Türkiye, 3. Kolordu ile HTŞ arasındaki savaşı durdurdu

Halep kırsalında 10 gün süren çatışmalar sonucunda 58 kişi öldü

HTŞ’nin gelecekte hedefi olabilecek Azez, Cerablus, Marea ve el-Bab şehirlerinden sivillerin yerinden edilmesi olasılığıyla pazartesi günü Türkiye sınırındaki Bab es-Selam Sınır Kapısı önünde düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)
HTŞ’nin gelecekte hedefi olabilecek Azez, Cerablus, Marea ve el-Bab şehirlerinden sivillerin yerinden edilmesi olasılığıyla pazartesi günü Türkiye sınırındaki Bab es-Selam Sınır Kapısı önünde düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)
TT

Türkiye, 3. Kolordu ile HTŞ arasındaki savaşı durdurdu

HTŞ’nin gelecekte hedefi olabilecek Azez, Cerablus, Marea ve el-Bab şehirlerinden sivillerin yerinden edilmesi olasılığıyla pazartesi günü Türkiye sınırındaki Bab es-Selam Sınır Kapısı önünde düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)
HTŞ’nin gelecekte hedefi olabilecek Azez, Cerablus, Marea ve el-Bab şehirlerinden sivillerin yerinden edilmesi olasılığıyla pazartesi günü Türkiye sınırındaki Bab es-Selam Sınır Kapısı önünde düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)

Türk güçlerinin dün, Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarından 3. Kolordu ile Heyetu Tahriru'ş Şam’ın (HTŞ) liderliğindeki Süleyman Şah Grubu (Emşat) ve Hamza Tümeni (Hamzat) başta olmak üzere diğer gruplarla oluşturduğu ittifak arasında Halep'in kuzeybatısındaki çatışmaları durdurduğu bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre taraflar arasında 10 gün süren çatışmalar, HTŞ’nin 28, diğer grupların 20 üyesi ve 10 sivil olmak üzere 58 kişinin ölümüyle sonuçlandı.
Halep kırsalındaki saha aktivistleri, Türk güçlerinin 3. Kolordu liderliğindeki ittifak ile HTŞ liderliğindeki ittifak arasındaki yeniden patlak veren çatışmaların ardından ağır silahlar, zırhlı araçlar ve yüzlerce askerle Kefer Cenne ve Katme köyleri ve Azez kenti çevresine konuşlandığını ve güç kullanarak tam bir ateşkes ilan ettiğini aktardılar. Aktivistler, söz konusu çatışmanın tarafların birbirini 3. Kolordu lideri ile HTŞ lideri tarafından imzalanan ilk anlaşmayı ihlal etmekle suçlanmalarının ardından iki tarafın yoğun askeri seferberlikleri ve hazırlıkları sonrası başlayıp bir gün sürdüğünü belirttiler. Çatışmanın ardından, aralarında Sultan Murat Tümeni’nin de olduğu Suriyeli muhalif gruplar, çatışmanın taraflarını müzakere masasına dönmeye ve unsurlarını Katme, Kefer Cenne, Meryemeyn gibi çok sayıda köyün çevresinde HTŞ ve 3. Kolordu grupları arasında çatışmaların yaşandığı bölgelerden çekmeye zorlayarak ayırıcı bir güç olarak müdahale ettiler.
SMO gruplarına yakın kaynaklara göre HTŞ ile daha önce yapılan görüşmelerde kurulması kararlaştırılan askeri harekat odasında 3. Kolordu’ya daha fazla temsil hakkı verilmesi için önceki anlaşmanın bazı hükümlerinde değişiklik yapılarak çatışmanın durdurulması kararlaştırıldı. Aynı zamanda 3. Kolordu güçlerinin sivil alanlardan tamamen çekilmesi karşılığında, HTŞ'nin ilerlemeyi ve kontrol etmeyi planladığı Azez kenti de dahil olmak üzere Halep'in kuzeyindeki bölgelerin sivil yönetimine HTŞ’nin sivil unsurlarının katılmasında mutabık kalındı. Anlaşmaya göre şehir ve ilçelerin girişlerindeki kontrol noktalarının, grupların herhangi bir katılımı olmaksızın Kontrol Noktaları Genel Müdürlüğü'ne bağlanacağını aktaran kaynaklar, askeri polisin çalışmalarının ve görevlerinin yalnızca askeri alanla sınırlı kalacağını ve Suriye Geçici Hükümeti tarafından yürütülen ve üzerinde anlaşmaya varılan sivil yönetime doğrudan rapor vereceğini kaydettiler.
Taraflar arasında yapılan bir önceki anlaşmanın şartları, iki taraf arasında geçtiğimiz hafta meydana gelen çatışmalara ve her türlü askeri operasyona son verilmesini öngörüyordu. Anlaşma aynı zamanda 3. Kolordu’nun faaliyetlerinin yalnızca askeri bölgeyle sınırlanması ve 3. Kolordu güçlerinin karargahlarına, mülklerine, silahlarına ve üyelerine saldırmamaları karşılığında, mevzilerine ve askeri bağlantı noktalarına geri gönderilmesini ve HTŞ'nin Afrin bölgelerinden İdlib'e çekilmesini içeriyordu.
Öte yandan 3. Kolordu'daki kaynaklar, HTŞ’nin, Türkiye’nin askeri varlığının yoğun olduğu başta Azez yakınlarındaki Kefer Cenne, Katme, Cebel el-Alem ve Meryemeyn köyleri olmak üzere son saldırısında ilerlediği bölgelerden tamamen çekilme taahhüdünde bulunmadığını söylediler. 3. Kolordu’nun el-Bab ve Azez bölgelerini savunmakta ve herhangi bir grubun ya da askeri bir gücün girmesine ‘ne pahasına olursa olsun’  izin vermemekte kararlı olduğunu vurgulayan kaynaklar, HTŞ’nin Halep'in kuzeydoğusundaki el-Bab kentinde medya aktivisti Muhammed Ebu Gannum ve hamile eşinin öldürülmesine karışmakla suçlanan 3. Kolordu grubuna karşı Süleyman Şah Grubu ve Hamza Tümeni ile hızla askeri bir ittifak oluşturarak geçtiğimiz hafta ilk kez ağır silahlı askeri birliklerini ve savaşçılarını İdlib’ten Halep'in kuzey kırsalındaki Türkiye’nin harekat bölgelerine sürdüğünü de eklediler.
HTŞ’nin üst düzey bir yetkilisi, HTŞ’nin yanı sıra İdlib ve Halep kırsalındaki tüm grupların, herkese hizmet eden, devrimin amaçlarını ve özlemlerini gerçekleştiren ve böylece kurtarıcı niteliğinde tek bir ordu ve tek bir yönetim olarak bir kamu projesi için çalıştığını belirtti.
Zeytin Dalı Harekatı’ndaki çetin mücadelenin ilk etabında HTŞ, Afrin kenti ve Halep'in kuzeybatısındaki Suriye şehri Cinderes’i Türkiye’ye bağlayan köy dahil 30'dan fazla köyü kontrol altına aldı. Bazıları Türkiye’nin, HTŞ tarafından Suriye'nin kuzeyindeki harekat bölgelerinden birinde kaydettiği ilerleyişi durduracak ya da HTŞ'nin yayılmasını önleyecek herhangi bir tutum sergilememesini ve herhangi bir önlem almamasını, nüfuz alanlarında zaman zaman yaşanan kaosu ve gruplar arası çatışmaları, bu bölgelerde sivillerin günlük hayatını sekteye uğratan adaletsizliği ve güvensizliği sona erdirmek amacıyla bunu kabul ettiği şeklinde yorumladı.



Onurlu Adamlar silahlara sarılıyor: Suveyda'daki bir örgüt silahları devlete teslim etmiyor

Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
TT

Onurlu Adamlar silahlara sarılıyor: Suveyda'daki bir örgüt silahları devlete teslim etmiyor

Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)

Suriye'nin güneyinde bulunan Suveyda vilayetindeki Dürzi topluluğunun şeyhleri ve ileri gelenleri tarafından yapılan anlaşma şartlarının uygulanmaya başlandığı dün resmen açıklanırken, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edilmesi konusu Savunma Bakanlığı'na aittir. Bu konu henüz herkes tarafından karara bağlanmadı. Silahlarımız herhangi bir tarafa tehdit oluşturmuyor. Biz kimseye saldırmadık, topraklarımızı ve onurumuzu savunmak için buradayız.”

Ebu Fahr, “Silahların organize edilmesiyle ilgili bir sorunumuz yok. Vilayetin idari sınırları içinde kalmaları için teslim etmiyoruz. Silah meselesi halen çözülmüş değil” dedi.

zscdfty
Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook hesabı)

Onurlu Adamlar Hareketi, Suveyda vilayetindeki en büyük Dürzi silahlı hareketidir. 2013 yılında topluluk üyelerini korumak ve Beşşar Esed rejimine karşı protestoların ardından patlak veren krizin taraflarından herhangi biriyle savaşmak üzere silah altına alınmalarını önlemek için kurulmuştur. Hareket, resmî kurumlardan bağımsız yerel bir savunma gücü olarak faaliyet göstermeye devam ediyor.

Ebu Fahr, Şeyh Hikmet el-Hicri, Şeyh Hamud el-Hanavi ve diğer Dürzi liderleri ve ileri gelenlerinin katılımıyla geçtiğimiz perşembe günü yapılan Suveyda toplantısında İçişleri Bakanlığı'na bağlı emniyet güçlerinin aktif hale getirilmesine karar verildiğini söyledi.

sdefrgt
İşgal altındaki Golan'da bir Dürzi kadın Suriye'ye doğru bakıyor. (Reuters)

Onurlu Adamlar Hareketi iki gün önce vilayetteki şeyhlerin, ileri gelenlerin ve hizip liderlerinin ‘silahları tamamen devlete teslim etme’ konusunda anlaştıkları yönündeki haberleri yalanlayarak, bu konunun henüz Suveyda'daki herkes tarafından kararlaştırılmadığını belirtti.

“Silahlarımız onurumuzdur”

Bu gelişme, geçen hafta yaşanan gerginlikler sonrası Genel Güvenlik Dairesi'nin iki bölgede otoritesini tesis etmesinin ardından Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya’da hayatın kademeli olarak normale döndürülmeye çalışıldığı bir dönemde meydana geldi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bakur, Suveyda'da Dürzi şeyhleri ​​ve ileri gelenleri tarafından varılan anlaşmanın uygulamaya konulmaya başlandığını duyurdu. Yerel medyada yer alan habere göre anlaşma, emniyet mensuplarının konuşlandırılmasını ve Şam-Suveyda yolunun açılıp güvenliğinin sağlanmasını öngörüyor.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Suveyda'daki şeyhler, ileri gelenler ve hizip liderleri, geçtiğimiz perşembe günü genişletilmiş bir toplantının ardından silahlarını tamamen teslim etme konusunda anlaştılar. Suveyda'daki kaynaklar, “Toplantıda, akan kanı durdurmak ve güvenliği kontrol altına almak amacıyla silahların tamamen teslim edilmesi ve devletin eline verilmesi kararlaştırıldı” bilgisini verdi.

Ebu Fahr, Şeyh el-Hicri'nin silahları teslim etmeyi kabul ettiği yönündeki söylentileri yalanlayarak, Şeyh el-Hicri'yi temsil eden ruhani başkanlığın Suveyda toplantısında ‘oybirliğiyle’ kararlaştırılanları bildiren bir açıklama yayınladığını kaydetti. Şeyh el-Carbua ve el-Hanavi de aynı yönde bir açıklama yayınlayarak şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edileceğine dair söylentilere gelince, toplantıda bu yönde bir karar alınmadı. Çünkü silahlarımız bizim onurumuzdur ve bu, toplantıya katılan herkesin mutabakatıyla gerçekleşmiştir.”

Ebu Fahr, “Fitne ateşini durdurmaya çalışıyoruz. İnşallah yakında Suveyda'da devlet kurumlarının rolü devreye girecek ve kriz en kısa sürede sona erecek. Suriye'nin tek bir ülke olarak kalmasını çok istiyoruz. Biz bunun bir parçasıyız ve yönümüz Şam'a doğru. Yabancı projeleri tamamen reddediyoruz ve vatanın evlatlarıyla ulusal diyalogdan yanayız” ifadelerini kullandı.

Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Ebu Fahr ayrıca, yardım ve teçhizat taşıyan bir İsrail helikopterinin Suveyda kentine indiği yönündeki haberleri de yalanladı. “Halkın çoğunluğu sokaklarda. Kimsenin böyle bir şeyi doğruladığını duymadım” diyen Ebu Fahr, böyle bir şey olsaydı en azından video kaydının alınacağını kaydetti.

Ebu Fahr, “İsrail, yardımlarının dağıtımıyla ilgili bir video yayınlandı. Bu dağıtım, İsrail işgal ordusunun kontrolü altında olan Cebel eş-Şeyh bölgesinde gerçekleşti” dedi.

Küllerin altındaki ateş

“Suveyda'da hem kırsal hem de kentsel alanda gerginlik sürüyor. Çünkü Eşrefiye Sahnaya'da yaşananlar bölge sakinlerinin çoğunu endişelendirdi ve hazırlıklarını artırmalarına neden oldu” diyen Ebu Fahr, “Tüm sınır hafif, ağır ve orta silahlarla silahlandırıldı ve herhangi bir saldırı korkusuyla tahkimatlar inşa edildi” açıklamasında bulundu.

ergthy
Şam yakınlarındaki Sahnaya'da yaşanan olayların ardından bir dükkân sahibi kırılan camları temizliyor. (AP)

Ceramana'daki bir hükümet çalışanı, yaşanan gerginliklerin ardından sokaklarda rastgele silahlı gösterilerin tamamen ortadan kalkmasıyla hayatın yavaş yavaş normale döndüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan çalışan, “Pazarlar, vatandaşların alışveriş yapma talebi ve tüm temel ürünlerin bulunmasıyla birlikte yeniden hareketlendi. Şehirde toplu taşıma araçları her iki yönde de normal bir şekilde hareket etti. Resmi daireler ve okullar çalışmalarını sürdürdü” ifadelerini kullandı.

Suriye resmi haber ajansı SANA, İçişleri Bakanlığı ve Deraya Bölge Müdürlüğü’nün, Sahnaya ve Eşrefiye Sahnaya’da meydana gelen son olaylar sırasında gözaltına alınan 22 kişiyi serbest bıraktığını bildirdi.