Herzog ve Blinken ‘Rusya ve İran’ konusunu ele aldı

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
TT

Herzog ve Blinken ‘Rusya ve İran’ konusunu ele aldı

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Rusya’nın Ukrayna’da İran yapımı Shahed 136 silahlı insansız hava araçları (SİHA) kullandığına dair ellerindeki görsel kanıtlarını sunmak için Washington ziyaretini değerlendirdi.
Herzog, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmede İran’ın güvenilir olmadığını ve varlık gösterdiği her yerde öldürme, acı ve nefretin olduğunun kanıtlandığını söyledi.
İran silahlarının dünyayı istikrarsızlaştırmada merkezi bir rol oynadığını ve uluslararası toplumun bundan ders alması gerektiğini dile getiren Herzog şunları söyledi:
“Kalbimiz İran halkıyla atıyor. İranlı kadınlar her gün baskı altında ve saldırıya uğruyor. İran silahlarının sivillere, Ukrayna’daki masum sivillere karşı kullanıldığını dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.”
ABD Başkanı Joe Biden ile de görüşen Herzog, İsrail’in kuruluşunun 75. yıldönümü vesilesiyle Kongre’nin her iki kanadının ortak toplantısına hitap etmeye davet edildi.
Blinken ise, “İran’ın bölgede ve ötesinde gerçekleştirdiği tehlikeli, istikrarsızlaştırıcı ve terör eylemlerine karşı birlikte duruyoruz. İran’ın Ukrayna’ya ve Ukrayna halkına karşı saldırganlığını artırmak için Rusya’ya SİHA’lar sağlaması, Ukrayna’da sahada korkunç sonuçlara yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’ın açıklamasına göre, Blinken ve Herzog, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı ve İran’ın bölgedeki kötü etkisi de dahil olmak üzere ortak güvenlik endişelerini tartıştı.
Blinken, Herzog’u ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ve Lübnan arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığını çözen tarihi anlaşmanın imzalanması nedeniyle kutladı.
Negev Forumu çalışmalarının sürdürülmesine ek olarak, İsrail’in Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme fırsatlarına değinen Blinken, ABD’nin artan gerilim ve şiddet ile Batı Şeria’da İsrailli ve Filistinlilerin hayatını kaybetmesinden endişe duyduğunu ve tüm tarafları itidalli olmaya çağırdığını da dile getirdi.
Temmuz ayında Biden’dan aldığı davete yanıt olarak ABD’ye giden Herzog, son iki gün içinde Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, diğer üst düzey yönetim yetkilileri, her iki partinin kongre liderleri ve ABD’deki Yahudi cemaatinin liderleri ile bir araya geldi.
Pelosi ile görüştükten sonra açıklama yapan Herzog, İran’ın meydan okumasının büyük olduğunu söyleyerek, “Güvenliğimizi tehlikeye atacaklara karşı ABD’nin desteğini çok takdir ediyoruz” dedi.
Öte yandan, ABD ve İsrail arasındaki Ortak Siyasi-Askeri Grup (JMPG), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlamasından bu yana yapılan ilk yüz yüze toplantının ardından ortak bir açıklama yaptı.
İki taraf, İsrail bölgesel ortaklarla ilişkilerinde eşi görülmemiş gelişmelere tanık olurken, dünyanın sadece Ortadoğu’da değil, tarihte bir dönüm noktasından geçtiğini vurguladı.
Dünya’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunan Ukrayna’yı desteklemek için birleştiğine de dikkat çektiler.
Açıklamada, toplantının ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığını güçlendirirken, karşılıklı çıkar konularını tartışmak ve bu yöndeki fırsatları keşfetmek için bir fırsat olduğu ifade edildi.
ABD heyeti, İsrail’in niteliksel askeri üstünlüğünü koruma konusundaki kararlılığını ve İran’ın nükleer silah geliştirmesine asla izin verilmemesi gerektiğine olan inancını dile getirdi. 
Toplantıya ABD Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Derek Chollet ve İsrail Savunma Bakanlığı Genel Müdürü Tümgeneral Amir Eshel başkanlık etti. 
İsrail medyasına göre, 1983 yılında eski ABD Başkanı Ronald Reagan ve İsrail Başbakanı Yitzhak Shamir tarafından kurulan JPMG, İsrail’in niteliksel askeri gücünün korunması da dahil olmak üzere ABD ve İsrail arasındaki güvenlik bağlarını güçlendirmek için çalışıyor. 



Tayvanlı general Çin'in adayı işgal etmesine yardım etmek için silahlı milis toplamakla suçlanıyor

Tayvanlı Emekli General Kao An-kuo (The Telegraph)
Tayvanlı Emekli General Kao An-kuo (The Telegraph)
TT

Tayvanlı general Çin'in adayı işgal etmesine yardım etmek için silahlı milis toplamakla suçlanıyor

Tayvanlı Emekli General Kao An-kuo (The Telegraph)
Tayvanlı Emekli General Kao An-kuo (The Telegraph)

The Telegraph'ın haberine göre emekli bir Tayvanlı general, bir işgal durumunda Çin kuvvetlerine yardım etmek üzere silahlı milisler toplamayı planlamakla suçlanıyor.

General Kao An Kuo, kız arkadaşı ve diğer dört eski askerle birlikte, Pekin yanlısı bir ayaklanma yaratmak için Çin'den para aldığı şüphesiyle adanın Ulusal Güvenlik Yasası uyarınca suçlandı.

Tayvan Yüksek Savcılığına göre 80 yaşındaki eski yüksek rütbeli subayın “iç işbirlikçi” olarak faaliyet gösteren bir “silahlı örgüt” kurmak için Çin'den 9,62 milyon NT$ (yaklaşık 285 bin $) aldığı iddia ediliyor.

Şahıslar ayrıca askeri personel toplamak ve gözetleme yapmak için insansız hava araçlarını kullanarak önemli askeri sahaları ve tatbikatları gözetlemekle suçlandı.

Çin Tayvan'ı haydut bir eyalet olarak görüyor ve kendi kendini yöneten adayı kontrolü altına almak için defalarca güç kullanma tehdidinde bulundu.

Pekin'in Tayvan'ı işgal etme planlarını hızlandırdığına dair korkular artıyor; ABD istihbaratı bunun 2027'ye kadar gerçekleşebileceğini öne sürerken, Çin savaş gemileri ve savaş uçakları 23 milyon nüfuslu adanın etrafında dolaşmaya devam ediyor.

Savcılar, Cao ve grubunun 2018-2024 yılları arasında ayrı ayrı ve birlikte birçok kez Çin'i ziyaret ederek talimat ve finansman için Çin askeri istihbarat personeliyle görüştüklerini belirtti.

“Ulusal Güvenliğe Ciddi Tehdit”

Cao'nun “ulusal güvenlik ve sosyal istikrar için ciddi bir tehdit” oluşturan “emekli ve aktif askeri personeli keşif, temas, ilişki kurma ve özümseme” faaliyetlerinde bulunmak için sözde “Çin Cumhuriyeti Tayvan Askeri Hükümeti”ni kurduğu söyleniyor. Grubun askeri tatbikatları ve teçhizatı izlemek ve bulgularını Pekin'e bildirmek için insansız hava araçları kullandığı iddia ediliyor.

Daha az incelikli bir strateji olarak Kao, Tayvanlı subayları Çin'e teslim olmaya ve 2021'de DPP hükümetini devirmeye çağıran üniformalı bir video yayınladı.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph'tan aktardığı habere göre savcılar Kao'nun “kişisel çıkarları için ... ülkeye olan yüksek sadakat görevini” yerine getirmediğini belirterek en az 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Diğer sanıklar ise 8 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.

Çin, egemenlik iddialarını kabul etmesi için ada üzerindeki baskıyı arttırmaya çalışırken, Tayvan'daki casusluk vakaları da arttı.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Yeni Yıl (2025) konuşmasında, “hiç kimsenin tarihi yeniden birleşme eğilimini durduramayacağı” uyarısında bulundu.

Tayvan Ulusal Güvenlik Bürosu, 2022'de 10 kişiye kıyasla geçen yıl Pekin adına casusluk yapmaktan 64 kişinin yargılandığını bildirdi.

Yakın tarihli bir raporda, casusluk yaparken yakalananların üçte ikisinin görevdeki ya da emekli askerler olduğu belirtildi.