İsrailli Araplara göre en uygun aday Netanyahu

Remle'den bir kadın, Netanyahu'nun pankartının asılı olduğu bir pencereden dışarı bakıyor (Reuters)
Remle'den bir kadın, Netanyahu'nun pankartının asılı olduğu bir pencereden dışarı bakıyor (Reuters)
TT

İsrailli Araplara göre en uygun aday Netanyahu

Remle'den bir kadın, Netanyahu'nun pankartının asılı olduğu bir pencereden dışarı bakıyor (Reuters)
Remle'den bir kadın, Netanyahu'nun pankartının asılı olduğu bir pencereden dışarı bakıyor (Reuters)

Dün Tel Aviv'de sonuçları yayınlanan yeni bir anket, İsrail seçimlerinde oy kullanacak Arapların ( (48 Arapları) yüzdesinin biraz artacağını gösterdi. Son seçimlerde katılım oran yüzde 45 iken önümüzdeki seçimlere katılımın yüzde 49'a bandında olması tahmin ediliyor. Araplar kimin başbakanlık görevine uygun olduğuna karar veremiyorlar.
Anket katılanların yüzde 34,2'si, hükümete başkanlık etmek için hiçbir adayın bu pozisyona uyun olmadığını belirttiler. Ancak geriye kalan katılımcıların yüzde 18’i Netanyahu’yu uygun aday olarak görürken onu  yüzde 6,6’la Arap Balad Partisi (Tecemmu/Ulusal Demokratik Birlik Partisi) lideri Arap milletvekili Sami Ebu Şehade’nin uygun aday olduğunu ifade ettiler.  Şehade’yi, yüzde 6,1’le Değişim için Arap Hareketi (Ta’al) lideri Ahmed et-Tibi izlerken İslami Hareket’in oluşturduğu Birleşik Arap Listesi (Ra’am) lideri Mansur Abbas yüzde 4,8’le takip ediyor. Bu isimleri mevcut Başbakan Yair Lapid yüzde 4,7’le  Savunma Bakanı Benny Gantz ise yüzde  3,2’le takip ederken yüzde 3’le Eşitlik ve Barış için Demokrasi Cephesi (Hadaş) lideri Eymen Avde izliyor.
Şarku’l Avsat’ın Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı Moshe Dayan Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan araştırmada aktardığı bilgilere ankete 510 Arap kökenli İsrail vatandaşı katıldı. Çıkan sonuçlara göre katılımcıların yüzde 51’i önümüzdeki salı yapılacak seçimlere katılmayı planlamıyor. Ankette göre Araplar Knesset'e (İsrail Parlamentosu) sadece 13 sandalyeyle girecekler. Arapların seçime katılımı oranları artsa yada Yahudi seçmenlerden gelen destek artarsa vekil sayısının maksimum 18 çıkması bekleniyor. Bu, oy oranlarındaki düşüşün Arapların beş sandalye kaybetmelerine sebep olacağı anlamına geliyor.
Ancak anket, Arapların yalnızca dört sandalyeyle temsil edilme tehlikesi olduğunu gösteriyor. Zira sadece Avde ve Tibi liderliğindeki Hadaş ve Ta’al ittifakı dört sandalye tekabül eden yüzde 3,25’lik seçim barajını  aşıyor. Sonuçlara göre sol kanattaki 100-200 Yahudi’nin oyunu alan Hadaş ve Ta’al ittifakı 4,1 sandalye kazanacak. Bunu, seçim barajı etrafında gidip gelen ve şu anda 3,7 sandalyeye ulaşan Ra’am takip ediyor. Ra’am’ı Sami Ebu Şehade liderliğindeki Tecemmu Partisi 3,2 sandalye ile takip geliyor.
Siyonist partiler Arap oylarından yaklaşık üç sandalye elde ettiler. Bu durumdan yararlananların başında 1,3 sandalye alan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud partisi geliyor. Bunu, her biri yarım sandalye alan sol çizgideki İşçi Partisi ve Meretz partileri takip ediyor. Ardından, üçte bir sandalye alan Lapid'in partisi geliyor. Üçte iki sandalye geri kalan Siyonist partiler arasında paylaşılıyor.
Arap seçmenlerin yüzde 40'ı sorulan bir soruya yanıt olarak, İsrail'deki Arap toplumunun durumunun Naftali Bennett hükümeti ve Lapid hükümeti döneminde durumlarının daha da kötüleştiğini söyledi. Yüzde 44'ü Araplar için durumun aynı kaldığını söyledi. Yüzde 13'ü ise İslamcı Hareket'in hükümet koalisyonuna katılması sayesinde İsrail'deki Arapların durumunun düzeldiğini söyledi.
Ankete göre katılımcıların yüzde 46,8'i Arap partilerini yapıları ne olursa olsun, ister sağ ister sol olsun bir sonraki hükümet koalisyonunda ortak olarak görmek istiyor. Yüzde 15,6'sı merkez ve sol partilerin karışımından oluşan bir hükümete girmelerini desteklediklerini söyledi. Yüzde 22,3'ü Arapların İsrail'de herhangi bir hükümete girmesini desteklemediklerini söyledi.
Anketi denetleyen Arik Rudnitzky, sonuçların Arap seçmen oranında önemli bir artışa işaret ettiğini belirtti. Bu durumun, Hadaş ve Ra’am’ın barajı geçeceğine ilişkin tahminleri gerçekçi kıldığını söyledi. Rudnitzky’e göre Tecemmu şu anda seçim barajını geçemiyor ancak Tecemmu’ya destekte bir artış gözlemleniyor. Bu yüzden bir sürpriz yapıp barajı geçmesi mümkün. Böyle bir şey olması durumunda Arapların temsili yükselecek ve bu Netanyahu ve kampı için sorun yaratacak.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.