Fransa Milli Kütüphanesi’nin gizli hazineleri

Kütüphane 12 yıl sonra kapılarını yeniden açtı.

Sal oval alan şimdi herkese açık bir okuma salonu olarak yeniden tasarlanan mimari bir mücevher niteliğinde. (AFP)
Sal oval alan şimdi herkese açık bir okuma salonu olarak yeniden tasarlanan mimari bir mücevher niteliğinde. (AFP)
TT

Fransa Milli Kütüphanesi’nin gizli hazineleri

Sal oval alan şimdi herkese açık bir okuma salonu olarak yeniden tasarlanan mimari bir mücevher niteliğinde. (AFP)
Sal oval alan şimdi herkese açık bir okuma salonu olarak yeniden tasarlanan mimari bir mücevher niteliğinde. (AFP)

Kral Dagobert'in bronz tahtı, Charlemagne'ın fildişi satranç taşları, Mozart’ın el yazısıyla Don Giovanni operasının notaları ve Amerika kelimesinin ilk kez kullanıldığı 16’ıncı yüzyıldan kalma bir dünya küresi...
Bütün bu eşsiz eserler aynı kütüphanede; Fransa Milli Kütüphanesi'nde bulunuyor. Paris’in kalbindeki kütüphane, yenileme çalışmaları için 261 milyon euroharcandığı on iki yılın ardından, 900'den fazla hazinesini sergilemek için yeniden açıldı.


Milli kütüphanenin yeni çelik ve alüminyum merdivenleri. (Reuters)

Başbakan Elisabeth Borne eylül ayında Paris'in seçkin entelektüel sınıfının çoğunun katıldığı bir törenle kütüphanenin resmi açılışını yaptı. Başbakan açılışta bakanlarına, müze müdürlerine, yazarlara, sanatçılarına ve diğerlerine yaptığı bir konuşmada "Yaşasın Fransız Milli Kütüphanesi", "Yaşasın Cumhuriyet", "Yaşasın Fransa" diye seslendi.
Sevilen eser koleksiyonunu yakından görenler hayranlıklarını ifade etmekten kendini alamadılar.
Örneğin kültür ve sanat yayınları yapan bir Avrupa televizyon kanalı Art Channel'ın kurucusu Jerome Clément’ “Muazzam ve çılgınca” ifadelerini kullandı.
Ünlü Fransız yayınevi Gallimard'ın eski basın direktörü ve şair René Char'ın eşi Marie-Claude Char, el yazmalarıyla dolu Mazarin Galerisi’ni gezerken "Victor Hugo'nun romanı Notre Dame'ın el yazmasını ilk kez görmek ne büyük bir zevk” diye konuştu.


Berthouville Hazinesi olarak bilinen koleksiyondaki Roma döneminden kalma gümüş eşyalar.

Yakındaki bir sergide, Musée d'Orsay başkanı Christophe Leribault, 14. Louis dönemine ait eserleri yakından görmek için  telefonundan yardım alırken “Çok büyüleyici “ ifadesini kullandı.
Fransa'nın önde gelen sanat tarihçilerinden biri ve Louvre'daki Grande Galerie dergisinin editörü Adrien Goetz, Avrupa'ya ulaşan ve tamamen çivi yazısıyla yazılmış nesne olan Babil'den gelen antik siyah Michaux taşına bakarken “Salonların karanlık, tozlu, hüzünlü ve uğursuz olduğu yıllarda kütüphanede çalıştım. Şu an harika bir his var” diye konuştu.

Fransa'nın 16’ıncı yüzyıldan kalma bir ulusal kütüphanesi bulunuyor. Fransa Milli Kütüphanesi (Bibliothèque Nationale de France) adı verilen bu sitenin ana kısmı, Borsa ve Louvre Müzesi'nin yakınında 624 bin 307 metrekare üzerine inşa edilmiş Richelieu binasında 18’inci yüzyıla kadar uzanıyor. Kütüphane, 1998 yılında Seine'nin diğer tarafındaki François Mitterrand'ın Tapınağı'nın açılmasıyla genişlediğinde, içinde el yazmaları ve baskılar, fotoğraflar, arkeoloji ve sahne sanatları, notalar, haritalar, 600 bin madeni para ve madalyanın olduğu Richelieu binası aşağıdaki özel bölümlere tahsis edildi.
Richelieu sitesi toplamda, antik çağlardan günümüze kadar uzanan 22 milyon nesne ve belgeyi (kütüphanenin koleksiyonlarında toplam 40 milyonu buluyor) barındırıyor. Sadece yayın ve fotoğraf sayısı 15 milyon.


Robert Capa, Henri Matisse, Marc Chagall ve Pablo Picasso'nun eserleri. (AFP)

Restorasyon, uzun zamandır kapalı ve karanlık olan depolar, salonlar ve odalar birbirine bağlanarak yeni koridorlar yaratıldığı, cam kapılar ve büyük pencereler monte edildiği için ışığın zaferiyle sonuçlanmış.
Yenileme çalışmaları hakkında soru sorulan kütüphanenin Müdürü Laurence Engel, "Milli Kütüphane ölü bir yer değil. Sürprizlerin, keşiflerin ve hayallerin yeri olduğunu kanıtlamak istiyoruz" dedi.
Üst kat, sitenin omurgasını temsil eden devasa bir çelik ve alüminyum merdivenle erişilebilen bir müze haline geldi. Böylece ziyaretçiler, cam muhafazalara yerleştirilmiş eski heykelleri, madalyaları, arkadan aydınlatmalı resimleri, mücevherleri, heykelleri, fotoğrafları ve baskılı kitapları her taraftan ve yan yana görebilme imkanlarına sahip oldular.
Kütüphane, Louvre'dan sonra antik Yunan vazolarının ikinci en büyük koleksiyonunu ve Fransa'daki en nadir sikkelerden bazılarını da içeriyor. Ayrıca kostümler ve tabii ki ışıktan zarar görmemesi için dört ayda bir döndürülecek olan Mazarin Galerisi'nin el yazmaları da var.
Mazarin Galerisi, yaklaşık 150 metre uzunluğuyla ve Versay'daki Aynalar Salonu'nun (1684) 40 yıl önceye dayanan tarihi ile müzenin en çarpıcı yeri. Tavanı, Romalı şair Ovid'in “Metamorfozlar" veya "Dönüşümler" kitabından esinlenerek tasarlanmış.


Kral Dagobert'in bronz tahtı. (AFP)

18’inci  yüzyıl kumarbaz, dolandırıcı, diplomat, avukat, asker, zevk düşkünü ve seri baştan çıkarıcı Giacomo Girolamo Casanova'nın buharlı anılarının orijinal el yazması sayfalarını görünce nasıl heyecanlanmazsınız? Ya da kelimelerinin bir çoğunun çizilmiş ya da yeniden yazılmış olduğu Marcel Proust'un yedi ciltlik kitabı Kayıp Zamanın İzinde’denbir sayfa gördüğünüzde yazarın yaşadığı tereddüt ve belirsizliğe nasıl şahitlik etmezsiniz?
Diğer el yazmaları arasında fotoğraf açısından zengin 13’üncü yüzyıl kitabı St. Louis'in Mezmurları, Simone de Beauvoir'ın İkinci Cinsiyet’i, Stravinsky'nin düzinelerce eseri,  Rembrandt'tan Picasso'ya kadar uzanan orijinal baskılar, Fransız sanatçı Sonia Delaunay'ın çizimleri, Nadar ve Robert Capa'nın fotoğrafları, Göteborg'un evanjelik yazılarından biri olan Matisse'in yazıtları, 1789 Devrimi'nden önce yayınlanan bir Paris haritası yer aliyor. Hepsi iyi korunmuş ve etkileşimli dijital ekranlar bu eserlere ait bazı hikayeleri anlatıyor.
Zemin kat halen bir kütüphane olarak devam ediyor. Her zaman olduğu gibi; 1936'da, uzun süredir devam eden mimari cevher olan Sal Oval Salonu, bilim insanlarına ve öğrencilere adanmış. İlk kez herhangi bir abonelik veya ücret ödemeden halka açık okuma salonu olarak yeniden tasarlanmış. (üst kattaki müzeyi ziyaret etme ücreti 10 Euro) Salonda 160 kişilik oturma alanı ve masalar bulunuyor. Konforlu masa ve sandalyelere sahip çocuk alanı olan mekan, interaktif ekranlar ve halka açık 20 bin eserle donatılmış.
Salonun şu an iki girişi var. İlki; 58 rue Richelieu Caddesi’nden (gruplar için) ve ikincisi; 5 rue Vivian Caddesi’nden (bireyler için.) Vivian Caddesi'nin yanındaki bir bahçeye, ahududu yaprakları, huş ağacı kağıdı ve Çin palmiyeleri de dahil olmak üzere tarih kitaplarından esinlenen çeşitli ağaçlar ekildi.
Zemin katta Rose Bakri'nin işlettiği küçük bir kafenin açıldığını, yanında kütüphane ve salonun bulunduğunu, en üst katta ise prova odası ve beş özel okuma odasının bulunduğunu belirtmekte fayda var.
Kütüphane, özel bağışların üçte birine katkıda bulunan Amerikalı bağışçılar tarafından sağlanan finansal destek alıyor. ABD'nin en büyük hediyesi (1,2 milyon euro) iş insanı ve hayırsever Mark Pigot tarafından verildi. Diğer bağışçılar arasında Lyon Levy Vakfı ve Fransız Miras Derneği bulunuyor.



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment