İngiltere Başbakanı Liz Truss istifa etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

İngiltere Başbakanı Liz Truss istifa etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İngiltere Başbakanı Liz Truss istifa etti.
Truss, Başbakanlık Ofisi 10 Numara önünde yaptığı açıklamada, büyük bir ekonomik ve uluslararası istikrarsızlık döneminde göreve geldiğini belirterek, aileler ve işletmelerin faturalarını nasıl ödeyecekleri konusunda endişeli olduğunu kaydetti.
Bunu değiştirme yetkisiyle görevi devraldığını belirten Truss, şu anki durum göz önüne alındığında, seçildiği bu görevi yerine getiremeyeceğini kabul etti.
Truss, istifasını sunmak için İngiltere Kralı 3. Charles'la görüştüğünü aktardı.
Liz Truss, parti içerisinde gelecek hafta tamamlanacak bir liderlik seçimi olacağını ve yeni başbakan seçilene kadar görevinde kalacağını aktardı.

Truss, istifa baskısı altındaydı
İngiliz hükümeti, 23 Eylül'de ülkede toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerinin uygulanmasına hazırlanıldığını açıklamıştı.
Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği yönündeki beklentileri artırarak, sterlinin sert değer kayıpları yaşamasına neden olmuştu.
Ekonomik planlara yönelik sert eleştirilerin ardından hükümet, yüzde 45'lik en yüksek gelir vergisi oranını kaldırma planından vazgeçmişti.
Daha önce pek çok kez bütçe düzenleme planı kapsamındaki vergi indirim planının arkasında duran Truss, 14 Ekim'de kamuoyu baskısına dayanamayarak, Kwasi Kwarteng'i Maliye Bakanlığı görevinden almış, yerine Jeremy Hunt'ı getirmişti.
Liz Truss, ciddi piyasa oynaklığına neden olan "hatalar" için özür dilemiş; ancak, Truss'un görevde ne kadar kalacağı konusunda İngiliz kamuoyunda tartışmalar başlamıştı.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP