Endişe yaratan yeni koronavirüs varyantı XBB'ye dair tüm bilinenler

Omikron'un alt varyantı, diğerlerinden de bulaşıcı

Omikron varyantı ilk kez kasımda, Botsvana ve Güney Afrika'da tespit edilmişti (Pixabay)
Omikron varyantı ilk kez kasımda, Botsvana ve Güney Afrika'da tespit edilmişti (Pixabay)
TT

Endişe yaratan yeni koronavirüs varyantı XBB'ye dair tüm bilinenler

Omikron varyantı ilk kez kasımda, Botsvana ve Güney Afrika'da tespit edilmişti (Pixabay)
Omikron varyantı ilk kez kasımda, Botsvana ve Güney Afrika'da tespit edilmişti (Pixabay)

Yeni koronavirüs varyantı XBB, son günlerde bazı ülkelerde vaka sayısını artırarak endişe yaratıyor.
Varyantın Avustralya, Singapur, Danimarka ve Japonya dahil olmak üzere 17'den fazla ülkeye yayıldığı düşünülüyor.
Virüse dair pek çok asılsız iddia medyada yayılırken, akıllarda birçok soru işareti belirdi.
İşte XBB'ye dair tüm bilinenler…

Aslında Omikron'un bir parçası
Omikron, uzun süredir koronavirüsün en baskın varyantı. Son derece bulaşıcı olmasına rağmen hastalıkların büyük ölçüde hafif ilerlemesi, birçok ülkede normalleşmeye yönelik adımların atılmasını sağladı.
Bu nedenle birçok kişi yeni varyant haberleri karşısında endişeye kapılıyor. Akıllarda "Yeniden karantinalar dönemi mi başlayacak?" sorusu beliriyor.
Öte yandan XBB, aslında Omikron'dan bağımsız bir varyant değil. Omikron'un iki alt varyantının (BJ.1 ve BA.2.75) kombinasyonundan oluşuyor ve kendisi de bir alt varyant olarak görülüyor.

"Singapur varyantı" demek yanlış
XBB'nin medyada Singapur'la ilişkilendirilmesinin nedeni virüsün ilk kez bu ülkede görülmesi değil. Singapur'daki Kovid vaka sayısı 10 Ekim'de 4 bin 719'ken XBB'nin etkisiyle bir gün sonra 11 bin 732'ye yükseldi. Bu da virüsün Singapur'la anılmasına neden oldu.
Ayrıca ülkede yerel vakaların yüzde 54'ünün XBB'den kaynaklandığı düşünülüyor.
Ancak XBB, aslında daha ağustosta Avustralya, Bangladeş, Danimarka, Hindistan, Japonya ve ABD'de dolaşımdaydı.
Singapur Bilim, Teknoloji ve Araştırma Ajansı'nın yöneticilerinden Dr. Sebastian Maurer-Stroh, XBB'nin "Singapur varyantı" diye adlandırılmasının yanlış olduğunu söyledi.
Maurer-Stroh, XBB varyantının, Singapur'da tespit edilen ilk vakalardan birkaç hafta önce kayıt altına alındığını ifade etti.

"Ölümleri artırmadı"
Sağlık Bakanı Ong Ye Kung, yeni alt varyantın çok yakından izlendiğini belirtiyor. Geçen hafta yaptığı basın açıklamasında, "XBB, diğer tüm alt varyantlara hakim olabileceğini gösteren özellikler sergiliyor" diyen bakan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Dünyanın birçok yerinde tespit edildi ama Singapur'da çok hızlı yayılıyor. Üç hafta içinde günlük vakaların yarısından fazlasına ulaştı."
Bakanlıktan yapılan açıklamada XBB'nin şiddetli Kovid vakalarını ve buna bağlı ölümleri artırdığı söylentisi de yalanlanmıştı.
Açıklamaya göre XBB kaynaklı vakalar artsa da durumu ciddi olan hastaların sayısı nispeten düşük kalmaya devam ediyor.

"Virüs beklendiği gibi davranıyor"
Asya odaklı haber sitesi CNA'ya konuşan Dr. Maurer-Stroh, virüsün aslında beklendiği gibi davrandığını ve yeni varyantların her zaman eskilerin yerini alacağını söyledi.
Bulaşıcı hastalık uzmanı Dr. Leong Hoe Nam da varyantın BA.4 ve BA.5'in yerini alabileceğine katıldığını ifade etti.
BA.4 ve BA.5, uzun süredir Omikron'un en baskın alt varyantları olarak görülüyordu. Ancak Leong'a göre XBB, mevcut suşlardan daha bulaşıcı:
"Fakat daha ciddi durumlara yol açtığına dair kanıt yok. Bu da işin iyi yanı."

Hindistan'da da yükselişte: Veriler ölümlerde artış göstermiyor
XBB, Hindistan'da da büyük bir hızla yayılıyor.
Uzmanlara göre ülkedeki baskın alt varyant, bir süredir BA.2.75'ti. Bu Omikron varyantı, geçen haftaya kadar vakaların yaklaşık yüzde 98'ini oluşturuyordu.
Ancak XBB büyük bir hızla yayılmaya başladı ve Maharaştra gibi bazı eyaletlerde enfeksiyonların yüzde 20 ila 30'unu teşkil eder hale geldi.
Öte yandan Hindistan'dan gelen veriler de XBB'nin daha bulaşıcı görünmesine rağmen hastaneye yatışlarda veya ölümlerde herhangi bir artışa neden olmadığını gösteriyor.

Aşılar ne kadar koruyor?
Singapur'da tavsiye edilen aşı uygulaması, yurttaşların üç doz BioNTech veya 4 doz Sinovac olmasını gerektiriyor. Dr. Leong, bu uygulamanın şiddetli hastalıklara karşı halen çok etkili olduğunu belirtiyor.
Hintli bulaşıcı hastalık uzmanı Dr. Sudhanshu Vrati, virüsün değişen durumlara hızla adapte olduğunu ve yeni varyantların bu yüzden ortaya çıktığını vurguluyor.
Indian Express'e konuşan uzman, "Nüfusların büyük kısmı artık aşı veya enfeksiyon yoluyla bağışıklık kazanmış durumda. Virüsün hayatta kalmak için adapte olması gerekiyor. Ancak bu, ciddi vakalara ve hastaneye yatışlara yol açmaz. Çoğu Kovid-19 vakasında boğaz ağrısı, öksürük ve ateş oluyor. Bu semptomlar üç gün içinde ortaya çıkmaya başlıyor" dedi.
Independent Türkçe, CNA, Indian Express, Yahoo News



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry