House of the Dragon oyuncusu, Joffrey ve Aegon arasındaki temel farkı açıkladı

Bu, dizinin yaratıcılarının bile dikkatini çeken bir karşılaştırma

Tom Glynn-Carney, Prens Aegon Targaryen rolünde (HBO)
Tom Glynn-Carney, Prens Aegon Targaryen rolünde (HBO)
TT

House of the Dragon oyuncusu, Joffrey ve Aegon arasındaki temel farkı açıkladı

Tom Glynn-Carney, Prens Aegon Targaryen rolünde (HBO)
Tom Glynn-Carney, Prens Aegon Targaryen rolünde (HBO)

The Independent'ta yer alan habere göre House of the Dragon yıldızı Tom Glynn-Carney, canlandırdığı karakterle Game of Thrones'un adı çıkmış kötü karakteri Joffrey Baratheon arasındaki karşılaştırmalar hakkında konuştu.
Jack Gleeson'ın, HBO'nun popüler fantastik dizisinde canlandırdığı Joffrey, çocukken kral olup zalimliği ve şiddetiyle nam salıyor.
Glynn-Carney, House of the Dragon'da dizinin hayranlarının yanı sıra (görünüşe göre) yaratıcıları arasında da Joffrey'le bazı karşılaştırmalara yol açan Aegon Targaryen karakterini canlandırıyor.

Yazının devamında House of the Dragon'ın birinci sezonundan spoiler mevcut...
House of the Dragon'ın son bölümünde Aegon, Paddy Considine'in canlandırdığı ölen Viserys'in yerine geçerek kral ilan edildi.
Bununla beraber Glynn-Carney, The Hollywood Reporter'a verdiği röportajda Aegon ve Joffrey arasındaki temel farkı özetledi.
Glynn-Carney, "[Dizinin yapımcıları Ryan Condal ve Miguel Sapochnik], [Thrones karakterleriyle] herhangi bir karşılaştırma yapılacaksa Aegon'a en yakın karakterin Joffrey olduğunu söyledi" dedi:
"Öte yandan Aegon baştan aşağı psikopat değil. Çok daha karmaşık biri. Kararları güvensizlik, kafa karışıklığı ve öfkeden kaynaklanıyor. Sadece kafası tatsız derecede karışık ve akli dengesi yerinde değil."
Oyuncu, "Aegon ne kadar kabus gibi olsa da ve her türlü kural ve disipline karşı gelse de bir hayli savunmasız" diye devam etti:
"Alkole o kadar bağımlı ki henüz kendini tanımayan kafası karışmış, dağınık bir adam. Kendisine yardımcı olacak kararları vermekten aciz. Tüm hayatı boyunca, doğru şeyi yaptığından emin olmak için etrafındaki insanlara bel bağlamış. Ama berbat kararlar veriyor ve artık bu kararlar kitlesel ölçekte verilecek."
Oyuncu, Aegon'un "iktidarı istemediği fikriyle büyüdüğünü" ve "babası da bunu istemediğinden" içinde "küskünlük" biriktirdiğini sözlerine ekledi.
Glynn-Carney, "Kaçmak istediği için çok bencil biri. Eğer günümüz insanı olsaydı aile evini terk edip Avustralya'yı gezmeye gider ve saçını rasta yapardı" dedi.
Bölüm, Alicent ve Larys'in beklenmedik bir sahnesi sayesinde izleyicileri şoke etti.
Bölümün "tuhaf" sonuyla da hayranların kafaları karıştı ancak dizinin yaratıcılarından biri bitişe dair bir açıklama yaptı.
Başka bir yerdeyse George R.R. Martin geçen günlerde House of the Dragon'ın ilk sezonunda havada kalan bir izleyici sorusunu da yanıtlarken, televizyon sunucusu John Oliver dizinin çok eleştirilen ışıklandırmasını ele aldı.
House of the Dragon, Birleşik Krallık'ta şimdi Sky ve NOW'da izlenebilir.



The White Lotus oyuncusu final sahnesinin yanlış yorumlandığını söyledi

(HBO)
(HBO)
TT

The White Lotus oyuncusu final sahnesinin yanlış yorumlandığını söyledi

(HBO)
(HBO)

Jacob Stolworthy Şef Kültür Muhabiri @Jacob_Stol 

The White Lotus'un yıldızlarından biri, popüler dizide fikir ayrılığı yaratan son sahnesi hakkında konuştu.

HBO'nun popüler dizisinin üçüncü sezonu tartışmalı bir finalle sona erdi. Sezon finalinde, Tayland'dan hangi karakterlerin sağ çıkamadığı çarpıcı bir şekilde ortaya kondu.

Finalin yayımlanmasının ardından aralarında Aimee Lou Wood (Chelsea), Carrie Coon (Laurie) ve dizi sorumlusu Mike White'ın da bulunduğu pek çok yıldız, yaşananlarla ilgili görüşlerini paylaşırken Natasha Rothwell de görüşlerini dile getirdi.

Birinci sezondaki Belinda rolünü yeniden canlandıran Rothwell, son bölümde eski The White Lotus karakteri Tanya'nın (Jennifer Coolidge) ölümünün arkasında olduğunu anladığı Greg'le (Jon Gries) yüzleşti.

Finalde Belinda, oğlunun (Nicholas Duvernay) yardımıyla Greg'i kendisine 5 milyon dolar ödeyerek sessiz kalmasını sağlamaya ikna etti ve son sahnesinde yeni servetiyle otelden ayrılırken görülüyor.

Belinda, aralarında romantik bir ilişki yaşadığı Pornchai'nin (Dom Hetrakul) de bulunduğu otel personeli tarafından uğurlanıyor.
 

Görsel kaldırıldı.Belinda ve oğlu Zion, The White Lotus'un üçüncü sezon finalinde (HBO)​​​​​​


Dizinin bir aşamasında Pornchai ikiliye birlikte iş kurmalarını ve bir spa açmalarını önerdi, ki izleyiciler bunun Belinda'nın hayali olduğunu biliyor. Birinci sezonda Tanya, Belinda'ya tam da bunu yapması için finansal destek vereceğine söz veriyor ve otelden ayrılmadan önce caydığında Belinda'nın kalbi kırılıyor.

Pornchai, Belinda'nın kendisini geride bırakmasını belirgin bir üzüntüyle izlerken, birçok izleyici bu gelişmenin birinci sezonda Belinda'nın başına gelenleri yansıttığını ve onun aslında Tanya'ya dönüştüğünü belirtiyor. Final sahnesinin fikir ayrılığı yaratan doğasına değinen Rothwell bu yoruma katılmıyor.

"O anı suçluluk duygusuyla canlandırmak istemedim. İnsanlar bu sezonu tekrar izlerse, Pornchai'yle iş yapmayı asla kabul etmediğini, sadece düşündüğünü görür" diyen Rothwell, Variety'ye şunları söyledi:

Tanya'nın 'Evet, hadi yapalım' dediği birinci sezondan ince ama büyük bir fark var. Bana belgeleri ver. Bana iş planını göster.

Rothwell şöyle devam etti:

Onu yönlendirmiyor. Pornchai kesinlikle Belinda'ya ve fikre Belinda'dan daha fazla ilgi duyuyordu.

Görsel kaldırıldı.The White Lotus'ta Pornchai ve Belinda (HBO)

İkisi de birbirlerinden gerçekten hoşlanıyordu ve birbirlerine hem fiziksel hem duygusal olarak ilgi duyuyorlardı ama profesyonel anlamda Belinda'nın bu işe sıcak baktığını sanmıyorum çünkü pratik değil. Oğlu orada yaşamıyor ve çözmesi gereken pek çok şey olurdu. Bu yüzden aynı acıyı hissetmedi.

White, 2027'de HBO'da yayımlanması beklenen 4. sezonun nerede geçeceğiyle ilgili şimdiden ipucu verdi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment/tv/news