Gözcü'nün yaratıcısı ürkütücü hikayeyi neden ekrana uyarladığını anlattı

"Senaryoyu bedavaya yazacağım, yeter ki izin ver"

Gözcü'den Bobby Cannavale (Eric Liebowitz/Netflix)
Gözcü'den Bobby Cannavale (Eric Liebowitz/Netflix)
TT

Gözcü'nün yaratıcısı ürkütücü hikayeyi neden ekrana uyarladığını anlattı

Gözcü'den Bobby Cannavale (Eric Liebowitz/Netflix)
Gözcü'den Bobby Cannavale (Eric Liebowitz/Netflix)

Son dönemde Netflix'in popüler dizilerinden olan Gözcü'nün (The Watcher) yaratıcılarından Ryan Murphy, gerçek hikayeyi ekrana uyarlamaya nasıl karar verdiği hakkında konuştu.
Gözcü, ABD'nin New Jersey eyaletinde yeni bir eve taşındıktan sonra anonim birinde korkutucu mektuplar almaya başlayan iki çocuklu ailenin başından geçenleri anlatıyor.
The Hollywood Reporter'a konuşan Murphy, 2018'de olayı basına taşıyan yazıyı okuduktan sonra çok etkilendiğini belirtti.
Murphy şunları söyledi:
"Anında kendi ailemi düşündüm. Dünyanın her yerinde herkesin bir şekilde saldırı altında olabileceği fikri, 'Ailemi nasıl güvende tutabilirim?' düşüncesi beni motive etti. Fikri bilgisayarda notlarıma yazdım."
Murphy, hikayenin yapım haklarını almak için gerekli görüşmeyi yaptığında konunun halihazırda Netflix'le anlaşması olan başka bir yapımcıya satıldığını öğrenmiş.
Bu kişinin arkadaşı Eric Newman olduğu ortaya çıkınca Murphy, yapımcıyı aramış ve şöyle konuşmuş:
"Bu hikayenin ve bu türün büyük bir hayranıyım. Senaryoyu bedavaya yazacağım, yeter ki izin ver."
Murphy, Newman'ın bunu kabul etmesiyle projeye dahil olduğunu söyledi.
Murphy dizide ortak yazarlık yapmakla birlikte projenin yapımcılığını da üstlendi.
Gözcü, 13 Ekim'de yayımlandığı ilk günden Netflix'in en çok izlenen 10 dizi listesine girdi.
Yapımcı-senarist Murphy'nin bir önceki projesi Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) de Netflix'in çıktığı ay en çok izlenen yapımları arasına girerek büyük başarı sağlamıştı.
ABD'li seri katil Jeffrey Dahmer'ın hayatını anlatan dizi, büyük ilgi toplamasının yanında katili "sempatik gösterdiği" suçlamasıyla olumsuz tepkiler de almıştı.
Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Page Six



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment