Avrupa'da gelecek ay Kovid-19'un Omicron varyantının BQ.1 alt versiyonu baskın olacak

Avrupa Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrol Merkezi (ECDC), AB içinde kasım ortasından aralık ayının başına kadar Kovid-19 virüsünün Omicron varyantının BQ.1 alt versiyonunun baskın tür olacağını bildirdi.

AA
AA
TT

Avrupa'da gelecek ay Kovid-19'un Omicron varyantının BQ.1 alt versiyonu baskın olacak

AA
AA

ECDC'den Kovid-19'un Omicron varyantının BQ.1 isimli alt versiyonuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.
Söz konusu türün kasım ortasından aralık ayının başına kadar AB içinde baskın hale geleceği belirtilen açıklamada, Asya'daki ön laboratuvar çalışmalarının BQ.1'in bağışıklık sistemi tepkisinden önemli ölçüde kaçınma yeteneğine sahip olduğunu gösterdiği bildirildi.

Diğer versiyonlardan daha fazla enfeksiyona neden olmuyor
Açıklamada, dolaşımdaki Omicron varyantları BA.4/BA.5 ile karşılaştırıldığında BQ.1'in daha şiddetli enfeksiyon riski taşıdığına dair kanıt olmadığı kaydedildi.
ECDC Direktörü Andrea Ammon'un "Ülkeler, BQ.1'in ortaya çıkması ve yayılması sinyallerine karşı tetikte kalmalı ve hassas testleri sürdürmelidir." ifadesine yer verilen açıklamada, özellikle 65 yaş üstü kişilerde vakaların izlenmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, türün en çok dolaşımda olduğu ülkelerin yüzde 19 ile Fransa, yüzde 9 ile Belçika, yüzde 7 ile İrlanda, yüzde 6 ile Hollanda ve yüzde 5 ile İtalya olduğu bildirildi.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe