Elon Musk, Twitter merkezine girerken elinde lavabo taşıdı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Elon Musk, Twitter merkezine girerken elinde lavabo taşıdı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Tesla ve SpaceX'in Üst Yöneticisi Elon Musk'ın, 44 milyar dolarlık satın alma anlaşmasında bu ay başı uzlaşı sağlanmasının ardından dün Twitter'in merkezine girerken paylaştığı video, farklı yorumlara neden oldu.
Videoda, Musk’ın şirketin San Francisco’da bulunan ana merkezine girerken elinde bir mutfak lavabosu taşıdığı görüldü.
Musk, videoyla ilgili paylaşımda, "Twitter'in ana merkezine girerken–önce iyi düşün" ifadelerini kullandı.
Musk'ın elinde lavabo taşıyla şirkete girmesi ve paylaştığı ifade için, Twitter'i alma sürecinde yaşanan sıkıntılara yönelik bir espri veya geçen hafta Washington Post'ta çıkan Twitter'i aldıktan sonra çalışanlarının yüzde 75'inin işine son verme haberlerine gönderme olabileceği yorumları yapıldı.
Musk, aynı şekilde Twitter profilini "Baş amir" olarak değiştirdi.
Öte yandan, 44 milyar dolarlık Twitter şirketini satın alma işlemlerinin de yarın tamamlanacağı kaydediliyor.

Twitter, anlaşmayı feshettiği için Musk'a dava açmıştı
Daha önce Twitter'de yüzde 9,2'lik hisse satın alan Elon Musk, 14 Nisan'da SEC'e yaptığı bildirimde, Twitter'in tamamı için hisse başına 54,2 dolarlık teklifte bulunmuştu. Twitter'den 25 Nisan'da yapılan açıklamada da şirketin Musk'a satılmasına yönelik anlaşmanın sağlandığı bildirilmişti.
Musk, 13 Mayıs'ta sosyal medya şirketi Twitter'i yaklaşık 44 milyar dolara satın alma anlaşmasının geçici olarak askıya alındığını duyurmuş, gerekçe olarak da "spam ve sahte hesapların, toplam kullanıcıların yüzde 5'inden azını oluşturmasına yönelik hesaplamaların detaylarının beklendiğini" bildirmişti.
Elon Musk, 8 Temmuz'da ise birden çok hükmünün ihlalini gerekçe göstererek Twitter'i satın alma anlaşmasını feshettiğini bildirmişti. Musk'ın avukatları, SEC'e yapılan bildirimde, Twitter'in, şirketin iş performansı için önemli olan platformdaki sahte veya spam hesaplarla ilgili birden fazla bilgi talebine yanıt vermediğini veya yanıtlamayı reddettiğini belirtmişti.
Twitter ise anlaşmayı feshettiği için Musk'a dava açmıştı.



Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
TT

Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)

20 Haziran 1975'te vizyona giren Jaws, sadece bir yaz eğlencesi olmanın çok ötesindeydi. Sinema tarihine damga vuran bu yapım, aynı zamanda dağıtım ve pazarlama yöntemleriyle de devrim yarattı. 

Film, o dönem hiç görülmediği kadar büyük bir lansmanla 464 salonda birden vizyona girdi. Bu, zamanının çok ötesindeydi. Ayrıca 700 bin dolarlık dev bir bütçeyle ulusal televizyonlarda iki düzine reklam filmi yayımlandı. 

Bu yoğun tanıtım kampanyası, Jaws'ı kısa sürede bir fenomene dönüştürdü ve sadece 78 gün içinde Baba'yı (The Godfather) geçerek tüm zamanların en çok hasılat yapan filmi oldu. Bugün "ilk yaz gişe canavarı" diye anılmasının sebebi de tam olarak bu.

Aradan geçen 50 yılın ardından Steven Spielberg artık gülerek anlatıyor olsa da Jaws'ın çekimleri yönetmen için adeta bir kabustu. 1975 yapımı bu kült köpekbalığı gerilimi, bir yandan Hollywood'un yaz filmi kalıbını oluştururken diğer yandan genç yönetmenine ciddi sınavlar yaşattı.

Spielberg, ABD'nin Massachusetts eyaletine bağlı, Atlas Okyanusu'ndaki Martha's Vineyard adasında Jaws @ 50: The Definitive Inside Story adlı belgeselin dünya prömiyerine gönderdiği video mesajında şunları söyledi:

Normal şartlarda burada yaz ayları rüya gibidir. Ama bütçeyi aştığımı, takvimin gerisinde kaldığımı ve boğulmak üzere olduğumu hissedince 1974 yazı tam anlamıyla bir kabus oldu. Ta ki bu kabus, hayatımın en büyük hayaline dönüşene kadar.

O dönem henüz 27 yaşında olan Spielberg, Peter Benchley'nin romanından uyarladığı film için mekan olarak Martha's Vineyard'ı seçmişti. Çünkü korkutucu dişlerle donatılmış mekanik köpekbalığının gerçek bir okyanusta yüzmesini istiyordu. Belgeselin, bu zorlu sürecin perde arkasını detaylı şekilde yansıttığını belirten Spielberg, şu ifadeleri kullandı:

Hepimizin bu kadar genç ve tecrübesiz olduğu bir dönemde, Atlantik Okyanusu'nda mekanik bir köpekbalığıyla çekim yapmak beklediğimizden çok daha zordu. Programı ve bütçeyi aştığımız noktada, bu filmin kariyerimde yönettiğim son film olacağından neredeyse emindim.

Zorluklar az değildi. Filmin çekim süresi 55 günden 159 güne uzarken, 3,5 milyon dolarlık bütçe üç katına çıkarak 9 milyon doları bulmuştu. Ama sonuç bambaşkaydı: Sinema salonlarında yankılanan çığlıklar, yaşanan tüm sıkıntıları gölgede bırakacaktı.

Spielberg, 1975’te dünya çapında gösterime giren Jaws'ın seyirciden büyük ilgi görmesinin kendisi için bir "can simidi" olduğunu söylüyor. Üstelik bu başarıda, John Williams imzalı o ikonik iki notalı müziğin katkısını da unutmuyor:

O müzik, görünmeyen bir avcının yaklaşmakta olduğu korkusunu iliklerimize kadar hissettirdi.

Spielberg, sözlerini şöyle tamamlıyor:

Yapımının üzerinden 50 yıl geçmiş olsa da Jaws, hâlâ hepimiz için hayatımızın en önemli deneyimlerinden biri. Üzerinden geçen onca zaman, yaşadığımız o heyecanı, korkuyu, umutsuzluğu ve mutluluğu hiç ama hiç unutturmadı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety