Pakistan'da yaklaşan kış çadırlarda yaşayan on binlerce selzedeyi endişelendiriyor

Pakistan'ın çeşitli bölgelerinde çadırlarda yaşayan on binlerce selzede, yaklaşan kış mevsimi sebebiyle endişeli.

AA
AA
TT

Pakistan'da yaklaşan kış çadırlarda yaşayan on binlerce selzedeyi endişelendiriyor

AA
AA

Pakistan'da sellerden 33 milyondan fazla kişi etkilendi. Selden etkilenenlerin 14 milyon 563 binden fazlası Sind eyaletinde yaşıyor.
Ülke genelinde hasar gören veya yıkılan evlerin 1 milyon 881 bini de Sind eyaletinde bulunuyor. Bu yönüyle Sind, sel felaketinden en çok etkilenen eyalet oldu.
Eyalet genelinde 200 binden fazla kişi kurulan çadırlarda yaşamını sürdürüyor.
AA muhabiri, sel felaketinden etkilenen Dadu bölgesine bağlı Mehar şehrindeki son durumu görüntüledi, selzedelerle görüştü.

Araziler sulara teslim, çadırlar yollara kurulu
Başkent İslamabad’dan Sind eyaletinin selden etkilenen bölgelerinden Dadu’ya varmak 17 saatin üzerinde sürüyor.
İslamabad'da 1150 kilometre mesafedeki Dadu’ya bağlı Mehar şehri, sel sularının çekilmediği yerler arasında bulunuyor.
Çevredeki köyler, araziler ve sokaklar sular altında olduğu için binlerce kişi çadırlarda konaklıyor.
Şehrin girişinden itibaren ana yolun kenarına sıra halinde dizilen çadırlar veya yol kenarlarında örme usulüyle yapılan "Çarpayi" adını verilen yataklarda uyuyanlar, selin bölgedeki etkilerini yansıtıyor.

Kış endişesi
Selden etkilenen nüfus sayısı çok olduğu için yetkililerin herkese yardım ulaştırma konusunda zorlandığı görülüyor.
Oldukça kısıtlı imkanlara sahip selzedeler de bu durumdan şikayetçi.
Çadırlarda yaşamaya çalışan çok sayıda selzede, temiz su, yeterli gıda, tuvalet ve banyo gibi temel ihtiyaçlara dahi ulaşmada güçlük çekiyor. Su bulamayan birçok ailenin, sel sularını kullandığı görülüyor. 
Tüm bu olumsuzluklara, yaklaşan kış mevsimi de eklenince bölgede yaşayanların endişesi daha da artıyor. Bu endişe diğer eyaletlerde yaşayanlar için de geçerli.
Mehar’daki çadır kamplardan birinde yaşayan Mantar Ali, selin ardından hayatın kendileri için oldukça zorlaştığını ifade ederek, “Yardımlar herkese ulaşmıyor. Halimiz ortada. Kış geliyor. Ne yapacağız bilmiyoruz.” dedi.
Ali, yeterli yemek bulamadıklarını ve temiz suya erişemediklerini dile getirerek, karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkati çekti.

Sel suları hala çekilmedi
Selin üzerinden 7 hafta geçmesine rağmen birçok bölge hala sular altında. Eyaletteki sel sularının şu ana kadar ancak yüzde 70'i çekildi.
Mehar’da yaşayan Feda Hüseyin, yaşanan felakette evlerini kaybettiklerini, kendilerine herhangi bir yardımın ulaşmadığını anlattı.
Hüseyin, kendi imkanlarıyla ana yolun kenarına çadır kurduklarını belirterek, "Çiftçilik yapıyorduk. Topraklarımız su altında. Toprak suyu çekmiyor. Bu durum ne kadar sürecek bilmiyoruz." diye konuştu.

Mezarlıklar su altında
Sel, tıpkı diğer şehirlerde olduğu gibi hayatın her alanına etki etmiş durumda.
Evlerin ve tarım arazilerinin yanı sıra çok sayıda mezarlık da sular altında.
Yakınlarını kaybeden aileler, mezarlıkları ziyaret etmek için suların içerisine giriyor.
Ölümün getirdiği acı, yaşamını yitirenlerin mezarlarının suyun altında kalmasıyla daha da artıyor.
Buna rağmen yaslı aileler, sular içerisinde ilerleyerek mezarları ziyaret etmeye çalışıyor.
Mehar’ın Kamangar köyünde yaşayan Cavid Ali, bölgedeki çok sayıda mezarlığın su altında olduğuna işaret ederek, "Mezarlarımız suya teslim. Birçoğu battı. Dua etmek istiyoruz ama zorlanıyoruz." dedi.
Pakistan Ulusal Afet Yönetim Ajansı (NDMA) verilerine göre, ülkede yaşanan sel felaketinde 1725 kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerden 643'ü çocuk, 348'i kadınlardan oluştu.
Toplamda 13 bin 115 kilometre yol, 438 köprü yıkıldı veya hasar gördü. Hasar gören 2 milyon 278 bin 148 evin 890 bin 955’i tamamen yıkıldı, bir milyon 163 bin 661 çiftlik hayvanı telef oldu.
Sel felaketinin Pakistan'a maliyetinin 30 milyar doların üzerinde olduğu belirtiliyor.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia