İran protestoları: "Güvenlik güçleri, Hamaney'in posterini yırtan 21 yaşındaki eylemciyi öldürdü"

"Her gün fotoğrafına saatlerce bakıp ağlıyorum"

İran'daki protestolarda yönetim, Batılı ülkeleri eylemcileri kışkırtmakla suçlamıştı (Reuters)
İran'daki protestolarda yönetim, Batılı ülkeleri eylemcileri kışkırtmakla suçlamıştı (Reuters)
TT

İran protestoları: "Güvenlik güçleri, Hamaney'in posterini yırtan 21 yaşındaki eylemciyi öldürdü"

İran'daki protestolarda yönetim, Batılı ülkeleri eylemcileri kışkırtmakla suçlamıştı (Reuters)
İran'daki protestolarda yönetim, Batılı ülkeleri eylemcileri kışkırtmakla suçlamıştı (Reuters)

İran'daki protestolarda ülkenin ruhani lideri Ali Hamaney'in posterini yırtan 21 yaşındaki İrfan Rezai'nin güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldüğü iddia edildi.
Rezai'nin ailesine yakın olduğunu söyleyen ve kimliğini paylaşmayan bir kaynak, Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'nin İran bürosuna konuştu.
Kaynak, olayın 21 Eylül'de Mazenderan eyaletindeki Amul şehrinde yaşandığını, Rezai'nin yakın mesafeden omzundan ve arkasından vurulduğunu öne sürdü.
İranlı yetkililer olaya dair açıklama yapmazken kaynak, aileye oğullarının protestocular tarafından öldürüldüğünü söylemeleri için baskı uygulandığını iddia etti.
Kaynak, genç protestocunun 5 metre mesafeden vurulduğunu, arkasına isabet eden kurşunun böbrek ve dalağında yarattığı hasar nedeniyle yaşamını yitirdiğini öne sürdü.
Yetkililerin, eylemcinin cansız bedenini aileye dikkat çekmeyecek bir cenaze töreni düzenlemeleri şartıyla iki gün sonra teslim ettiği de savunuldu.

Rezai'nin babasının Irak-İran Savaşı gazisi olması nedeniyle ailenin cenaze töreni düzenlemesine izin verildiği öne sürüldü.
Genç protestocunun annesi Farzani Barzekar, 13 Ekim'de Instagram'daki gönderisinde oğlunun mezarının görüntüsünü paylaşarak, "Her gün fotoğrafına saatlerce bakıp ağlıyorum" ifadelerine yer vermişti.

Mahsa Amini protestoları sürüyor
Başkent Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından, "başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle" gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Muhalifler ve hak grupları, 22 yaşındaki Amini'nin polis sorgusunda işkence nedeniyle öldüğünü savunurken, Tahran Polisi kadının sağlık sorunu yaşayıp aniden bilincini kaybettiğini öne sürmüştü.

7 Ekim'de İran Adli Tıp Kurumu'nun yayımladığı rapordaysa Amini'nin ölümünün "darp sonucu değil, beyin hipoksisinin neden olduğu çoklu organ yetmezliğinden kaynaklandığı" iddia edilmişti.
Protestolara lise öğrencilerinin katılması da dikkat çekmişti. İran Eğitim ve Öğretim Bakanı Yusuf Nuri, 12 Ekim'deki açıklamasında gösterilerde gözaltına alınan liselilerin cezaevinde değil "psikoloji merkezlerinde" tutulduğunu söylemişti.
İran devlet televizyonu, 24 Eylül'de, gösterilerde aralarında güvenlik güçlerinin de olduğu 41 kişinin hayatını kaybettiğini savunmuştu.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı ise (HRANA) yayınladığı raporda 32'si çocuk 26'sı güvenlik görevlisi olmak üzere en az 233 kişinin hayatını kaybettiğini ileri sürmüştü.
Independent Türkçe, BBC, AA



Şara İsrail'i uyardı: Bir alanda zafer kazanmak diğer alanda başarıyı garantilemez

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
TT

Şara İsrail'i uyardı: Bir alanda zafer kazanmak diğer alanda başarıyı garantilemez

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)

Bu sabah bir konuşma yapan Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, İsrail'i “Suriye içinde ihtilaf yaratmakla” suçladı ve “(Süveyda vilayetindeki) durumun tırmanmasına eylemleriyle neden olduğunu” ifade etti.

 “Önümüzde iki seçenek var; ya İsrail'le yüzleşeceğiz ya da iç cephemizi onaracağız” diyen eş Şara sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaos yaratma girişimlerine birlik içinde karşı koyacağız. Suriye kaos yaratılacak bir yer olmayacak ve Suriye'nin yeni bir savaşa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz." “Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü girişimi” reddettiklerini vurgulayan Suriye Devlet Başkanı, “Dürzilerin vatanın dokusunun bir parçası ve korunmalarının öncelikli olduğunu” belirterek, “Süveyda'da güvenliğin sağlanmasından yerel gruplar ve şeyhlerin sorumlu olduğunu” kaydetti.

Eş Şara konuşmasında, “Halkımız özgürlüğünü kazanmak için bir devrime girişti ve büyük fedakârlıklar yaparak bu devrimi kazandı. Hala tehdit altında olması durumunda onuru için savaşmaya hazır” dedi. “Eski rejimin devrilmesinden bu yana istikrarımızı hedef almaya ve aramızda anlaşmazlık yaratmaya alışkın olan İsrail varlığı, şimdi yine saf topraklarımızı bitmek bilmeyen bir kaos alanına dönüştürmeye çalışıyor ve bu yolla halkımızın birliğini bozmaya ve yeniden inşa ve ilerleme sürecinde ilerleme kabiliyetimizi zayıflatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı, “Bu varlık, Suriyelilerin uzun tarihleriyle her türlü ayrılık ve bölünmeyi reddettiği gerçeğinden habersiz, anlaşmazlık ve çatışma tohumları ekmek için tüm yöntemleri kullanmaktan vazgeçmiyor” dedi. “Büyük bir güce sahip olmak mutlaka zafere ulaşmak anlamına gelmez ve bir alandaki zafer başka bir alanda başarıyı garanti etmez. Bir savaşı başlatabilirsiniz, ancak sonucunu kontrol etmek kolay değildir. Biz bu toprakların evlatlarıyız ve İsrail varlığının bizi parçalamaya yönelik tüm girişimlerinin üstesinden gelebiliriz ve kararlılığımız uydurma çekişmelerle sarsılmayacak kadar güçlüdür” şeklinde konuştu.

“Biz Suriye halkı olarak, bizi kimin savaşa sürüklemeye çalıştığını ve kimin bizi bölmeye çalıştığını çok iyi biliyoruz ve onlara halkımızı topraklarımızda ateşlemek istedikleri bir savaşa, ülkemizi parçalamaktan ve çabalarımızı kaos ve yıkıma doğru dağıtmaktan başka bir amacı olmayan bir savaşa dahil etme fırsatı vermeyeceğiz. Çünkü Suriye ne yabancı komploların deneme alanı ne de çocuklarımız ve kadınlarımız pahasına başkalarının emellerini uygulama yeridir.”

Eş Şara, “Suriye devletinin herkesin devleti, vatanın onuru ve gururu ve her Suriyelinin vatanının yeniden inşa edildiğini görme hayali olduğunu, bu devlet aracılığıyla Suriye'nin itibarını yeniden tesis etmek ve onu güvenlik ve istikrar içinde yaşayan ulusların ön saflarına yerleştirmek için ayrım gözetmeksizin hepimizin birleştiğini” vurguladı.

“Yeni Suriye'yi inşa etmek hepimizin devletimizin etrafında toplanmasını, ilkelerine bağlı kalmasını ve vatanın çıkarlarını her türlü bireysel düşüncenin ya da sınırlı çıkarın üzerinde tutmasını gerektiriyor. Bugün ihtiyacımız olan şey, hepimizin bu inşaya ortak olması ve karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden gelmek için el ele çalışmasıdır” diyen Suriye Devlet Başkanı, “birlik bizim silahımız, çok çalışmak yolumuz ve güçlü irademiz bu müreffeh geleceği inşa edeceğimiz temeldir” dedi.

Suriye Devlet Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuşmamda, bu ülkenin dokusunun özgün bir parçası olan Dürzi halkımızı da ayrı bir yere koyuyorum. Suriye hiçbir zaman bölünme, parçalanma ya da halkı arasında nifak tohumları ekme yeri olmayacaktır. Haklarınızı ve özgürlüğünüzü korumanın önceliklerimizden biri olduğu konusunda sizi temin ederiz ve sizi dışarıdan bir tarafa sürükleme ya da saflarımızda bölünme yaratma girişimlerini reddediyoruz, hepimiz bu toprakların ortaklarıyız ve hiçbir grubun Suriye'yi ve çeşitliliğini yansıtan bu güzel tabloyu bozmasına izin vermeyeceğiz.”

“Suriye devleti, tüm kurumları ve liderleriyle, Süveyda'da Süveyda ve çevresindeki bölgelerden silahlı gruplar arasında eski anlaşmazlıkların ardından meydana gelen iç çatışmaları durdurmak için tüm iradesi ve kararlılığıyla müdahale etti, ancak devletin durumu sakinleştirmesine yardımcı olmak yerine, kaosa, huzursuzluğa ve fitne çıkarmaya alışkın yasadışı gruplar ortaya çıktı. Bu çetelerin liderleri, aylardır diyaloğu reddeden ve dar kişisel çıkarlarını ulusun çıkarlarından üstün tutanlarla aynı kişilerdir.”

Pazar günü Süveyda vilayetinde Dürzi ve Bedevi militanlar arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre çatışmaların şiddetlenmesi üzerine hükümet güçleri pazartesi günü çatışmaları durdurmak için eyalete müdahale edeceklerini duyurdu. İsrail, “Dürzileri korumak” amacıyla hareket ettiğini söyleyerek, Şam yakınlarında ve Suriye'nin güneyinde bir dizi saldırı düzenleyerek mücadeleye dahil oldu. Suriyeli yetkililer dün akşam Süveyda'daki Dürzi gruplarla ateşkes için anlaşmaya varıldığını duyurdu.