Matt Smith: House of the Dragon, Doctor Who'dan daha rahat

"Doctor Who en muhteşem karakter"

11. Doctor Who olarak adını duyuran Matt Smith, House of the Dragon'da Daemon Targaryen'ı canlandırıyor (BBC/HBO)
11. Doctor Who olarak adını duyuran Matt Smith, House of the Dragon'da Daemon Targaryen'ı canlandırıyor (BBC/HBO)
TT

Matt Smith: House of the Dragon, Doctor Who'dan daha rahat

11. Doctor Who olarak adını duyuran Matt Smith, House of the Dragon'da Daemon Targaryen'ı canlandırıyor (BBC/HBO)
11. Doctor Who olarak adını duyuran Matt Smith, House of the Dragon'da Daemon Targaryen'ı canlandırıyor (BBC/HBO)

Matt Smith, House of the Dragon ve Doctor Who'yu karşılaştırdı. Ünlü oyuncu, eski dizisinde House of the Dragon'a nazaran daha fazla baskı hissettiğini söyledi.
Serinin 11. doktoru olan Smith, Los Angeles Times'a yaptığı açıklamada "Doctor Who'yla gelen baskı sıradışı. Ayrıca bunu 10 aktörle falan paylaşıyorsun" dedi.
39 yaşındaki ünlü oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doctor Who, Doctor Who'dur. Hamlet Hamlet'tir anladın mı? Rolü aldığımda 26 yaşındaydım. Bir daha böyle bir baskı hissedecek miyim bilmiyorum."
Birleşik Krallık'ta Doctor Who'nun çok önemli olduğunu belirten Smith, House of the Dragon'ın da büyük bir marka olduğunu ancak stüdyoda çalışırken o kadar baskı hissetmediğini belirtti. Britanyalı yıldız şu ifadeleri kullandı:
"Bence Doctor Who'dan ayrılan herkes Doctor Who'yu sonsuza kadar özleyecek. Çünkü işler ondan sonra daha iyiye gitmiyor. Doctor Who en muhteşem karakter. Zamanda yolculuk yapabilme fikriyle yaşamak harika."
Game of Thrones'ta yaşanan olayların 172 yıl öncesini anlatan House of the Dragon'ın ilk sezonu, dün (24 Ekim) yayımlanan 10. bölümle sona erdi.
Independent Türkçe, Los Angeles Times, Collider



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment