Uyku problemlerine karşı kullanılan melatonin, kabuslara mı yol açıyor?

Uyku uzmanı, tedaviye üç aydan fazla devam edilmesini önermiyor

Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 85'i yılda en az bir kabus görür (Pixabay)
Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 85'i yılda en az bir kabus görür (Pixabay)
TT

Uyku problemlerine karşı kullanılan melatonin, kabuslara mı yol açıyor?

Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 85'i yılda en az bir kabus görür (Pixabay)
Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 85'i yılda en az bir kabus görür (Pixabay)

Melatonin hapı veya damlası kullanan bazı kişiler, geceleri gerçekçi kabuslar görmekten şikayetçi. Uzmanlarsa şimdiye dek deneylerde bu yönde bir bulgu tespit etmediklerini söylüyor.
Uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen melatonin hormonu insan vücudunda doğal yollardan üretiliyor. Ancak ekran karşısında geçirilen süreler salgılanan melatonin seviyesini etkiliyor ve birçok kişi bu yüzden uykusuzluk çekebiliyor.
Amerikan Tabipler Birliği'ne göre ABD'liler önceki 10 yıla göre iki kat daha fazla melatonin takviyesi kullanıyor. Tüketimin pandeminin ardından daha da arttığı belirtiliyor. Bazı eczacılar günde 30 kutu kadar melatonin sattıklarını ifade ediyor.
Bu hormon aslında vücudun doğal ışıktan sinyal almayı bırakmasının ardından, beynin merkezindeki epifiz bezinde salgılanıyor. En fazla salgılandığı anlar gece 3.00 ve 4.00 arası.
Kan damarlarını genişlemesini sağlayan melatonin, vücut ısısını düşürerek bireyleri uykuya hazırlamakla görevli. Hormon aynı zamanda çok güçlü bir antioksidan. Bu yüzden insanlara uyurken kendilerini canlandırma fırsatı veriyor.
Önceki araştırmalar, uyku bozukluğu çeken kişilerde melatonin takviyesinin uykuya dalma süresini 7 dakika azalttığını, uykuda geçirilen süreyi de 8 dakika artırdığını göstermişti.
Takviyelerin yan etkileri arasında ise uyku hali, baş dönmesi, mide bulantısı ve baş ağrısı gibi semptomlar var. Ancak takviyeleri alan bazı kişiler korkunç kabuslarla da karşı karşıya aldıklarını söylüyor.
El Pais'e konuşan ve ismini açıklamak istemeyen bir kullanıcı, "Rüyamda bir cinayete ortak olduğumu gördüğüm gün melatonin almayı bıraktım. Çok canlı bir rüyaydı" ifadelerini kullandı.
Claudia adını kullanan kişi, kullandığı hapları internetten reçetesiz sipariş ettiğini belirtti. Daha sonra doktora giden Claudia, reçeteyle kendisine daha uygun bir dozaja başladığını ve rüyalardan kurtulduğunu dile getirdi.
Anabel adını kullanan bir başkası da yoğun seyahat programı yüzünden rahat uyuyabilmek için melatonin takviyesine başvurdu. "Kabuslar yüzünden bıraktım. Kalitesiz uyumayı tercih ettim" diyen Anabel, takviyeyi aylar sonra bu kez daha küçük dozlarla almaya başladı:
"Şimdi bütün gece aşırı gerçekçi rüyalar görüyorum, sanki bir filmmiş gibi ama bunlar kabus değil. Sanırım artık ihtiyaçlarıma hizmet ediyor."
Uzmanlarsa klinik deneylerde kabuslara dair bulguya rastlanmadığını belirtiyor. Ancak melatonin takviyelerine dair yeteri kadar uzun vadeli ve kaliteli veri olmadığını vurguluyor.
İspanya'daki Vall d'Hebron Hastanesi'nin Uyku Birimi koordinatörü Dr. Odile Romero, hastaların bağımlı olduğuna veya kabus gördüğüne tanık olmadıklarını söyledi. Ancak baş ağrısının bazı kişilerde sorun yaratabileceğini ekledi.
Madrid'deki Uyku Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Alba García-Aragon da tedaviye üç aydan fazla devam edilmesini önermiyor:
"Melatonin tüketimini bırakanlarda yoksunluk belirtileri görmedim. Ancak uzun süreli melatonin tedavisi gören hastalarda belirli psikolojik bağımlılıklar oluyor."
Independent Türkçe, El Pais, JAMA Network



Bilimsel atılım... Doktorlar ciddi genetik bozukluğu olan bir bebeğin DNA'sını yeniden yazıyor

İlk gen tedavisini gerçekleştirme hayali gerçek oldu. (Reuters)
İlk gen tedavisini gerçekleştirme hayali gerçek oldu. (Reuters)
TT

Bilimsel atılım... Doktorlar ciddi genetik bozukluğu olan bir bebeğin DNA'sını yeniden yazıyor

İlk gen tedavisini gerçekleştirme hayali gerçek oldu. (Reuters)
İlk gen tedavisini gerçekleştirme hayali gerçek oldu. (Reuters)

ABD'li bir grup doktor, bir bebeğe, erken çocukluk döneminde etkilenenlerin yaklaşık yarısını öldüren ciddi bir genetik bozukluk teşhisi konulmasının ardından, bebeği özelleştirilmiş bir gen düzenleme tedavisiyle tedavi eden ilk doktorlar oldular.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre uluslararası araştırmacılar, bebekler doğduktan kısa bir süre sonra hatalı DNA'nın yeniden yazılmasıyla bir dizi yıkıcı genetik hastalığın tedavi edilebileceğini gösterdiğini söyleyerek bu olağanüstü tıbbi başarıyı takdir ettiler.

Philadelphia Çocuk Hastanesi ve Pensilvanya Üniversitesi'ndeki uzmanlar, çocuğa teşhis konur konmaz çalışmaya başladı ve özelleştirilmiş tedavinin ‘karmaşık tasarım, üretim ve güvenlik testlerini’ altı ay içinde tamamladı.

K.J. isimli çocuk, şubat ayında kan dolaşımına infüzyon yoluyla özelleştirilmiş tedavinin ilk dozunu aldı ve bunu mart ve nisan aylarında iki doz daha izledi. Doktorlar çocuğun durumunun iyi olduğunu, ancak hayatının geri kalanında yakın takibe ihtiyaç duyacağını söyledi.

Ekibin başhekimi Dr. Rebecca Ahrens-Niklas, bu atılımın gen düzenleme alanında ‘yıllar süren ilerlemenin’ bir sonucu olduğunu söyledi. Ahrens-Niklas, “KJ sadece bir hasta olmasına rağmen, onun bu tedaviden faydalanacak birçok hastanın ilki olmasını umuyoruz” dedi.

K.J., 1,3 milyon insandan yalnızca birini etkileyen bir durum olan ciddi CPS1 eksikliği ile doğdu. Bu hastalığa sahip kişilerde, vücuttaki proteinlerin normal parçalanması sonucu ortaya çıkan amonyağı idrarla atılmak üzere üreye dönüştüren bir karaciğer enzimi eksiktir. Bu da karaciğere ve beyin gibi diğer organlara zarar verebilecek bir amonyak birikimine yol açar.

Bazı hastalara CPS1 eksikliğini tedavi etmek için karaciğer nakli yapılırken, bu ciddi hastalığa sahip çocuklar ameliyat için yeterli yaşa geldiklerinde karaciğerlerinde hasar oluşmuş olabilir.

Doktorlar, New England Journal of Medicine'de yayınlanan bir makalede, “K.J.’deki bozukluğun altında yatan spesifik mutasyonları belirleme, bunları düzeltmek için bir gen düzenleme tedavisi tasarlama ve tedaviyi test etme” sürecini tanımladılar. Terapide DNA kodunu harf harf yeniden yazan bir yöntem kullanılıyor.

Pensilvanya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kieran Musunuru, “On yıllardır duyduğumuz gen terapisi vaadi gerçekleşiyor ve tıbba yaklaşımımızı temelden değiştirecek” dedi.

Sevilla'daki Pablo de Olavide Üniversitesi'nde genetik uzmanı olan Dr. Miguel Angel, denemenin ‘bu tedavilerin artık bir gerçeklik olduğunu gösteren bir kilometre taşını temsil ettiğini’ söyledi. Angel, “Bildirildiği üzere, hastalar güvenliklerini sağlamak ve ek dozlara ihtiyaç olup olmadığını belirlemek için uzun bir süre izlenecek” ifadesini kullandı.