Sudan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri siyasi çözümle ilgili vizyonunu açıkladı

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AP)
TT

Sudan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri siyasi çözümle ilgili vizyonunu açıkladı

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AP)

Sudan’daki ana muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), ülkedeki siyasi krizin çözümüne yönelik ilkeler hakkında tam sivil otoritenin oluşumunu içeren vizyonunu açıkladı ve geçtiğimiz günlerde siyasi arenada siviller ve ordu arasında siyasi bir anlaşmaya varılmasıyla ilgili tartışmalara son verdi.
ÖDBG liderlerinden ve eski Kabine İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf dün düzenlediği basın toplantısında, vizyonun baro tarafından hazırlanan geçici anayasa taslağının kabul edilmesi, siyasi sürecin terk edilmesi, birleşik bir ulusal ordunun oluşumu ve devrimci güçler tarafından seçilen sivil bir başbakanın başkanlığında bir Güvenlik ve Savunma Konseyi’nin oluşturulmasını içerdiğini belirtti.
Yusuf, devrimin görevlerini tamamlayan anayasal düzenlemeler için her türlü siyasi çözümün ÖDBG anlayışına yakın olması gerektiğini söyleyerek şu ifadelerle devam etti;
“Askeri bileşeni, baronun geçici anayasasından önce, iktidarın sivillere devredilmesine yönelik düzenlemelerin temeli olarak belirledik. Bu geçiş durumuna yönelik düzenlemeler için iyi bir temeldir. Buna göre, ÖDBG geçiş anayasasını geçiş dönemi için temel olarak kabul etmenin onlar için ne anlama geldiğini bilmek amacıyla Uluslararası Dörtlü, Uluslararası Üçlü Mekanizma ve askeri bileşenle gayri resmi temaslar yürüten bir mini temas komitesi oluşturdu. Duyduğumuza göre, önerilen egemen, yürütme ve yasama düzeylerinde tüm güç yapılarının sivil olmasını şart koşan geçiş anayasasına göre siyasi hayattan ayrılmayı fiilen kabul ediyorlar. Bu, ciddi bir tartışmayla üzerine inşa etmeye başlayabileceğimiz olumlu bir sinyal olarak adlandırılabilir.”
ÖDBG’nin vizyonunun silahlı hareketlerle imzalanan Cuba Barış Anlaşması’na bağlı olduğunu ve taraflarına tanınan tüm hakları garanti ettiğini vurgulayan Yusuf şunları ekledi;
“Barış anlaşmasını imzalayan silahlı mücadele hareketleri, devrimci güçlerin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor ve bazı konularda bizi ayıran görüş ayrılıklarına rağmen tarafımızdan saygı görüyorlar.”
Sundukları vizyonun ‘mevcut duruma son verecek siyasi bir çözümün temelleri ve ilkeleri’ olarak adlandırdığını dile getiren Yusuf, “ÖDBG’nin ikili bir çözüm istediği yaygın olarak söyleniyor. Bu temelsizdir ve herhangi bir siyasi çözümün kapsamlı olması ve devrimin hedeflerine ulaşmasına yol açması gerekir” diye konuştu.
Siyasi arenadaki güçleri, ÖDBG, Direniş kKomiteleri, diğer siyasi güçler, silahlı mücadele güçleri, sivil toplum örgütleri ve meslek birliklerinin ittifakından oluşan ‘devrim güçleri’ olarak adlandıran Yusuf şunları söyledi;
“Bunlar önceki rejime karşı çıkan güçlerdir. Devrim güçleri, geçiş düzenlemelerinde, geçiş sürecini yönetmede, başbakanı ve devlet başkanını seçmede en önemli role sahiptir. Onlara ‘geçiş güçleri’ diyenlere gelince, bunlar daha önce totaliter bağlara sahip olan ya da önceki devrilen rejime katılan güçlerdir.”
Yusuf’a göre geçiş döneminde öncelik mülteciler ve yerinden edilmiş kişilerin yurtlarına geri dönüşüne ve eski rejim sembollerinin ülke ekonomisi üzerindeki kontrolünün kaldırılmasına verilecek.
24 aylık geçiş dönemi sonunda özgür ve adil seçimler yapılması da öngörülüyor.
Şu anda ÖDBG ile ordu arasında herhangi bir anlaşmanın varlığını şiddetle reddeden Yusuf şu ifadeleri kullandı;
“Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Mohamed Hamdan Dagalo Çok sayıda açıklamayla, iktidarı sivillere devretme ve siyasi süreçten çıkma taahhütlerini duyurdu. Askeri kurumun siyaseti bırakması, iktidarı sivillere devretmesi ve Aralık devriminin görevlerinin tamamlanmasını garanti eden geçiş anayasal düzenlemeleri üzerinde anlaşmaya varması bizim ve halkın talebidir.”



İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
TT

İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)

Jerusalem Post gazetesi, İsrail'in ek tavizler içeren yeni çekilme haritaları sunmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Gazete, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara sunulan yeni haritalara göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah arasındaki Morag Koridoru’nun kontrolünü fiilen bıraktığını belirtti.

Gazeteye konuşan bir kaynak, “Şu anda odak noktası Morag Koridoru değil, Refah bölgesindeki İsrail varlığıdır. Bu, mevcut tartışmalarda odak noktası olan konu” ifadelerini kullandı.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı dün erken saatlerde, Mısır ve Katar'ın arabuluculuk çabaları ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinde anlaşmazlık konusu olan maddeler üzerinde bir çözüme yaklaşıldığı konusunda iyimserlik olduğunu duyurdu.

İsrail, şu anda tartışılan 60 günlük ateşkes süresince Gazze Şeridi'ndeki varlığını önemli ölçüde azaltmayı kabul etti. Arap bir diplomat ve arabuluculuk çabalarına katılan bir kaynak, Times of Israel gazetesine verdikleri demeçte, bu tavır değişikliğinin önümüzdeki günlerde bir anlaşmaya varılmasına kapı açtığını ifade etti.

Kaynaklar, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un baskısı üzerine İsrail'in, ateşkes süresince Gazze Şeridi'nden kısmi çekilme konusunda en katı taleplerinden vazgeçmeyi kabul ettiğini belirtti. Kaynaklar, Witkoff'un baskısı sayesinde İsrail'in sunduğu yeni haritalarda, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıran Morag Koridoru’nda kalmasının öngörülmediğini de bildirdi.

İsrail ayrıca, Gazze Şeridi sakinlerinin bir araya getirilip güvenlik taramasından geçirileceği ve bölgeden ayrılmalarının engelleneceği tartışmalı bir ‘insani yardım şehri’ kurmayı umduğu Refah'taki varlığını azaltmayı da kabul etti.

Arap diplomat, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme konusundaki güncellenmiş önerisinin, İsrail'in ‘insani yardım şehri’ planını uygulama yeteneğini engelleyeceğini söylüyor.

Müzakerelere katılan kaynağa göre, arabulucular şu anda Doha'da Hamas müzakerecileriyle bir araya gelerek İsrail'in en son haritalarını inceliyorlar. Kaynak, bu haritaların Hamas'ın İsrail ordusunun 2 Mart'ta önceki ateşkesin çökmesinden önce işgal ettiği konumlara çekilmesi talebiyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirtti.

Bu arada Hamas, İsrail'in kalıcı ateşkes taahhüdü talebinden vazgeçmeye hazır olduğunu; bunun karşılığında ABD Başkanı Donald Trump'ın, taraflar kalıcı ateşkes konusunda anlaşmaya varana kadar ateşkesin devam edeceğini kişisel olarak garanti etmesini istedi.

Hamas'ın kalıcı ateşkes talebinden vazgeçmesi ve İsrail'in geri çekilme kapsamından taviz vermesi ile arabulucular, Doha'da devam eden görüşmelerdeki en zorlu engellerin aşıldığına inanıyor. Bununla birlikte, Arap diplomat, tarafların insani yardım dağıtım mekanizmaları ve iki aylık ateşkes süresince serbest bırakılacak Filistinli mahkûmların sayısı ve kimlikleri konusunda anlaşmaya varmaları gerektiğini belirtiyor. Buna karşılık, on İsrailli esir canlı olarak serbest bırakılacak ve öldürülen on sekiz esirin cesetleri teslim edilecek.