.
Rusya’nın Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, birkaç gün önce Afganistan’daki DEAŞ- Horasan örgütü üyelerinin sayısının 6 bine ulaştığını söyledi. Kabulov, “Hatırlarsanız, Taliban’ın iktidara gelmesinden ve DEAŞ savaşçılarına yönelik sert hareketlerinden sonra sayıları 2 bini geçmişti. Yani, basit bir tahminle, bu 3 katlık bir artış” dedi. Aynı şekilde Kabil’deki Taliban hükümetinin sözcüsü Kari Yusuf Ahmedi ise, “DEAŞ örgütünün Afganistan’daki faaliyetleri bastırıldı” açıklamasında bulundu.
Pakistanlı bir yetkili de Pakistan ve Rusya hükümetlerinin, Taliban rejiminin DEAŞ’ın şiddetini Afganistan sınırları içinde kontrol altına alamayacağı ve bu şiddetin komşu ülkelere yayılacağı nedeniyle endişe duyduklarını belirtti.
İslamabad’daki uzmanlar, Afganistan’daki DEAŞ-Horasan örgütünün hedeflenen bölgeleri genişletmek ve Afganistan’da daha geniş alanlara ulaşmak için cesaretlendiğini, bu durumun ise sadece bir zaman meselesi olduğunu vurguladı.
Öte yandan DEAŞ, Taliban’a komşu ülkelerdeki bir dizi saldırıyı üstlendi.
DEAŞ, geçtiğimiz günlerde Özbek askeri üssüne sınır ötesi saldırı düzenlediğini iddia etti. Örgüt ayrıca, Peşaver’deki bir camiye yönelik bombalı saldırı da dahil olmak üzere Pakistan’a yönelik saldırılardan sorumlu.
Bu yılın Temmuz ayında Meşhed şehrindeki İmam Rıza Türbesi’nde din görevlilerinin bir Özbek vatandaşı tarafından bıçaklı saldırıya uğraması, Tahran’ın korkularını daha da artırdı.
Pakistan, özellikle sınır kasabalarında ve şehirlerde mezhepsel şiddetin yeniden canlanmasından endişe duyuyor. Öyle ki DEAŞ, Pakistan’daki Şii ve gayrimüslim kesimleri hedef alıyor. Pakistan’ın Afganistan sınırındaki şehir ve kasabalarında çok sayıda Şii saldırıya uğradı. DEAŞ, daha sonra bir açıklama yaparak, bu saldırıların sorumluluğunu üstlendi.
Uzmanlar, Taliban’ın mevcut durumdan büyük ölçüde fayda sağlayacağını söylüyor. Çin, Rusya, İran ve Pakistan da dahil olmak üzere bölgedeki çoğu ülke, DEAŞ’ın bölgesel güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğuna dair artan algıları göz önüne alındığında, şu an Taliban rejimiyle iş birliği yapmaya daha fazla istekli olduklarını ifade ediyor.
Ruslar, Taliban’ın gün geçtikçe tırmanan şiddeti kontrol edemediği konusundaki endişelerine rağmen, Taliban rejimiyle iş birliği yapmaya daha fazla istekli.
Uzmanlara göre İran, DEAŞ-Horasan örgütünü Taliban’ın bölgedeki İran çıkarlarına yönelik tehdidinden daha ölümcül olarak görmeye başladı. Taliban, oluşan bu yeni bölgesel algılardan yarar sağlarken, giderek daha fazla mensubunun DEAŞ saflarına katılmasıyla birlikte yerel açıdan hızla güç kaybediyor.
Taliban hükümeti temsilcileri, geçtiğimiz günlerde Doha’da ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın üst düzey yetkilileriyle görüştü. Söz konusu toplantı, yerel basında da geniş bir yer buldu. Bu çerçevede Pakistanlı bir uzman, “Taliban’ın ABD, Avrupa Birliği ve diğer bölge ülkeleriyle iş birliği yapma olasılığı artıyor. Ancak sorun şu ki Taliban, bu iş birliğini ‘dördüncü nesli yabancı kafirlerle savaşarak’ büyüyen savaşçılarına açıklamakta çok zorlanacak” dedi.
Rusların Taliban rejimine, DEAŞ karşısında kayıp yaşadıklarını anlatmaya çalıştığı sorun da tam olarak bu. Fakat görünen o ki Taliban dinlemeyecek.



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.