Elon Musk'ın gücünü artırması, Washington'daki siyasetçileri endişelendirmeye başladı

"Kendisini başkanlığın üstünde görüyor"

Elon Musk, 24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından Starlink'i Ukrayna'da devreye sokmuştu (Reuters)
Elon Musk, 24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından Starlink'i Ukrayna'da devreye sokmuştu (Reuters)
TT

Elon Musk'ın gücünü artırması, Washington'daki siyasetçileri endişelendirmeye başladı

Elon Musk, 24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından Starlink'i Ukrayna'da devreye sokmuştu (Reuters)
Elon Musk, 24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından Starlink'i Ukrayna'da devreye sokmuştu (Reuters)

Dünyanın en zengin insanı unvanlı Elon Musk, Tayvan ve Ukrayna için önerdiği siyasi planlarla ABD yönetimini rahatsız etmeye başladı.
Washington Post'un haberine göre, Musk'ın Ukrayna'daki özel uydu hizmeti için ödeme yapmaya devam etmek istemediğini söylemesi de Pentagon yetkililerini kızdıran konulardan biri oldu.
51 yaşındaki teknoloji milyarderi daha sonra bu sözlerinden vazgeçerek Starlink uydu hizmetini vermeye devam edeceğini açıklasa da Washington'daki yetkililer, Musk'ın giderek zenginleşmesi ve etkili bir figür haline gelmesinden endişe duyuyor.

Musk'ın "barış planları"
SpaceX ve Tesla CEO'su Musk, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili 3 Ekim'de Twitter'da başlattığı anketle tartışma yaratmıştı. Takipçilerine Ukrayna işgalinin sona ermesine dair "muhtemel senaryo" tahminine katılıp katılmadığını soran Musk şu maddeleri kaleme almıştı:
- BM gözetiminde ilhak edilen bölgelerin seçimlerinin yeniden yapılması. Eğer halkın iradesi gitmesinden yanaysa Rusya bölgeleri terk eder.
- Kırım, 1783'ten beri olduğu gibi (Kruşçev'in hatasına kadar) resmen Rusya'nın bir parçası olarak kalır.
- Kırım'a su temini güvence altına alınır.
- Ukrayna tarafsız statüde kalır.
Musk'ın bu önerileri Ukraynalı yetkililer tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Ayrıca Ukraynalılara sağladığı Starlink hizmetinin cephe hattında kesintiye uğradığına yönelik haberlerin ardından Musk, bu hizmet için daha fazla para ödemek istemediğini söylemişti.
Ancak tepkilerin ardından bu sözlerinden vazgeçmiş ve Starlink'in Ukrayna'da ücretsiz kullanılmaya devam edeceğini duyurmuştu.
Bunun ardından milyarder, Financial Times gazetesine verdiği bir röportajla Çin ve Tayvan arasındaki siyasi gerilime de dahil olmuştu. Röportajda Tayvan'ın Çin'e bağlı bir "özel idari bölge" olmasını önermişti.
Çin'in Washington Büyükelçisi, Musk'a bu önerisi için teşekkür ederken, Tayvanlı mevkidaşı "özgürlüklerinin satılık olmadığını" söylemişti.

"Kendisini başkandan yukarıda görüyor"
Beyaz Saray'dan bir yetkili bu olayların ardından teknoloji milyarderine "Elon, Her Yerde" ismini taktı. Washington Post'a konuşan ve ismini açıklamak istemeyen yetkili, şöyle söyledi:
"İnsanlığa öyle bir armağan olduğuna inanıyor ki… Sanki en iyisini kendisi biliyor."
Musk'la ilgili podcast'ler yayımlayan Harvardlı tarihçi Jill Lepore da, "Kendisini başkanlığın üstünde görüyor" ifadelerini kullandı.
Teknoloji milyarderi geçmişte ABD'nin iki siyasi kanadıyla da iyi geçinmeye çalışmıştı. Örneğin, Demokrat Partili Eski Başkan Barack Obama'yla yemek yemiş, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'ın konseylerine katılmıştı.
Ayrıca hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Parti'ye bağışta bulunmuştu.
 Öte yandan Musk, bugün siyasi tavrını epey değiştirdi. Demokrat Partili mevcut başkan Joe Biden'ı sosyal medyada alenen eleştiren milyarder, 2024'te Cumhuriyetçilerin adayına oy vereceğini söylüyor.
Ancak Musk'ın Ukrayna'yla ilgili açıklamaları Cumhuriyetçi siyasetçileri de kızdırıyor.
Örneğin Cumhuriyetçi Senatör Lindsey O. Graham, Musk'ın planını Ukrayna halkına "hakaret" diye nitelendirmişti.

ABD'nin Musk'a bağımlılığı
Dünyanın dört bir yanında yatırımları olan Musk, küresel bir güç haline gelirken Washington'a giderek daha az ihtiyaç duyuyor. Ancak Washington'ın milyardere bağımlılığı devam ediyor.
ABD ordusu insansız hava araçlarını, gemileri ve uçakları işletmek için Musk'ın uydu iletişim hizmetlerini kullanıyor. NASA, astronotlarını SpaceX'in uzay kapsülleri sayesinde Uluslararası Uzay İstasyonu'na götürebiliyor. Önceden NASA, Rusya'nın Soyuz fırlatma sistemine bağımlıydı.
Bunun yanı sıra iklim krizi Beyaz Saray'ın en önemli gündemlerinden biri haline gelirken Tesla'nın elektrikli otomobilleri, ABD'deki diğer tüm üreticilerin araçlarından daha yaygın kullanılıyor.
Öte yandan bazı üst düzey hükümet yetkilileri, Musk'a bağımlılığı azaltmak için rakip firmalarla anlaşmalar imzaladıklarını belirtiyor.
Independent Türkçe, Washington Post, Financial Times



Kuzey Kore: Trump'ın Gazze'yi kontrol etme teklifi gülünç

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yıkılmış bir sokaktaki Filistinliler... (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yıkılmış bir sokaktaki Filistinliler... (AFP)
TT

Kuzey Kore: Trump'ın Gazze'yi kontrol etme teklifi gülünç

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yıkılmış bir sokaktaki Filistinliler... (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yıkılmış bir sokaktaki Filistinliler... (AFP)

Kuzey Kore devlet medyası bugün ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'nin kontrolünü ele geçirme ve Filistinlileri şeritten çıkarma önerisini “saçma” olarak niteleyerek, Washington'u şantaj yapmakla suçladı.

Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA) tarafından yayınlanan bir yorumda, doğrudan Trump'tan söz edilmeksizin, Filistinlilerin güvenlik ve barış umutlarının bu teklifle yıkıldığı belirtildi. Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığına göre göre yorumda, “ABD'nin şok edici açıklaması nedeniyle dünya şimdi bir lapa tenceresi gibi kaynıyor” denildi.

Yorumda, Trump'ın ABD'nin Gazze sakinlerini bölgeden çıkarma ve savaştan zarar görmüş şeridi “Ortadoğu'nun Rivierası”na dönüştürme niyetinde olduğuna dair şok edici açıklamasına atıfta bulunuldu. KCNA tarafından yayınlanan yorumda ayrıca Trump yönetimi Panama Kanalı ve Grönland'ı kontrol etme çağrıları ve Meksika Körfezi'nin adını Amerika Körfezi olarak değiştirme kararı nedeniyle eleştirildi.

KCNA’nın haberinde Washington “şantajcı” olarak nitelendirilirken, “ABD modası geçmiş yanılsamalarından uyanmalı ve diğer ülkelerin ve halkların onurunu ve egemenliğini ihlal etmekten derhal vazgeçmelidir” denildi. Trump ilk döneminde Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile eşi benzeri görülmemiş zirve toplantıları gerçekleştirmiş ve aralarındaki kişisel ilişkiyi övmüştü.

ABD Başkanı kısa bir süre önce Kim'le tekrar görüşeceğini söylerken, Pyongyang'daki resmi medya Trump'ın ikinci dönemi hakkında nadiren yorum yapıyor ve Washington ve müttefiklerinden ciddi bir güvenlik tehdidi algılayarak saldırmaya devam ediyor. Kuzey Kore Gazze'deki durumu açıkça eleştirip İsrail'i akan kandan sorumlu olmakla suçlarken, Washington'u “suç ortağı” olarak nitelendiriyor.